İSTANKÖY - BODRUM ARASI 90 YIL ÖMER ARAS'IN ARDINDAN

Bugün, Bodrum gerçek bir beyefendisini daha son yolculuğuna uğurladı.

O, parçalanmış aile acılarını en derinden yaşamıştı.

İstanköy'de faşizminin okullarında okumuştu.

Ticareti, Yahudi tüccarlardan öğrenmişti.

13 yaşında ailesine ve kardeşlerine bakmayı yüklenmişti.

2. Dünya Savaşı'nın bire bir tanığı olmuştu. Bir savaşta köyün ve toprağın ne anlama geldiğini ondan öğrenmiştim.

O, "ata malı tez tükene evlat gerek kazana" felsefesini benimsemiş, ata mallarının bir karışını bile rantçılara kurban etmemişti.

O, yıllardır yaşadığı zarara karşın tek mandalina ağacını kesmeyen biriydi.

"- Öyleyse bu işi zararına niye yapıyorsunuz, diye sormuştum.

Ellerini umarsızca açmış:

- Kendi ellerimle diktim onları. Çocuğum onlar benim. Kim çocuğunu yola atar. Üstelik onlar bana meyvelerini veriyor. Mandalina para etmiyorsa suç mandalina ağaçlarının mı, diye yakınmıştı."

O, Bodrum turizminin gelişmesinde sessiz kahramanlardandı.

O, en büyük İtalyan onur nişanına layık görülmüş bir Fahri konsolostu.

O ömrünü "ilk ve son göz ağrısıyla paylaşmış bir kadına adamış biriydi.

... ve çok iyi bir aile babasıydı.

Bodrum geleceği kurgularken Ömer Aras'ları bilmeli.

O artık son nefesinde yanında bulunamadığı çok sevdiği  annesine kavuştu.

Bodrumlular, onu tanımak için " Çiftçi Diplomat Ömer Aras " kitabını okumalı.

Ruhu şad olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI