İYİ UYKULAR MUHALEFET PARTİLERİ !?
"Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret Şirketi" 2010 yılından beri, dünyanın en berbat ve en tehlikeli atıkları geride bırakan yöntemleriyle bizim 'Altın Madenlerimizi' çıkarıyormuş... Basında çıkan haberlere göre; şirketin esas sahipleri Amerikalı ve Kanadalı, çıkarılan altınların % 20 hissesi Türk Çalık Şirketi'ne, % 1 hissesini de devlete veriliyormuş... Ancak, bu bilgiler içinde bugüne kadar bütün doğal alanlarımızı talan eden, ormanlarımızı kökleyen, Kaz Dağları'nı doğduğuna pişman eden bu Altın Madeni Şirketlerinin, bugüne kadar T.C. Devleti Hazinesi'ne verdikleri altın miktarını kimseler söylemiyor!.. Bu miktar neden kamuoyuna açıklanmıyor!? Bu ülkenin esas sahibi olan halktan bu bilgilerin saklanmasının esas nedeni ne olabilir acaba!? Bizim aslan muhalefet bu işin üzerine niye ısrarla gitmiyor!?
Bugüne kadar ülkenin en güzel doğal bölgelerinin altını-üstüne getirdiler, yıktıkları ve tarumar ettikleri hiçbir yerde, doğayı eski haline getirecek hiçbir çalışmayı göremiyoruz, dışarıdan gelen ne idiğü belirsiz bu zehir saçan Şirketler, adeta bir mahalle hırsızı gibi altınlarımızı çalıp, ortalığı tarumar edip, yıllar boyu çevreyi zehirleyen "Siyanür ve Sülfirik Asit" zehirlerini hediye bırakıp gidiyorlar!.. Hangi aklı başında ülke şimdilerde bu zehir saçan yöntemlerle maden çıkarılmasına müsaade ediyor da, bir neden izin veriyoruz!? Dünyanın en enayi ülkesi biz miyiz!? Yoksa biz 'Sömürgeyiz' de haberimiz mi yok!? Aslan muhalefet, niye bu acı gerçekler üzerinde her gün tepinmiyor!?
Muhalif basın desen kolaycılığa kaçıp, her gün pahalılıktan, açlıktan, işsizlikten, emekli maaşlarının azlığı üzerinde her gün yazdığı manşetlerle, hepimizi bıkıp-usandırdılar; böyle ciddi konular üzerinde aynı ısrarla durmuyor, iktidarı bu yönden pek fazla eleştirmiyorlar!.. Ama 'Tabiat' bizi affetmiyor işte: Doğal afetlerde birçok günahsız insanımız-çocuklarımız ölüyor, izansız ve bilimden uzak şekilde yapılan işlerdeki kazalarda, her seferinde onlarca- yüzlerce işçimiz telef oluyor; ya ölüyor ya sakat kalıyor!.. Muhalefetiyle ve Basınıyla bırakın artık emekli maaşlarını, pahalılığı, enflasyonu ve işsizliği, bırakın iktidar yetkililerinin her gün açıkladıkları ıvır-zıvır, hayat gerçeklerinden kopuk söylemlerini de; toptan sonumuzu getirecek bu tür önemli konular üzerinde daha bir önemle durunuz artık!..
22 senedir bunları eleştiriyorsunuz, 22 senedir muhalefete ve muhalif basına demediklerini koymadılar, siz de bunları kıyasıya eleştirdiniz de, elinize ne geçti!? Yardıma alıştırılmış, kolaycılığı seçen, okumayan, gerçek ülke ve dünya haberlerini dinlemeyip, sorgulamayan bu halk kitlesi, hâlâ bu iktidara % 40 civarında oy veriyorsa, demek ki bu muhalefetin ve muhalif basının da büyük hataları var!.. Esas konuların derinlerine inemiyor, bunları da halka yeterince ve anlayacakları dilden anlatamıyorsunuz herhalde!?
Tarım bitti, hayvancılık öldü, 'Buğdayın Anavatanı' olan Anadolu insanımız, artık buğdayı ve samanı bile Afrika'dan ithal eder hale geldi, bundan daha vahim bir durum olabilir mi!? Yediğimiz etlerin ne eti olduğu belirsiz, boyalı içeceklerimiz ve merdiven altı imalâtlardan soframıza gelen gıdalardan ötürü, artık hepimizin sağlıkları da bozulmaya başladı!.. Ne ekmeğin kokusu eskisine benziyor, ne domatesin, ne patatesin, ne de şekerin!.. Sanatçımız Selda'nın dediği gibi; "Yaz gazeteci/ Bunları da yaz/ Söyle muhalefet/ Bunları da söyle!.."
Yeni bir seçime daha gidiyoruz, biraz şu kafaları değiştirelim, yazdıklarımızı ve söylemlerimizi değiştirelim, biraz gerçek hayatın olumsuzlukları üzerinde durup, iktidara kulak tıkayalım, bırakın kendi kendilerine konuşup dursunlar, siz bu seçimde ülkenin ve halkın gerçek konularına 'Damardan Girin' bir değişime imza atın, göreceksiniz sizin oy oranlarınız bu sayede yukarı doğru çıkmaya başlayacaktır!.. Ne diyordu şairimiz İbrahim Ergin, 'Sevmek Çiçekleri' şiirinin bir bölümünde: "...Etimiz kantar tutarken güzel dünya/ Gecelerin ağzında, sanki birer hiç miyiz/ Gençliğin gölgesine yaslanıp, güya/ Sevmek çiçekleri toplamak zamandan/ Etimiz kantar tutarken güzel dünya!.." Bu seçimde uyanın bari, uyanın eyy halkım, eyy muhalefet, eyy basın, etiniz kantar tutarken!.. Sakin KOŞAR...