Öncelikle Türk Dil Kurumu Sözlüğümüzde, Arapçadan dilimize girmiş olan 'İmam' sözcüğü genişçe nasıl açıklanıyor bir bakalım: "1-Cemaate namaz kıldıran kimse... 2-Müslümanlıkta mezhep kuran kimse... 3- Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'den sonra onun vekilliği görevini devralan Halifelere verilen unvan... 4-Bazı küçük İslâm devletlerinde devlet başkanına verilen isim... 5-En önde bulunan kimse, önder... (Argoda; "İmam osu...sa, cemaat sı..ar" sözü, bazı kötü yöneticilerin sebep olabileceği sonuçları anlatır...) TDK Sözlüğü-Sayfa=961...
Peki, 'Öğretmen' nedir: "Mesleği gereği öğrencilere bilgi vermek, onların becerilerini geliştirip, eğiten kimse; muallim, muallime" demektir... (TDK Sözlüğü, Sayfa=1533.)
Görevi boyunca yaptığı çalışmalarla hep tepki çeken, basında ve çağdaş eğitimciler arasında, hep okullara Cemaatleri ve Tarikatları sokmaya çalışan biri olarak suçlanan sayın Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin'in, yeni uygulamaya sokmaya çalıştığı bir konu üzerinde, ortalık yine tartışmalardan geçilmiyor!.. Yeni uygulamasının da şu olduğu söyleniyor: "Okullarda verilecek 'Adab-ı Muaşeret Derslerini' bundan böyle İmamların sınıflara girerek verecekleri" iddia edilerek, MEB eleştiri yağmuruna tutuluyor!.. Kaç gündür Bakan Beyden tek itiraz da gelmedi, iyi mi?
27 Ağustos 2024 Salı günü sabah, Sözcü TV ekonomi programına çıkan ünlü köşe yazarlarımızdan sayın Deniz Zeyrek, bu konu üzerinde aynen şöyle dedi: "Niye bu akıl ve izandan yoksun uygulamalara hep biz karşı çıkmaya çalışıyoruz ki !? Esasen, bütün Öğretmenler bir olup da, bu saçma konuya niye tepki göstermiyorlar!? Neden çıkıp da; 'Biz sınıfta neciyiz, biz burada dururken niye ve hangi hakla İmamlar sınıflara çağırılıp da, bizim yerimize onlar ders veriyorlar!? Bu görev esasen bizim değil mi!? Bir gün olsun İmamlar da; 'Bizim sınıflarda ne işimiz var!?' diye sormuyor, buna itiraz etmiyorlar!? Şimdi kalkıp da Öğretmenlere; 'Hadi bakalım, bundan gayrı Cuma Namazlarını camide Öğretmenler kıldıracaklar' deseler, bunu kimse kabul eder mi!? Öyleyse, İmamların da okullarda ne işleri var sayın Bakan!? Asıl amacınız, Cemaatlerle Tarikatları okullara sokmak mı yoksa!? Bu ülke 101 yıldır Cumhuriyet'le yönetilen, laik bir hukuk devletidir, şeriata davetiye çıkaran böyle uygulamalara kimse göz yummamalıdır!" diyerek tepki gösterdi... Diğer konuklar da onu aynen desteklediler...
Osmanlı döneminde böyle uygulamalar vardı; köylere gönderilen İmamlar hem camide cemaate namaz kıldırır, hem de namaz vakitleri arasında okullarda çocuklara ders verirlerdi... Neden bunu yapıyorlardı? Çünkü o yıllarda ne Öğretmen Okulları vardı, ne de çağdaş eğitim yapan okullar mevcuttu!.. Zaten Osmanlının hep geri kalıp, sonunda yıkılması da, çağdaş dünyaya ayak uyduramaması, eğitime ve bilime önem vermemesi değil miydi!? Ama çok şükür ki; kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk bu eksiğimizi gördü, hızla eğitim ve bilimsel çalışmalara önem verdi, devrimler yaptı da bugünlere gelebildik!.. Şimdi bunu tersine çevirip de, şaşkın ördek gibi geri geri gitmemizin bir anlamı var mı? Çağdaş ülkelerde böyle bir MEB çoktan ya görevden alınır, ya da bu tepkiler sonucu istifa ederdi!..
Emekli bir öğretmen-eğitimci-yazar olarak, ben de bu saçmalığa sakın ola ki izin verilmesine şiddetle karşı çıkanlardan biriyim!.. Yıllardır deneme tahtasına döndürdüğünüz eğitim politikanız ile geldiğimiz nokta bu mu olacaktı!? Çocuklarımız her geçen yıl, Lise Giriş ve Üniversite Sınavlarında gittikçe daha düşük, daha yetersiz puanlar alıyorlar, bu sonuçlardan bile hiç utanmıyor musunuz!? Eskiden 'Dünyadaki İlk 10-50-100 Üniversite' içinde bizim Üniversitelerimiz (ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi Ünv.) olurdu, şimdilerde ilk '500 ile 1.000' içinde bile zor yer alabiliyoruz, bu durum bile sizin hep yanlış içinde olduğunuzu göstermiyor mu, bundan dolayı hiç rahatsızlık duymuyor musunuz, ha !? Sakin KOŞAR...