BA BA BAAA... YİNE DÖVÜŞTÜLER !?
Dövüşenler kimler mi? Yok yok, trafikte yol vermeyen sürücülerimiz değil!.. Yemin olsun kirayı arttıran ev sahibi ile kiracısı değil!.. Daha neler, vallahi kardeşler arası miras kavgası da değil!.. Yahu bunlar bizim siyasilerimiz kardeşim, her zamanki gibi yine Gazi Meclis'te konuşarak anlaşmak yerine, birbirlerinin ağız ve burunlarını kırarak, kendi 'haklılıklarını' ispat etmeye çalıştılar: Saldıranlar AKP Vekilleri, dayak yiyenler DEP'li Vekiller, onları ayırmaya çalışanlar da CHP'liler!.. Maşallah, Meclisimiz aynı boks ringi gibi...
Konu; "Yeni Vergi Kanunu" idi, ilk tartışma orada başladı... Sonra da 'Sokak Hayvanlarının Islahı!..' Önce sahipsiz hayvanları 'Uyutma' yapacaklarını söylediler, tepki çekti!.. Sonra değiştirip, adını 'Ötanazi' dediler, kimse yutmadı!.. Sonra yasa teklifinden Ötanazi sözcüğünü de çıkarıp, bu sefer de 'Uygun Görüldüğü Takdirde' diye, ne idiğü belirsiz bir anlatımla yeniden Komisyona sundular!.. Bütün konuşmalarında; sokak köpeklerinin çocuklara, yaşlılara ve kadınlara saldırdığını, bazılarını yaralayıp, bazılarını da parçalayıp öldürdüklerini anlatıp duruyorlar!.. Bu sebeple, onlar yasada ne yazarlarsa yazsınlar, amaçlarının onları bir şekilde katletmek ve yok etmek olduğunu herkes biliyor!.. O sebeple kelime oyunlarına kimse inanmıyor ve iktidara bu konuda güvenmiyorlar!..
Temmuz sonunda yasa teklifi Meclis'te görüşülürken, -biri hariç- bütün muhalefet liderleri bu yasa teklifine karşı çıktılar, çok sert tartışmalar yaşandı, birbirlerine 'Katil' dediler, 'Bizim, sizin aklınıza da, oyunuza da ihtiyacımız yok, bu yasa geçecek!' dediler, DEM Vekili konuşurken de AKP Vekilleri kürsüye saldırıp, Vekili yere serdiler, aralarına giren CHP Vekilleri kavgayı zorla ayırabildi, yaralı Vekil tedaviye götürülürken, oturuma ara verildi!..
Yeni nesil pek bilmez ama, 1970'li yıllarda da Yüce Meclis böyleydi!.. Hiç unutmam; iktidar milletvekilinin biri kürsüye çıkıp; "Bizim eğitimli ve liyakat sahibi Vekillere değil, kürsü önünde yumruğu ve tekmesi kuvvetli Vekillere ihtiyacımız var!.." demişti.. Bu adam defalarca seçilerek Meclis'e geldi dostlar!.. Biri bizim İlimizden bile değildi, Müteahhitti!.. Her seçim öncesi bir bagaj dolusu parayla gelir, parti delegelerinin hepsini lüks lokantalarda yedirir-içirir, seçimde 'Vekilimiz' olarak Meclis'e giderdi... İktidardan aldığı ihalelerin birinin parasını bu işe harcar, zenginliğine zenginlik katarak çekti gitti!.. Bugün ise, ne adını-sanını, ne de yaptığı hiçbir hizmeti hatırlayan bile yok!..
Yine 24 Temmuz günü bu gerçek adının 'Hayvan Katliamı Yasası' olduğunu herkesin söylediği yasa maddeleri Komisyondan Meclis'e gelince, birçok duyarlı ve hayvan sever insanımız Meclis'e girmek istedi, polis engeliyle karşılaştılar!.. Yani, milletin 'Asılları' bu yasayı istemiyor, bu milletin seçtiği 'Vekilleri' ise inat ediyorlardı, sizce de çok garip bir durum değil miydi bu !? Çok haklı oldukları bu olayda da, onların vergilerinden maaşlarını alan polislerimiz, kendi halkına Yüce Meclis'e girmeyi yasaklıyordu, ya bu da çok garip değil miydi!? Onlar bu toprakların, bu ülkenin insanları değil mi? Düşman bir ülkeden gelen saldırganlar mıydı onlar!?
1970 yılından beri tam 54 sene geçti, yine Gazi Meclis'te aynı olaylar, aynı tip dayakçı Vekiller, aynı zihniyet!.. Yahu biz ne zaman gelişecek, ne zaman değişecek, ne zaman gerçek demokratik ülke insanları gibi huzura kavuşarak rahat edeceğiz, haa !?
Konuya uygun bir fıkrayla yazımızı bitirelim bari:
Bir ülke Meclisi kürsüsünde muhalefet Milletvekili konuşurken, iktidar Vekillerinden biri kalkıp; "Sen bu işlerden ne anlarsın be adam, Cehenneme kadar yolun var!.." diye bağırır... Muhalif Milletvekili hemen iktidardan olan Meclis Başkanına dönüp ters ters bakmış... Başkan çok rahat şekilde gülümseyerek kürsüdekine seslenmiş; "Siz konuşmanıza devam ediniz sayın Milletvekili, Meclis içtüzüğümüze göre, Cehenneme gitmeniz zorunlu değil beyefendi!.." demiş, iyi mi? Sakin KOŞAR...a