HIMBIL
Sevgili yazar arkadaşım Birol İnan'ın son yazdığı ''Hımbıl'' adlı eserini bu hafta içerisinde deniz kenarında zevkle okudum. Çok beğendim. Yazarımızın daha önce iki kitabını '' Kalbim Pera ve Biliyordu Dönmeyecektim'' adlı eserlerini yine buradan tanıtımını yapmıştım. Belki hatırlayan vardır.
Hımbıl kelimesi, Anadolu'da çokça kullanılan bir kelimedir. ''Miskin herif hımbıl hımbıl oturacağına, yatacağına önündeki işi bitir'' diye sıkça tembel kişiler için söylenilir. Yazar romanın kahramanı Nadir için bu yakıştırmayı yaparak ve başarıyla kurgulayarak eserin zevkle okunmasını sağlıyor. Hımbıl yakıştırması aslında Nadir'i etkilemiş, üzmüş, kamçılamış. Çok zoruna gitmiş olmalı ki daha sonraki (kitabın ikinci bölümü) Avustralya'daki yaşamında başarılı bir iş adamı olmuştur.
''İpi kopunca tespihin taneleri yere saçılır, bir daha asla bulunmamak üzere oraya buraya yuvarlanır ya, benim hayatım da tıpkı böyleydi,'' der Nadir. Gençtir, zekidir ama Z kuşağı yaşıtlarının çoğu gibi hayattan ne istediğini bilemez. Sosyal medyadan tanıştığı Roxanna ile karanlık oyunlarla dolu yazışmaları onu etkiler. Roxanna 'ya olan tutkusu Nadir'e bir ayna tutmuş, tüm zayıf yönlerini ortaya çıkarmıştır çünkü! Üniversitede okumak için geldiği Ankara sokaklarında, bir martıya(scoter) atlayarak dolaştığı gecelerde yaşamı sorgular genç adam.
Okul arkadaşı Çiğdem, sık sık gittiği bir barın sahibi Enis ve müdavimlerinden Pala ile yaşadıkları onu Avustralya'da büyük bir maceraya taşıyacak, sıradanlığın zincirini kırmasını sağlayacaktır! '' Bana bir eser ortaya koyma yetisi veren şey ise yarama değen başka bir yara.''der romanın kahramanlarından biri. Yazar Birol İnan, keskin bir ironi ve gözlem gücüyle bize benzersiz bir dünya sunuyor. Bu dünyanın içinde işçileri sömüren yeni dönem müteahhitleri, dijital zorbalıklar, bir babanın onuru ve karşılıksız aşklar var. İnan, ''Hımbıl'' denilerek küçük görülen Nadir'in kendini yeniden yaratma sürecini, cesur bir üslupla ortaya koyuyor.
Birol İnan, Karadeniz Teknik üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunudur. ''Hayatımda yazdığım en hikayelerim'' dediği biri kız, diğeri erkek iki çocuk babasıdır. Bodrum ve İzmir'de yaşamaktadır. Romanlarını duygu yoğunluğu yüksek şiirler üzerine kuran yazarın, 2018 yılında Mona Yayınlarından çıkan ilk romanı ''Hep Sevgili Kalalım,'' kitapçılarda haftalarca çok satanlar raflarında kalmıştır. Yazarın yine aynı yayınevinden çıkan ''Kalbim Pera ve Biliyordu dönmeyecektim'' adlı romanları da yayınlandı.
Arka kapak yazısından alıntıyla devam edelim:
''Neden babamlar kaderci ve ölümüne milliyetçi? Bir araya gelmelerine engel olan şey ne? Bilginin yaratılmasında ya da geçmişten onlara ulaştırılmasında bir sorun mu oldu? Neden hep aynı sayfayı okumakta ısrar ediyorlar? A, B, C, D, E.Z, sonra tekrar A'ya dönüş mü? Bir şey uğruna mı? Kendin olamamak mı sorun? Ortak yönleri belki de bu işi beceremiyor olmaları. Kopuktu zincir, harbiden kopuk. Anlamakta zorluk çektiğim, kastettiğimse yaşamak.''
Z kuşağını daha iyi tanımak istiyorsanız bu güzel romanı mutlaka okuyunuz.Tavsiye ediyorum. Eminim benim gibi çok sevecek ve beğeneceksiniz. Keyifli okumalar diliyorum.