GALİLEO GALİLEİ, PAPA VE BARZANİ PULU !?

GALİLEO GALİLEİ, PAPA VE BARZANİ PULU !?

Dünyada ilk astronomik teleskobu 1609 yılında Venedik'te Galilei yapmıştı... Bu çok yakınlaştırıcı dürbünle Ay'ı, Güneş'teki lekeleri, Satürn Gezegeni'nin halkalarını, Jüpiter Gezegeni'nin uydularını görmüş ve incelemişti... Galilei; o dönemde Hıristiyan Kilisesi'nin savunduğu gibi, Dünya'nın yerinde sabit durmadığını, esasen hareket edenin Dünya olup, Güneş'in etrafındaki turunu bir yılda (365 günde) tamamladığını keşfetmişti...

Tabii, tıpkı bizde olduğu gibi, her yerde 'Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden Kovdukları' gibi, Galilei de hemen Kilise tarafından çağırıldı, tehdit edildi, bir daha dünyanın döndüğünü söylerse, o dönemde herkesin öcü gibi korktuğu ve Kilise emriyle hareket eden 'Engisizyon Mahkemesi' ile derde gireceğini söylediler... Bir süre bunları tınlamayan Galilei, 1630 yılında Engisizyon Mahkemesi'nde yargılandı!.. Zamanın eli kanlı Papası olan '5. Paul' döneminde geçen bu olay, Kilise'nin Galilei ölümle korkutarak ikna etmesiyle sonuçlanmış, susmuştu... Ama Galilei mahkeme salonundan çıkarken hâlâ mırıldanıyordu: "Siz beni sustursanız da, Dünya yine de dönmeye devam ediyor ama..." diyordu...

Ben bunu niye yazdım? Mart ayı başında şimdiki Papa, çok ses getiren 'Irak Ziyareti' yaptı ya? Orada, Ortadoğu'daki 'Şii Birliğini' bozmak için, Irak Şii Lideri ile görüşüp, onu sahiplenip; İran'daki Şii Liderleri tanımayıp, onları saf dışı bıraktıklarını imâ etmeye çalıştılar ya? Göreceksiniz, yakında bu bölgede mezhepsel çatışmalar yeniden başlayacak, kan akıtma yöntemleri bu sayede yeni bir boyut kazanacaktır!.. Buna kim sebep olmuş olacak? Daha birkaç yüzyıl önce kendi insanlarının bilimsel keşiflerine bile karşı çıkan 'Kilise' ve onların 'Papası' bunu yapıyor!.. Yani, sözüne inanacağınız başka adam kalmadı da, daha dün 'Dünyanın Döndüğü' gerçeğini bile kabul etmeyenlere mi inanacak, onlar yüzünden mi yeni kardeş kanları dökeceksiniz yani!?

Durduk yerde bizim de kafamızın tasını attırdılar!.. Papa ziyareti şerefine, Barzani iti bir 'Hatıra Pulu' bastırmış, arka plandaki haritada, bizim Kars'tan Hatay'a kadar, tam '25 İlimizi' bu sözde Kürdistan haritası içinde göstermişler!.. Hadi, g..tünüz yiyorsa, gelin de alın bakalım bu 25 İlimizi bizden!.. Kimsiniz ulan siz!?

Sayın Dışişleri Bakanımız çıkıp, bu konuda Barzani itinden tatmin edici bir açıklama beklediklerini söylüyordu!.. Bu işin tepkisi böyle mi olmalıydı? Bizim bu namert insanlara yapıverdiğimiz binaların, yolların ve köprülerin birkaç tanesinin tepesine bombaları patlatıp, ondan sonra açıklama beklemek daha akılcı ve kalıcı olmaz mıydı!? Bu sayede, bir daha da böyle haltlar yemeye, ağızları yanarak yemin-billah etmezler miydi acaba, ne dersiniz!? Böyle hadsiz ve çapsız adamlar, ancak böyle yaparsanız konuyu daha iyi anlarlar çünkü!..

Bu konuda çok doluyum, bugün biraz ağız ve parmak ahlâkımızı bozduysam eğer, tüm okuyucularımdan özür diliyorum!.. Bu 25 İlimizi gaspettiğini sanan Barzani'ye bakıyorum, adam değil!.. Haritaya bakıyorum, bunlar devlet değil!.. Sinirlenmeyip de ne yapacaktım ki!?

Neyse, bu konunun sürekli takipçisi olacağız, gelişmeleri günü gününe takip edeceğiz de, bugünkü yazımıza da Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Yaşadığıma Dair' şiiriyle son verelim:

"Bu gölge her Pazar günü/ Bu şehir, bu tren sesi/ Gök bildiğim bu mavilik/ Yeşil dallardan süzülen.../ Oturduğum rahat koltuk/ Beyaz örtüsü masanın/ Sigaram, kahvem, gazetem/ Elimin çizdiği kavis/ Kovmak için sinekleri/ Kolumda işleyen saat/ Ve esnemem arada bir/ Hep yaşadığıma dair!.."

Ve ben de hep yaşadıkça böyle düşünecek, böyle yazacak, böyle yaşayacak, 'hadsizlere karşı' hep böyle direneceğim, göreceksiniz!..           Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI