Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 15 Ağustos 2024 Perşembe günü TBMM'de konuşurken, bütün dünyaya 'Birlik ve Beraberlik Mesajı' veren İktidar ve Muhalefet Milletvekilleri, daha bir gün sonra, aynı Meclis'te düşürülen Hatay Milletvekili Can Atalay kararını, Anayasa Mahkemesi de "Yok Hükmündedir" kararı verince, muhalefet bu kararın okunması için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmış, 16 Ağustos 2024 Cuma günü saat 14.00'te de, MHP dışındaki tüm partiler katılmıştı...
Daha en başından, iktidar partisi AKP'nin 'ayak oyunları' diyebileceğimiz yeni numaraları ile toplantı başlamıştı: Öncelikle, Meclis'i yönetme sırası CHP Denizli Milletvekili ve Meclis Başkanvekili olan sayın 'Gülizar Biçer Karaca'nın iken, -her ne hikmettense- sayın Başkan Numan Kurtulmuş bu sıra ve geleneği bozup, oturumu yönetmesi için yine AKP'li Bekir Bozdağ'ı görevlendirmişti!.. Zati bundan önceki oturumu berbat yönetip, kafasına Anayasa Kitabı atılmasına bile sebep olan Bekir Bozdağ'a muhalefet en başından tepki gösteriyordu... Bu olağanüstü toplantının hayırlara vesile olmayacağı zaten baştan belliydi!..
Nitekim, konuşma sırası TİP Vekili Ahmet Şık'a gelince olanlar oldu: Daha konuşmasının başında iktidar partisi AKP'lilere; "Sizde hiç utanma yok!.. Esasen bu ülkenin en büyük teröristleri (AKP sıralarını göstererek) işte orada oturanlardır!.." deyince, iktidar Vekillerinin hepsi ayağa fırlayarak, kürsüdeki Ahmet Şık'a doğru yürümeye başladılar!.. Bekir Bozdağ konuşmacıyı ikaz etti... En hızlı hareket edip, kürsüde konuşan Milletvekiline ilk saldıran, boğazını sıkıp da bir yumrukta yere düşüren, iki dönemdir İzmir AKP Vekili olan, eski milli futbolcu Alpay ÖZALAN oldu, sonra hızla geri çekildi, geriden gelenler de yerdeki Ahmet Şık'ı tekmelediler, itelediler!.. Buna mani olmak isteyen DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve CHP Vekili Okan Konuralp darbelere maruz kaldı, ikisinin de kaşları patladı, alınları yarıldı, Meclis'in beyaz merdivenleri kızıl kana boyandı!.. Bir gün önce Abbas'a beraberce alkış tutanlar, bir gün sonra aynı yerde birbirlerinin boğazını sıkıp, attıkları yumruklarla birbirlerinin kaşını-gözünü patlatıyordu!.. İşte 'Atatürk'ün Gazi Meclisi'nin hali buydu!..
Bugüne kadar nasıl ve neden Milletvekili yapıldığının ayartına kimsenin varamadığı bu adam, zati futbolculuğu sırasında da kaç kişiye saldırdığını, kaç 'kırmızı kart' gördüğünü, sanırım kendisi de bilmiyordur? En son, 2003 yılındaki Türkiye-İngiltere Milli Maçında, maç bitiminde sahadan çıkarken, hiç gereği yokken ünlü futbolcu David Beckham'ın burnuna parmak atmış, yine ceza almıştı hatırladınız mı? Yani şiddet ve saldırı, bu adamın özünde ve ruhunda var, İzmir gibi kültürlü bir yerden nasıl ikinci defa seçilebildi, hayret doğrusu!? Hele hele, AKP Genel Başkanı burası için bir zamanlar "Gâvur İzmir" bile demişken!?
Neyse... Aynı Bekir Bozdağ, oturuma tam 'Altı Defa' ara verdi, yedinci defa sonunda toplandıklarında bir de baktık ki, sayın Numan Kurtulmuş oturumu kendisi yönetiyordu!? Herhalde o da Bekir Bozdağ'dan umudunu kesmiş, bu işi nihayete kendisi erdirmek istemişti, ne bileyim ben!? Hemen kürsüde konuşan Ahmet Şık ve oradaki 'Kürsü Dokunulmazlığı' olduğu 'en özgür yerde' ona saldıran Alpay Özalan için oylama yapılıp, ikisine aynı 'Kınama Cezası' verildi!.. Hani 'Kürsü Dokunulmazlığı' yasası, iç tüzüğü ve geleneğine ne oldu!? Daha sonra da yine Anayasa Hükmü okutulmadı, ani bir oylamayla Meclis '01 Ekim 2024'e kadar tatil edildi, eserinizle övününüz, e mi !?
Hemen ertesi günü, Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve ünlü tiyatrocu sayın Müjdat Gezen, 'Köşe Atışı' adlı köşesinde aynen şunları yazıyordu: "Meclis kana bulandı. Bu yönetim kısa sürede başımızdan ayrılmazsa, ben T.C. Vatandaşlığından ayrılacağım!.. Çünkü yüreğim bu kadarına dayanamıyor!.. Bunlarla aynı vatandaşlığı paylaşmak istemiyorum!.. Ama pes etmeyeceğim!.."
Prof. Dr. Tayfun Atay da Sözcü-TV'de 17 Ağustos günü saat 14.20'de; "Bu şiddet en tepedeki yöneticiden kaynaklanıyor!.. Halkın yarısına 'sürtük, şerefsiz, terörist, cibilliyetsiz' diyerek böldü, ekonomiyi çökertti, bu şiddet onun yüzünden artıyor!?" dedi...
Ben görmeye dayanamadığım bu kanlı olaylar için hiç yorum yapmayacağım, onu da bir zahmet sizler yapıverin gari... Sakin KOŞAR...