Aşağıdaki yazıyı 7 yıl önce bugün yazmışım.
Yazıyı okurken dolar 30 TL'yi geçince "Dolar 3 lirayı geçerse yüzüme tükürün." diyen Cumhurbaşkanı danışmanı Yiğit Bulut; "Dolar 10 lira olacak hesabıyla ucuz kurdan dolar alıp para kazanmak isteyenlerle, "Daha çok beklersiniz" diyerek dalga geçen damat bakan; ""Türk Lirası en düşük durumda, daha ineceği bir yer yok, vatandaş rahat olsun" diyen bilim adamı ve de eski Maliye Bakanı Bay Nebati aklıma geldi.
Dahası, bir zamanlar hükümet indiren hükümet kuran işadamlarımızın "Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli" dedikleri için "Bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de iyi biliyorum." diskuru çekilince "Enflasyonla ilgili ciddi bir mücadele verileceğine inanıyoruz. Enflasyon çok yüksek seviyelere çıktı ama önümüzdeki dönemde bu konuda da ciddi adımlar atılacağını öngörüyoruz, ümit ediyoruz." kıvırtmalarını anımsayınca kıkır kıkır güldüm.
Haydi dedim şu yazıyı bir kez daha okusun dostlar.
İNELİM BEYLER!
Sevgili Dr. Kerim Cangır sosyal medya hesabından "2001 de Dolar 1.20 olunca BÜLENT ECEVİT'e ANKARA'da YAZAR KASA fırlatanlar Dolar 3.90 olunca NEREDE? Aynı CESARETİ yine bekliyoruz..." demiş.
Doktora, çok beklersin, diyecektim; vazgeçtim.
1979 Nisan ve Haziran aylarına gittim.
Gazetelerde Ecevit hükümetini indirmek için tam sayfa ilanlar veriliyordu.
Anımsadınız mı?
Kim vermişti bu ilanları?
TÜSİAD.
İlanlar, Turgut Özal'ın fikir önderliğinde- Manajans (daha sonra da Özal'ın seçim kampanyalarını hazırlayan ajans) tarafından hazırlanmıştı.
1979 ara seçimleriyle Süleyman Demirel tek başına iktidara geldi.
24 Ocak 80 kararlarını kim hazırlamıştı?
Turgut Özal.
Kim uyguladı?
Süleyman Demirel.
İyi de nerede şimdi bu TÜSİAD?
Demek ki doların artışından memnunlar.
Demek ki bu terör onları ilgilendirmiyor.
Demek ki Cumhuriyetin içine düşürüldüğü durum onların pamuk ellerini incitmiyor.
Acaba bir sayfa ilan verecek paraları da kalmamış olabilir mi?
Bakın cesaretleri olmadığına her türlü iddiaya girerim.
Çünkü iktidar, kuyruklarından değil, ümüklerinden kapana sıkıştırmıştır onları.
Bırakın kasa atmayı, bırakın ilan vermeyi e deseler ciğerlerinden dişleneceklerini çok iyi biliyorlar.
Karşılarında her şeye rağmen, her koşulda demokrasi diyen Ecevit, değil, demokrasiyi ihtiyaç bitince inilecek tramvay olarak görenler var.
Şimdi o duraktayız.
Tramvay durmuştur.
İnelim beyler...
Not: Ne yazık ki o tramvay kaçtı artık. Ankara'da oynanan demokrasi değil, ebesinin halk olduğu bir körebe oyunundan başka hiçbir şey değildir...