BÜYÜK İSKENDER ORTA ASYA TÜRK YURDUNDA M.Ö 329-327-I
MEHMET BİLDİRİCİ
Büyük İskender'i ilk tanımam 1960'lı yıllarda oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi olarak İstanbul Aksaray'da Konya Talebe Yurdunda kalırken oldu. Alman Tarihçi Droysen'in 4 ciltlik onun hayatı ve seferlerinin anlatan eserini okumuştum. O yıllardan beri devamlı takip eder, özellikle son üç yıldır geçtiği yerler kurdurduğu kentler hakkında Muğla Devrim gazetesinde hep yazılar yazdım. Bunlar özetle
Büyük İskender Asya Seferi ve kurduğu kentler;
20.03.2018--- 22.03.2018---27.03.2018---28.03.2018 tarihlerindedir.
Gene ailesi ve araştırmacı kişiliği ile ilgili Devrim Gazetesinde
07.10.2020-15.10.2020 tarihli yazılarım vardır Bunlara ek olarak şunlarda eklenebilir.
Yazılı kaynaklara göre Bulgaristan-Türkiye-Mısır- Lübnan- Afganistan- Tacikistan, Özbekistan, Türkmenistan-Kırgızistan-Pakistan- Hindistan-Iran- Irak-Suriye olmak üzere 14 ülkede 24 yeni kent kurmuştur. Bunların bazıları sıfırdan bazıları eski temeller üzerinedir. Kaynaklarda 70 yerleşim yerinden söz edilmektedir. Ancak diğerleri askeri ve sivil kaleler küçük yerleşim yerleridir. Tarihte bu kadar kent kuran başka bir asker görülmemiştir.
Bir diğer dikkat çeken konu Büyük İskender'in Yunanistan'da kurduğu hiç kent yoktur. Gene liste dikkatle incelenirse bunların bir kısmı o zaman Sogdiana ve Baktriyana olarak bilinen bugün Türklerin yurdu olan ülkelerdir. Bunlar Afganistan- Özbekistan- Türkmenistan ve Kırgızistan'dır. O tarihlerde bu bölgelerde bir çeşit İran dili konuşan kavimler yaşıyordu. Türkler ise o tarihlerde bu ülkelerde henüz görülmemektedir. Daha sonraki yüzyıllarda Türkleşme başlamıştır.
Büyük İskender M.Ö 329-327 yılları arasında 2,5 yıl bu bugün ki Türk yurtlarında kalmış, hatta yerli olan eşini bu bölgeden seçmiştir. Türkler bu tarihlerde elbette vardır, ama henüz etkinlikleri tarih ekranına yansımamıştır.
KAFAMI UZUN ZAMANDAN BERİ KURCALAYAN ŞU SORU İLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞ BULUNUYORUM.
Türklerin yaşadığı bu bölgelerde Helen kültürü ile donanımlı Makedonyalıların büyük uygarlıklar ve kentler kurduğu bilinmektedir. Biz Türkler bundan yaralandık mı? Türk Kültürü bundan esinlendi mi? Daha sonra bu topraklarda Helenizm etkileri ne kadar sürdü? Bu kültürle temasa geçen Türk yazarı var mıdır?
Örneğin Afganistan'da bugün bilimin dışında geleneksel İslam ile yaşayan kadınların en az veya hiç haklarının olmadığı bu coğrafyada 11 ve 12 yüzyıllarda bu topraklardan İbni Sina, El Bruni gibi dünya çapında zamanın bilim adamları çıkarken bu ortam neden kayboldu, burada Helenizm'in etkisi nedir incelemeye çalışacağım.
Tarih öğrenmek ileriyi yani önümüzü bize göstermeye yarar, bunu doğru yapabilirsek önümüzü doğru görürüz. Aksi halde kendi kendimizi kandırırız. Örnek olarak zehir acıdır ama insanı tedavi eder, gülsuyu geçici bir süre hoş koku verir tedavisi yoktur. İkincisi gül suyudur.
Bunun için önce bu bölgeye Büyük İskender'in seferini ve ardından bölgede kurulan
Greko-Baktria ve İndo-Grek devletlerinden söz edeceğim. İnanın dostlarım uzun yıllardan beri tarih okurum, önce Lisede Osmanlı ve Selçuklu tarihi, daha sonra üniversitede Cumhuriyet tarihini derinden daha sonrada İlk Çağ tarihine derin merak sardım. Burada bahsedeceğim Greko-Bactria devletinin ben ilk defa farkına vardım. Büyük Filozof Sokrates'in "Bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğim" sözüne hak vermemek mümkün değil..
Yazıya Türk Yurdunda Kurulmuş Grek Baktria Krallığı kurucusu Diodotos'un altın parası ve Ai Hanım'da (antik kent) bulunmuş bir heykel konulmuştur
(Devamı var)
2 Ek