ÇEŞİTLİ IRKLARIN VE İNANIŞLARIN BARIŞ İÇİNDE BİR ARADA YAŞADIĞI ANTAKYA'DA BUGÜN OLDUĞU GİBİ ANTİK DÖNEMLERDE DE DEPREMLE YAŞADI

ÇEŞİTLİ IRKLARIN VE İNANIŞLARIN BARIŞ İÇİNDE BİR ARADA YAŞADIĞI ANTAKYA'DA BUGÜN OLDUĞU GİBİ ANTİK DÖNEMLERDE DE DEPREMLE YAŞADI

Türkiye Cumhuriyetine 1939 yılında katılan Hatay ilinin merkezi Antakya kentidir. Depremler yüzünden büyük acılar çeken ve yer yıkılıp yeniden kurulan kent Roma İmparatorluğunda Roma ve İskenderiye kentlerinin ardından üçüncü kalabalık kenti iken kent depremler sebebiyle nüfusunu yitirmiş, surlar içinde olan kentin büyük kısmı boşalmıştır. Yaklaşık bugün 400.000 civarında olan kent Roma döneminde daha fazla nüfusa sahiptir. Bu inanılmaz bir durumdur. Roma'nın babası Julius Sezar M.Ö 47 yılında kenti ziyaret etmiştir.

Hatay ilinin merkezi çok çeşitli fay hatlarının üzerinde bulunan çok riskli bölgededir. Bu durum tarihi incelendiğinde çeşitli defalar yıkılıp aynı yerine tekrar kurulduğu görülmektedir. M.Ö 301 yılında kurulan kentte belirlenen ilk deprem M.Ö 148 yılındadır. M.Ö 130, gene M.Ö 69 yılında çok büyük deprem olmuş, kenti harabeye çevirmiştir.

En yıkıcı depremlerden biri Roma döneminde 13 Aralık 115 tarihinde olmuştur.  2023 depremi gibi kış gününde meydana gelmiştir. Deprem yaklaşık 7,5 şiddetinde olup merkez üssü Antakya yakınındadır. En çok can kaybı olmuş ve Akdeniz'de Tsunami (Japonca liman dalgası) olmuştur. Bu günkü depremden ayrı özelliktedir. Etkisi daha güneyde Suriye ve Lübnan üzerinde olmuştur.

115 tarihinde beş büyük Roma İmparatorlarından ikincisi olan Trajanus (doğumu 53 ve imp 98-117) ve halefi Hadrianus (doğumu 76 ve imp 117-138) Ermenistan seferinden dönmüş kışı Antakya'da geçirirken depreme yakalanmış yara almışlardır. Nihayet maiyeti ile kaldığı evden ayrılarak stadyumda açıkta kalmıştır.

Trajan bu depremden iki yıl sonra Anadolu'da Antalya Gazipaşa Selinus kentinde ölmüştür. İç organları burada gömülerek cesedi Roma'ya götürülmüştür. Yerine geçen Hadrianus iki yıl sonra Antakya'da iken imparator ilan edilmiştir. Kendileriyle birlikte olan Senatör Marcus Pedro Vergilianus Antakya'da deprem sırasında ölmüştür.

Trajanus ve arkasından Hadrianus Antakya'yı yeniden kurma çalışmalarına hemen başlamıştır. Hadrianus'un Antakya'ya güneyden suyolları inşa ettirmiştir. Antakya yeniden inşa edilmiştir. Çünkü o yıllarda Roma İmparatorluğu gücünün doruğunda ve en geniş sınırlara sahipti.

115 depremi Romalı tarihçi CASSIO DIO (155-229) tarafından Tarih isimli eserinde detaylı anlatılmıştır. (Kitabın 18 bölümü) Antakya depremi) Deprem de yaklaşık 260.000 kişinin öldüğünü yazmaktadır. Bu rakam bilim adamlarınca abartılı kabul edilmektedir. Kış olması dolayısıyla insanlar donarak ve açlıktan ölmüşlerdir

Depremin etkisi Antakya, Defne (Harbiye), Apamea (Suriye), kentlerinde görülmüş, Beyrut kentinde hasar olmuştur. Bu depremde farklı olarak Tsunami meydana gelmiştir. Bugün İsrail'deki en büyük Roma kenti Caesera (Keserya- Kayseri ile aynı isim) limanı büyük zarar vermiştir. Tarihçi Cassio Dio çok fazla artçı sarsıntıların olduğunu yazmaktadır.

Bu deprem Türkiye ve Anadolu coğrafyasında meydana gelmiş en büyük deprem kabul edilmektedir.

Bu depremin tarihini yazan Cassio Dio (155-229) şunlar bilinmektedir. Biitinya bölgesi Nikomedya (İzmit) kentinde doğmuş Anadolu insanıdır. Hayatını daha sonra Roma'da sürdürmüştür.

Antakya'yı vuran 115 ve 2023 depremleri karşılaştırılırsa önemli fiziksel farklar da görülecektir. İlki Antakya ve güneyinde bağımsız bir deprem olup etkisi Suriye ve Lübnan'a kadar uzanan Tsunami olan bir depremdir. ikincisi 2023 depremi Kahramanmaraş merkezlidir. Etkisi daha ziyade Anadolu'dadır.

Siyasal olarak ilki Roma İmparatorluğu'nun en güçlü döneminde olmuş ve kısa sürede yenilenmiştir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti de güçlü bir devlettir. Üstelik bilim ve teknoloji Roma'dan bugüne kat kat ilerdedir. Ancak ulus olarak siyasi parti ayırt etmeden bu işin korkunç boyutunu anlayabilmiş değiliz. Bütün çalışmalarımızı bilim adamlarının yol göstermesi doğrultusunda önce zemin ve inşaat yapımı konusunda yapılması zorunluluğunu anlamamız gerekmektedir.

Türk insanının devrim niteliğinde bu konuda birlik olarak bilime teslim olacaktır, olmalıdır, haydi Türkiye iş başına...

(Devam edecek)

Yazıya Antakya'nın en tarihi yapısı, tapınak, kilise olan ve Anadolu'nun en eski Camii Habib-i Neccar Camiinin resmi eklenmiştir. Cami 1853 depreminde yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. Cami 170 yıl sonra yeniden yıkılmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI