CAN ARKADAŞIM ŞAKİR CAN
Sevgili arkadaşım Şakir’i bizler aslında ‘’Şenol’’ diye biliriz ve Şenol adıyla sesleniriz. Çocuk yaşlarından beri birbirimizi iyi tanıdığımız ve birde uzaktan da akraba olduğumuz için (Hacı Kemiksizlerden ninelerimiz kardeş çocukları) çok sık bir araya gelirdik. Ayrıca rahmetli babalarımız iyi arkadaştı ve aynı zanaatı berberlik mesleğini icra ediyorlardı. O günler çok güzel ve renkli günlerdi. Can soyadı da Şenol’a yakışan bir soyadı olup herkesle canı gönülden hoş sohbet eden CAN’dan bir arkadaşımızdı. Aramızdan erken ayrılmasına çok üzüldüm. Ruhu şad olsun.
Beraber 1974’lü yıllarda CHP Yatağan Gençlik Kolları yönetiminde görev aldık, siyaset yaptık. Köy çalışmalarına katıldık. Daha sonraki yıllarda MTA, Tekel ve Nüfus Müdürlüğünde aylarca işçi kadrosunda çalıştık, ekmeğimizi kazandık. O dönemde bizlerle beraber çalışan birçok arkadaşımız o güzelim günleri hatırlayacaklardır. Birlikte çok anılarımız vardır. Yaz aylarında Marmaris’te şimdiki Grand Azur Otelinin önünde çadır kurarak kamp yapar, denizin ve güneşin tadını çıkarırdık. Şeker ve un çuvallarının birleştirilmesinden yapılan çadırımızın dışına kömür karasıyla ‘’Şakir’in Yeri, Fenni sünnet yapılır, fal bakılır bakla atılır’’ yazıları yazıldığı için yoldan gelen geçenler ilgiyle bakar, gülüşülerdi. Çadırımızın ilginç bir özelliği vardı; dışarıdan bakılınca içi görülmez içeriden bakılınca dışarısı görülürdü Sabahlara kadar deniz kenarında hoş sohbetler ederdik. Rahmetli Mustafa Can, Ergün Alpözen ve Mehmet Can ile birlikte 5 kişi çadır kurduğumuz günlerde gece çadırda 5 kişi yatar, sabah 10 kişi kalkardık. Çünkü Yatağan’dan gezmeye gelen arkadaşlarımız akşam eğlenceden sonra çadırımızda geçici misafir olarak konaklarlar ve sabah dönüş yaparlardı. Hafta sonu bu sayı daha da artardı. Şakir, Yatağan haberlerini alınca mutlu olurdu. Yatağan sevdalısı bir arkadaşımızdı.
Şakir’le başımızdan geçen hoş anımızdan birini sizlerle paylaşayım: Şakir, kompleksiz biriydi. Hoşgörülü ve özgüveni yüksek olduğu içinde insanlarla iyi anlaşırdı. Çocukken geçirdiği çocuk felci nedeniyle boyu kısaydı ama problem etmezdi. Biz alışkın olduğumuz için onu kollar ve her konuda yardımcı olurduk. Bir gün Marmaris’e gitmek için Yatağan Garajından minibüse bindik. Şoförün arkasını yerleştik. Sanırım 1976’lı yıllar. O dönemde dolmuşlar her on dakikada bir kalkmaz, arabanın dolmasını beklerlerdi. Değnekçi, 11 kişi oldu mu şoföre kalk yürü komutu verirdi. Araç doldu ama bir türlü nedense hareket etmiyordu, değnekçi içeriden sayıyor 11 kişi, kapıları kapatıyor ve tekrar sayıyor 10 kişi, adam deli oldu. ‘’Allah Allah! Bu nasıl iş arkadaş’’ diye diye söylenerek aracımızı tam üç kez saydı. Olan bitenin farkında olduğum için kıs kıs gülüyordum. Dışarıdan Şakir, boyu kısa olduğu için gözükmüyordu. Şakir daha fazla dayanamadı ve şoförü arkasından dürterek ‘’arkadaş yürü bu salak sayı saymasını bilmiyor burada ben varım görmüyor mu?’’ dedi. Şoför dahil hepimiz çok gülmüştük. Hiç unutmam Marmaris’e kadar gülmüştüm.
Şakir, karizma yapısıyla ilçemizin aynı zamanda sembolüydü. Onu çok özleyeceğiz. Bekarlık döneminde Atatürk Parkında gece geç saatlere kadar oturur hoş sohbetler ederdik. Rahmetli Saffet Selçuk ve rahmetli (Arapoğlu) Kocaayak Memed abi ile hükümet devirir, hükümet kurardık. Ayrıca Kocaayak Memed abinin iki büyük düşmanı vardı; geceleri onu uyutmayan kargaların sesi ve mobilet (motor) gürültüsü. Bu iki büyük düşman üzerinden sohbet uzar giderdi ve çok keyif alırdık. Şimdi üçü de rahmetli oldu. Ruhları şad olsun. Işıklarda uyusunlar.
Şakir için burada çok şeyler yazmak isterdim. Ayrıca öykü kitabı çıkardığımda anılarımızın bir kısmını nasip olursa yazacağım. Aramızda sır olarak kalan siyasi yaşanmışlıkları da değineceğim. Arkadaşım Şakir ; çok zeki ve girişkendi. Her daim üretirdi. Yılmazdı. Yaşamı boyunca tükettiği, ürettiğinden azdır. Girişimci bir ruha sahip olduğu içinde hem ilçemizde hem de Bodrum’da en büyük inşaat projelerini hayata geçirmiştir. Birçok kişi onun sayesinde ev sahibi olmuştur. Arkadaşım Şakir çok sevilen ve sayılan birisidir. Canım arkadaşım seni çok özleyeceğiz, unutmayacağız. Ailene, akrabalarına, sevenlerine ve arkadaşlarımıza baş sağlığı diliyorum. Mekanın cennet olsun…