---Yoksul bir ailede anne ve baba peş peşe hastalıktan ölmüşler... 17 yaşlarındaki güzel ve alımlı kızları ortalıkta kalıvermiş... Hemen komşuları kıza gelip akıl vermişler: "Sen hemen köyün Ağasına git, ondan veresiye olarak bir eşek iste, o eşekle su taşır, yük taşır, buralarda geçinir gidersin!" demişler... Kızcağız hemen köyün yaşlı Ağasına gitmiş, komşularının dediği gibi Ağadan veresiye eşek istemiş... Ağa bu güzel kızı şöööyyle bir gözden geçirip, içi gitmiş ama, elinde 4 tane karısı varken bu genç kızı artık bünyesi kaldıramayacağından, ona bir akıl verip şöyle demiş: "Bak kızım, sen güzel bir kızsın, bu eşekle taşıma işini yaparken başına gelmedik kalmaz, en iyisi gel seni evlendirelim!.. Senden bir eşek esirgediğim için demiyorum, ama şunu bil ki; senin gibi bir kızın kocası, inan ki tam beş eşeğe bedeldir!.." demiş...
---Temel, yeni ve lüks arabasıyla Rize-Trabzon bir yola girer, yol iyidir, tam hız yapacakken önüne bir levha çıkar: "YAVAŞLA 80 Km..." Temel hemen hızını 80 kilometreye düşürür... Bir süre sonra ikinci bir levha çıkar: "YAVAŞLA 60 Km..." Temel hemen 60 kilometre hıza iner, bir süre gidince bir levha daha; "YAVAŞLA 40 Km..." Temel hemen 40 kilometre hıza iner, bir zaman gittikten sonra da; "YAVAŞLA 15 Km..." levhasını görür, sinirlenir ve; "Bu arabayla 15 Km. hız mı olur yahu!?" diyerek aracını gazlar!.. Üç-beş dakika sonra son bir levha daha karşısına çıkar: "YAVAŞLA Beldesine Hoş Geldiniz!.. Nüfus = 4.500 " yazmaktadır...
---Meksika'da ünlü bir Milletvekili 'karısını öldürmek' suçundan gözaltına alınır... Polisin yaptığı araştırmada, bu kişinin karısını öldürdükten sonra üzerine beton döküp, bir de yeni bir ev inşa ettiğini tespit eder!.. Canavar kocaya komiser sorar; "Hadi karını öldürdün, ne diye üzerine beton döktün!? Hadi beton döktün, bir de üzerine ne diye bina inşa ettin be adam!?" diye sorunca, hiç de pişmanlık duymayan ünlü Milletvekili gayen pişkince cevap verir: "Sayın komiserim, ben suç işlemedim, tamamen merhum karımın vasiyetini yerine getirdim, bırakın beni gideyim!" deyince, küplere binen komiser, adamı iterek yerine oturtur, Milletvekili sakince devam eder: "Rahmetli karım her zaman bana yalvarır; 'Evi benim üzerime yapacaksın!' der dururdu, ben de onun vasiyetini yerine getirdim, ne var bunda yani, vasiyetini yerine getirmek suç mu!?"
---Temel günlerdir yorgan-döşek yatıyor, ateşler içinde yanıyor, artık son günlerinin geldiğini hissediyormuş... Bir gün sabah karısı Fadime'ye aniden bağırmış: "Çabuk Fadima, şu gelunluğunu giy de gel, yanıma otur!.." deyince Fadime çok sevinmiş, hemen gelinliğini giyip, süslenip gelmiş, Temel'e; "Nasul olmişum Temal, güzel olmiş miyum da!?" diye sormuş... Temel ağlamaklı bir sesle; "Ha penum seni cüzel bulmam önemli değul çi Fadima, şimdu gelecek Azrail Hazretleri seni cüzel bulup da, benim yerima seni alur cider mu acaba, önemli olan bu Fadimam!" demiş, iyi mi?
---Polis karakoluna telaşla giren Temel, hemen masada oturan yaşlı polise yalvarmış: "Heman penu tutuklayun komüserum!.." demiş... Polis gözlüğünü çıkarıp; "Sizi niye tutuklayayım, ne suçu işlediniz ki!?" diye sormuş... Temel korkuyla arkasına bakarak; "Ha pen evda Fadima'ya altu kurşun sıktım!.." deyince polis ayağa kalkarak; "Peki öldü mü karın Fadime!?" diye sorunca, Temel yine arkasına korkuyla bakarak: "Tapancamda kurşun bittu, hiç birini tutturamadum, ama benim Fadima, elinde tüfekle her köşeda peni arayur, nezarata atun beni komüserum!.." der...
Daha birkaç fıkramız daha vardı amma, yine arsamız bitti dostlar!.. Bugün bunlarla idare edin, gelecek günlerde aynı fıkra serilerinin devamı gelecek, hadi şimdilik bana eyvallah...
Sakin KOŞAR...