HAYDİ ARTIK
haydi uyan artık
sorgula düş nedir gerçek ne
unutma sözün var
saatler Kigalili çocukları vurduğu an
saçları buz beyazı zenciler
anlatacaklar bir bir
hangi gondollar kentinde oturur
ve hangi yarınların kefenlerini biçmektedir
sarışın büyücülerin en oyunbazı şimdi
haydi anla artık
tanrıları tanığımdır
ülkelerininin çıplak dağlarında
zemherileri çiçeklerken kardelenler
neden pusularda bekler kin
neden korkunun kuyularında
sevenlerine ağıt söyletir oğullar
Haydi kalk artık
bu yürek dip dalgalarının yurdu
bu sabır dalgakıran
kılıçtan keskin acılar
ve tüyden hafif sevinçler sarmalında
dizeler yoğuruyorum pervasız
hayatı hayatla buluşturan
bu çağıltı yetim gözpınarlarının
bu çığlık yurtsuzluk yası
ezberimde göç atlasları
bir yel oluyorum uçurtmalara
bir de anne dilinde sonsuzluk işliyorum
ilk adımlarına çocukların
haydi koş atıl artık
biliyorum siyahı çok bu ebrunun
beyazı kirli
dönsen de kör kapılardan
kurusa da fitili kandilin
bir elinde buz, ötekinde kor
sokul koynuna kanadı kırık türkülerin
bozkır rüzgârlarına karış
bekle diyor gönlüm
bu cinnetin de şiiri yazılacak
ballaşacak öfke gözbebeklerinde çocukların
tutuşup el ele
nar açacaklar magmasında barışın