TURGAY MUTLU MUTLU KÖŞE
AŞKIN ESTETİK HALLERİ
Temmuz ayında Dibeklihan da sevgili dostum, yazar, felsefeci Ümit Yaşar Gözüm, son yazdığı kitabı ''Aşkın Estetik Halleri'' adlı eserinin tanıtımı yaptı. Aşk Estetiği Bilincine Mecbur muyuz söyleşisi sonrası okurlarına kitabını imzaladı. Söyleşinin moderatörlüğünü yazar İnci Gürbüzatik yaptı. Söyleşiyi ilgiyle izledik. Bilgilendik, keyif aldık. Adıma imzaladığı kitabını ancak okuyabildim. Tarihi ve mitolojiyi sevdiğim için kitabını zevkle severek okudum. Profil Kitabevi tarafından basımı yapılan bu kitabı mutlaka okuyunuz. Özelikle arkeolojiye ve mitolojiye meraklı kişilerin okumasını öneririm.
Ümit Yaşar Gözüm, Aşkın Estetik Halleri adlı kitabında yaşadığımız kadim topraklardaki büyük uygarlıkların aşka dair bıraktığı izleri takip ediyor. Mitolojinin başladığı, kadının kut aldığı, (Şamanizm geleneğine göre ülkeyi yönetme- liderlik ) insanlığa binlerce tanrı ve tanrıça armağan eden bu bereketli coğrafyanın içinde geçen bir yolculuk hikayesini bizlere anlatıyor. Aşka ve sevgiye dair birbirini tamamlayan, sanatsal bir dille kaleme aldığı özgün ve akıcı denemeleri felsefenin yöntembilimine dayandırıyor. Romantizmde geziye çıkarak ölümsüz aşklara tanıklık ediyorsunuz.
Felsefeci, Yazar, Sanatçı Ümit Yaşar Gözüm Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü mezunudur. Erzurum İspir doğumludur. Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda (Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı) üst düzey yönetici olarak çalıştı. Yüzü aşkın sanat eleştirisi yazısının ( kitap ve sanatçı katalog) yanı sıra, kültür, sanat ve edebiyat alanında ulusal dergilerde çok sayıda araştırma ve felsefi deneme yayımlamıştır.
Kitaptan bir bölüm:
Taşın sanata dönüştüğü Efes'in sokaklarından agoraya doğru yürürken bereket tanrıçası Tike'nin arkamızdan seslendiği hissine kapıldım! Sıkıca sokulup birbirimize, ruhumuzu okşayan, aşkımızı kutsayan dizeler fısıldadım:
'Ey gönlüme akan çılgın nehir,
Nice geceler geçti üzerinden, nice yelkenliler,
Ne akmaktan vazgeçtin kendi denizine,
Ne de döküleceğin okyanusu unuttun!
Ah Kamruşepa, estetik bir yansımaydı her bakışın lacivert geceye düşen!
Senden öğrendi:
Dilim; suskun gecelerin sabahında aşk üstüne seranadı.
Gözlerim; şeytansı duygulara göz yummayı.
Aklım; doyumsuz tadını, hazzın varlığını!
Seninle öğrendi duyularım güzel sevmeyi, ruhum güzel sarmayı!
Söz konusu aşksa; daha sıkı tutunuyorsun yaşama, sen olmaktan çıkıyor bütün duygular!