Aklımızı Sen Bari Koru Ulu Rabbim !?

Aklımızı Sen Bari Koru Ulu Rabbim !?

Son yıllarda başımıza gelen, hiç alışık olmadığımız olaylar, söylemler ve uygulamalar görmeye başlayınca, ben emekli kulunuzun aklına yukarıdaki başlıktaki sözlerden başka bir şey de gelmez oldu!.. Peki sizler ne halde-âmeldesiniz bakayım!? Zaman zaman sizde de akıl tutulması yaratan, böyle sözler dedirten şeylere şahit oluyor musunuz, ha!?

---Daha dün CHP'den Milletvekili olan, nasıl Vekil adayı yapıldıklarını hepimizin bildiği üç Milletvekili, önce ucu yanık bir mektup yazıp, üç şart öne sürerek görüşme talep etmişlerdi: 1-Muharrem İnce'ye çağrı yapın, parti kuracağına partide kalsın!.. 2-İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu hemen görevden alın!.. 3-CHP ile HDP arasına hemen mesafe koyun!..

Hay hayyy, emriniz olur beyler!.. Eee, başka istekleriniz de var mıydı acaba? Meselâ; hemen Muharrem İnce'yi Genel Başkan seçmek... Millet İttifakını dağıtıp, yeni bir "Memleket  İttifakı" kurmak gibi filân?.. İlk seçimde Muharrem İnce'yi yine Cumhurbaşkanı adayı gösterip, Mehmet Ali Çelebi'yi Genel Başkan yapmak... falan gibi...

Yahu daha dün partiye geldiniz, ortaklaşa bir iyi niyetle aday yapıldınız, şu iki yılda partiye ne verdiniz de, şimdi bunları pazarlıkla istiyordunuz ki!? Güle güle benim aslanlarım, gideceğiniz yerde, sizler gibi partisini bölüp-parti kuran siyasilerin çöplüğü sizi de bekliyor, güle güle!..

---Muharrem İnce de bu istifalar üzerine hemen çıkıp, en kısa zamanda CHP'den istifa edeceğini açıkladı!.. Ba ba baaa... Tesadüf canım, tamamen tesadüf işte!.. Ve yaptıkları yetmezmiş gibi, bir de; "Bizler birkaç milletvekilli bir parti kurma niyetinde değiliz! Yüzde '50+1' oy alacak bir siyasi yapı oluşturacağız! Ben gerçek CHP'liyim, CHP'yi bölmek gibi bir niyetim yok, olamaz!" demiş... Yani sen 'gerçek CHP'lisin, ama partinden istifa edip, başka parti kurarak onun oylarını yürüteceksin; ama istifa etmeyip de partide kalanlar 'naylon partililer' öyle mi!? Sen bari şu kıt aklımızı koru Yaa Ulu Rabbim!..

---Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dergisinde, Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu bir tartışma başlatmış!.. Bu konu şu ortamda kimi ilgilendiriyorsa artık!?  Bu lüzumsuz işler profesörü demiş ki; "Robotlar din kurarsa eğer, bu dinin adı 'Alfa Dini' veya 'Beta Dini' olur, ama asla bu din Hıristiyanlık olmayacaktır!" diyesiymiş...

Yani, şu Covid-19 salgını ve şu yetersiz aşısızlıkta, şu ülkedeki işsizlik ve pahalılıkta, şu işsiz sayısının 16 Milyonlara dayandığı günlerde, bu beyefendilerin tartıştıkları konuya bir bakar mısınız!? Yani hiç işimiz-gücümüz kalmadı da, şu teneke kafalı robotların kuracağı zannediler Din ile mi uğraşacağız şimdi!? Allah sizin gibileri bildiği gibi etsin e mi? Bu konuda başka bir diyeceğim de yoktur, nokta!..

---CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve bir gurup arkadaşına; "Pandemi kurallarına aykırı yemek yediniz!" diye, geçenlerde tam 15.900 TL ceza kesilmişti ya? Aynı durumda yemek yiyen AKP'li gurup Cemil Çiçek, Saffet Kaya ve Abdülkadir Aksu'nun fotoğrafları sosyal medya ve basında yayımlandı, herkes bunu öğrendi ama, ne sebeple olduğu açıklanmadan, bunlara ise 'tek kör kuruş' ceza kesilmedi, iyi mi !? Sayın Cemil Çiçek bunun üzerine özür dileyip; "Bu işte suçum varsa, 10 kat ceza ödemeye hazırım!" demiş... Çok paranız var biliyoruz da; önemli olan ceza ödemek değil ki, kendi hükümetinizin koyduğu kurallara herkes gibi uymaktır beyefendi!.. Ceza parasını, bonkörlük edip de 'on kata' çıkarmak bu sorunu unutturur mu beyefendi!? Bir uygulama varsa eğer, herkes için ya hep, ya hiçtir!..

Görüyorsunuz işte, hangi birini size anlatayım ki; bu tür hiç alışık olmadığımız haberler beni derinden üzüyor, hal ve gidişimiz hakkında beni hep umutsuzluğa itiyor!.. Ne oldu bize, başımıza göktaşı filân mı düştü, bir uykuda rüya mı görüyoruz, bu işin sonu nereye varacak, biri bize bunları anlatsa da, biz de anlasak???                  Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI