ARTIK BU BÖLGEDE KİMSE GÜVENDE DEĞİL !?
2024 Ağustos Ayı çok belâlı ve acılı başladı dostlar!.. Bizler ülke insanları olarak, peş peşe aramızdan ebediyen ayrılan çok sevdiğimiz sanatçılarımız 'Kenan Işık ve Genco Erkal'ın üzüntüsünü yaşarken; Muğlalılar olarak da yerel şairlerimiz İbrahim Ergin ve Fehmi Özsoy'u art arda ölümlerinin şaşkınlığını yaşarken; 'Günümüzün Hitleri' olan eli kanlı Binyamin Netanyahu da, bu bölgedeki 5 devletin Başkentlerinden sonuncusu olan İran'ın Tahran kentinde yine birilerine suikast yaptırmakla meşguldü!..
Evet, çok kısa bir süre içinde Suriye, Lübnan, Irak ve Mısır'dan sonra; daha önce içeri soktuğu İsrail-MOSSAD ajanları ile İran'da, Hamas'ın Siyasi Lideri İsmail Haniye'yi öldürttü!.. Aynı katil Netanyahu, daha önce de Haniye'nin üç oğlu ve bir kızını da aynı tür suikast yöntemleriyle havaya uçurmuştu!.. İran'da, o meşhur Devrim Muhafızları Karargahının ortasında misafir bulunan İsmail Haniye; kimine göre odasına iki ay önceden yerleştirilen bir bombayla öldürüldü, kimine göre de yakın bir mesafeden atılan bir 'güdümlü füze' ile vuruldu? Demokrasinin zerresinin bulunmadığı bu Ortadoğu ülkelerinde en sinir olduğumuz durum da zati budur: Hiçbir şey net değildir, kimse işin esas doğrusunu değil, kendi menfaatine uygun gördüğü şekilde açıklamalar yaparlar, birçok olay da aydınlatılmadan unutulur gider!..
Bilinen tek gerçek ise; bütün bu Ortadoğu ülkeleri içinde İsrail, ABD ve İngiliz ajanlarının cirit attığı, suikasta uğrayanların bütün gizli bilgilerine bunların vakıf oldukları ve zamanı gelince bunları Haniye gibi yok ettikleridir!.. Hatırlayınız; geçtiğimiz aylarda bizim ülkemizde de birçok MOSSAD Ajanı yakalandığını bizzat İçişleri Bakanımız açıklamıştı!.. Bunların tamamının yakalandığını kimse söyleyemez, geride kaç tane daha var, Allah bilir!? Bu durumda bize göre; 15 Ağustos 2024 tarihinde davet edilen ve Gazi Meclis'te konuşma yapacağı söylenen Filistin Lideri Mahmut Abbas da tehlike içinde olabilir mi acaba!? "Ya onun da başına bir hal getirirlerse?" diye ödümüz kopuyor dostlar!..
Bütün bu korkunç suikastlara rağmen, öldürülen bunca siyasi lider, Başbakan, Cumhurbaşkanı'na rağmen; şu bizim aslan "Birleşmiş Milletler" örgütü ne yaptı!? Ele-avuca sığmayan çocuk katili Netanyahu ve şürekâsı için ne gibi caydırıcı tedbirler aldı!? Bir çırpıda öldürdüğü 40 Bine yakın Filistinli kadın-çocuk-hasta-yaşlı insanlar için ne yaptılar!? Ya 'Dolar Zengini' şımarık 'Arap Devletleri' ne halt ettiler!? Bu son yedikleri darbelerde bile bir araya gelip de, yumruklarını beraberce bu acımasız Yahudi Devleti tepesine indirecekleri yerde, hepsi de, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar!.. Yıllardan beri ilk günlerde, tıpkı 'Bremen Mızıkacıları' gibi hep bir ağızdan atıyorlar; "Bunun intikamını fena alacağız!.. Bunun hesabını çok ağır soracağız!.." deyip, üç gün sonra Dolar istiflemeye, Batılı ülkelerden mal-mülk satın almaya koşuyorlar, 'Arap Aklı' işte!.. Dedem rahmetli; "Dokuz Arabın aklı, bir incir çekirdeğini bile doldurmaz oğlum" derdi de, pek inanmazdık!.. Şimdilerde ise bunu yaşayarak, kendi gözlerimizle görüyoruz!.. Şu çok ciddi bir devlet zannettiğimiz İran bile su koyuverdi artık!.. Bu kaçıncı İsrail dayağı, bu kaçıncı can kaybı, kaplumbağa gibi kabuklarının içinden bir türlü çıkamadılar, neyi beklediklerini de anlamak mümkün değil, eski savaşçı atalarının kemiklerini sızlatıyorlar!.. Belki ileride yapacaklarıyla beni utandırırlar!?
Yazımızı bir fıkrayla bitirelim: Aşırı sinirli ve herkese tepeden bakan ABD'li yolcu, çok kalabalık havaalanında bilet veren banko memuruna demediğini bırakmamış, yolcu gidince, arkasındaki yolcu memura eğilip; "Vallahi çok sabırlısınız, ama siz de bir şey yapmalıydınız?" deyince, memur hınzırca gülüp; "Tabii ki yaptım; Amerikalıyı Sibirya'ya, eşini Afrika'ya, bavullarını da Japonya'ya gönderdim!.." diyerek, nasıl intikamını aldığını söylemiş... Sakin KOŞAR...