BİR AHLÂKSIZ VE YALAN TORBASINA HADDİNİ BİLDİRMEK !?
Yozgatlı 'Çelebi Altuntaş' isimli biri, sosyal medya hesabından son günlerde zehir-zemberek, ahlâk dışı ve tarihi gerçeklerle hiç alâkası olmayan yalanlarıyla; ülkenin en sevilen insanlarına saldırmayı bir alışkanlık haline getirmiş... Buna dayanamayan sayın Uğur Dündar da kendi sosyal medya hesabından, İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu ve Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı sayın Hasan Uçak'a suç duyurusunda bulunup, yasalar çerçevesinde gerekenin yapılmasını istemiş...
Bunun üzerine sayın Süleyman Soylu, gerekenin yapılması için Emniyet Teşkilâtına genekli talimatı verdiğini bildirmiş... Bakalım bu iki ayaklı ahlâksızlık abidesi ve yalan torbası adama ne gibi yaptırımlar uygulanacak, yine bekleyip göreceğiz...
Peki, neler yapmış bu 'Çelebi Altuntaş' isimli zat? İşte şunları yapmış:
--Ülkemizin 'II. Adamı' merhum İsmet İnönü için; "Sağır İsmet, Kur'an-ı Kerim basılmasını yasakladı!.. Köyleri dolaştılar, 'Devlet Tamir Edecek' diyerek, bütün Kur'an-ı Kerim kitaplarını toplatıp, yaktılar!.. Sağır İsmet, bu ülkede 'Allah' demeyi ve 1948 yılına kadar Hacca gitmeyi bile yasakladı" demiş... Ba ba baaa... Tarihte böyle bir bilginin esamesi bile yok; hepsi kasıtlı, uydurma ve hepsi de kulaktan dolma, kıytırık suçlamalar!..
--Uğur Dündar'ın ölmüş annesinin iffetine hakaretler yağdırmış!..
--Ünlü tiyatrocu Müjdat Gezen ve Sözcü Gazetesi yazarı ünlü gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'e ağız dolusu küfürler yağdırmış!..
İyi de, bu küfürbaz ve iki ayaklı yalan torbası kimmiş!? AKP eski Gençlik Kolları Başkanı ve Yozgat Belediye Başkanlığı'na 'aday adayı' olmuş biriymiş... Zati çok değerli biri olsa idi, partisi de onu aday gösterir ve 'Başkan' seçilmesini sağlardı!.. Normal yönden bir yerlere gelemeyince, muhalif olan ünlü insanlara sataşıp, onlara çamur atarak prim yapıp, kendine yer açmaya çalışan ucuz işlerin adamı biri olduğu anlaşılıyor...
Son yıllarda böyle "At üstünden ekin biçmeye çalışan" ucuz işlerin adamları çoğalmaya başladı!.. Meclis açıldığında, bu tür suçları işleyenlerin cezalarını arttıran yasalar derhal çıkartılmalıdır!.. Daha birkaç gün önce, komşusu yaşlı adamı döven bir şarkıcı bozuntusu gözaltına alınmış, hemen serbest bırakılmıştı!.. Bereket versin ki, o kamera görüntüleri hemen ortaya çıktı da, ifadesinde hep yalan söylemiş olan o şarkıcı bozuntusu yeniden tutuklanabildi!.. Bu mevcut yasalar yüzünden, insanlarımız her gün "Adalet Arıyoruz!" diye boşuna haykırmıyorlar!.. Bu böyle gitmez, sayın Milletvekillerimiz de, kendilerine oy veren bu milletin asıllarının seslerine biraz kulak versinler artık, olur mu!?
Sorunumuz bir değil, iki değil!.. Günlerdir sokağa çıkan doktor ve sağlık çalışanlarımız; "Yönetemiyorsunuz!.. Tükeniyoruz!.." sloganı ile feryat ediyor, İllerin Tabip Odaları siyah kurdele ile eylem yapıyorlar!.. İktidardan ses çıkmazken, iktidarın küçük ortağı bunları 'Hainlikle' suçlayıp, hemen kapatılmalarını istiyor!.. Kaç doktorumuz ve sağlık çalışanımız öldü, kaçı dayanamayıp işini bıraktı!.. Hemen suçlayıp kapatmaya kalkacağınıza, bir dinleyin bakalım dertleri neymiş!? Aklıselim yöneticiler her ülkede öyle yapıyor, biz niye böyleyiz!?
Neyse... Biz konumuza dönelim... İnönü'yü anlatma gereği bile duymuyorum, herkes zaten biliyor!.. Bugün Uğur Dündar, defalarca 'Türkiye'nin en güvenilir kişisi' seçilmiş bir gazetecidir!.. Müjdat Gezen, açtığı okullarda ülkemize sanatçı yetiştiren adeta bir fabrika gibidir!.. Yılmaz Özdil, güncel yazılarıyla ve milyonlarca kişinin okuduğu kitaplarıyla, ülkenin en çok okunan köşe yazarıdır!.. Bu insanları eleştirmek için, onları gölgede bırakan birisi olmalıydı değil mi? Ama, partisi bile 'Aday' göstermemiş biri, bu güzel ve özel insanlara çamur atmaya çalışıyor!.. Hadi oradan, senin dolmalarını artık kimse yemez gari bayım!.. O çamurun içinde sen kendini boğarsın ancak, hadi işine!.. Sakin KOŞAR...