Bu haber üzerine muhalif gazetelerin manşetleri; "Demokles'in Kılıcı CHP Başında Sallanmaya Devam Ediyor!" diye verildi... Daha günler öncesinden, kendisini 'Gazeteci' diye tanıtan Rasim Ozan Kütahyalı, nam-ı diğer "ROK" diye tanıtılan ve iktidara çok yakın olduğu bilinen bu arkadaş; "Göreceksiniz, CHP'nin son kongre iptaliyle ilgili 15 Eylül'deki 'Mutlak Butlan Davası' ertelenecek, parti içindeki kavgalar da artarak devam edecek!" demişti, hatırladınız mı?
Ya, son yılların ünlü döneklerinden, CHP'den bir dönem Milletvekili yapılan, o da kendinin 'Gazeteci' olduğunu sürekli söyleyen arkadaş 'Barış Yarkadaş' da, sanki savaş meydanındaymış gibi TV stüdyosunda kıçını yırtar gibi bağırarak ne demişti: "Sayın Gürsel Tekin CHP İstanbul İl Başkanlığına devam edecek, 15 Eylül'deki davada da Özgür Özel yönetimi sona erip, yerine eski Genel Başkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu oturacak, bu partideki sular durulacak!" demişti, ya bunu da hatırladınız mı? Biz de bu çok bilmiş efendiye sormak isteriz; "Senin gibi birini bile Milletvekili yapan bu partiye verebileceğin başka bir akıl kaldı mı bayım!? Bittiyse eğer, 'gölge etme de' başka ihsan istemez gari !.."
Hani büyüklerimizin sıkça söylediği ünlü bir söz vardır; "Yüce Allah kimseyi özgüvenli cahillerle, görgüsüz zenginlerle, şımartılmış aptallarla, çocuk kafalı yetişkinlerle muhatap etmesin!" derler, bu sözü duyan herkes de beğenip, hemen "Amiinnn!.." derlerdi ya? Şimdilerde ben Gürsel Tekin, Kemal Kılıçdaroğlu, Barış Yarkadaş, Lütfü Savaş, Mehmet Sevigen... gibi 'pervane' olmuş insanları gördükçe, konuşmalarını duydukça; "Ulan 75 yaşıma geldim, 'Neler Yapmamam Gerektiğini' bu arkadaşları iyice tanıdıktan sonra öğrendim" demeye başladım... Bunları iyi tanıyın; yeni nesil çocuklarınıza da bunları örnek gösterip; "Bu amcaları iyi tanıyın, sakın onların yaptıklarını yapmayın!" deyip, onların her yaptığının tam tersini yaparak, iyi ve 'vefalı' bir insan olarak yetişmelerini sağlayın!.. Sonuçta, bu döneklerin tek bir faydası da bu oldu galiba, ne dersiniz?..
Şu fani dünyada bugün varız, yarın yokuz!.. Bunca hırsa, bunca kine, bunca insanların güven kaybına sebep olmaya değer mi!? Bakınız Neyzen Tevfik ne güzel söylemiş: "Öleceğiz bir gün, gömecekler/ Birkaç gün övecekler, sonra/ Kalan malını-mülkünü bölecekler/ Bazıları da memnun kalmayıp/ Bir de arkanızdan sövecekler!.." demiş, yalan mı ?
Ünlü yönetmen Gani Müjde, geçende sosyal medyasından CHP İl Başkanlığına gidecek Gürsel Tekin'e tavsiyede bulunuyordu: "Yolların çoğu tutulmuş Gürsel Bey, istersen ben sana yol göstereyim: 'Utanmazlık Caddesi'ni geçince, 'Demokrasi Meydanı'nı yan yan geç, 'Bu Yol Yol Değil Sokağı'na yürü, 'Döneklik Kavşağı'na varınca Aşırı Sağa dön, İl Binası karşındadır!.. Ancak, içeri girince dikkatli ol; biri koltuğuna raptiye koymuş, senden önce oraya sağlık sorunu olan bir başkası oturmuş olabilir, size iyi mesailer dilerim!" diyordu... Bu tavsiye iletisiyle sosyal medya yıkılmıştı...
Dikkat ettiniz mi; son aylarda siyasi baskılar ve entrikalar artınca, Anadolu insanımızın tarihten gelen 'Mizah Yeteneği' de hayli artış göstermeye başladı!.. Bizler Osmanlı dönemindeki Nasrettin Hocaların, Bekri Mustafaların, Cumhuriyet döneminde de Aziz Nesinlerin, Mustafa Ekmekçilerin, Bekir Coşkunların devamı olan nesilleriz... Ne derlerdi büyüklerimiz: "Bir şeyin İzahı yoksa 'Mizahı' vardır" derlerdi değil mi? Bu dünyada bunun en güzellerini bizler yaparız!.. Bitmez tükenmez 'Temel Fıkralarının' bir benzeri dünyanın neresinde var?
Ne zaman ülkede ters giden bir şeyler varsa, ülke iyi yönetilemiyorsa; hukuksuzluk, liyakatsizlik, yolsuzluk ve dolandırıcılık almış başını gitmişse, hemen Mizahçılarımız ortaya çıkarlar, 'güldürerek-düşündürerek-hicvederek' ince eleştirilerini sıralarlar!.. Hiç uzağa gitmeye gerek yok; şu CHP'lilerin, CHP'lilere yaptıkları bile yetmez mi !? Sakin KOŞAR...