KUNOS'TA PAAVO ROOS ANLATIMIYLA KAYA MEZARLAR II
MEHMET BİLDİRİCİ
Bir önceki yazımda öncelikle Muğla Bölgesi kaya mezarları üzerinde geniş araştırmaları olan İsveçli Bilim Adamı Arkeolog Paavo Roos'un kısa biyografisini kendi kaleminden bana gönderdiği İngilizce metinleri Türkçeye çevirerek sunmuştum. Roos'un ilk çalışmaları Kaunos kaya mezarlarında olmuş ve buraya iple tırmanan ilk bilim adamı olmuştur. Bir diğer ifadeyle antik çağdan bu yana ilk yakından gören kişi olmuştur.
Önce Kaunos hakkında kısa bilgiler: Muğla Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde Dalyan Çayı (Calbis) kenarında kurulmuş antik kenttir. Antik kentte Baki Öğün (1922-2001) başkanlığında 1966 yılında kazılar başlamış, halen Cengiz Işık başkanlığında devam etmektedir. Ancak Dalyan Çayı kenarında kayalara oyulmuş mezarlarda bir kazı işlemi yoktur.
Karia bölgesinin belirli yerlerinde bulunan önünde iki kolon olan kaya mezarlar Fethiye, Ula ilçesinde Idyma, antik kentinde (Gökova), Callipolis antik kenti Elmalık mahallesinde ve Ula yakınında Killandos (sözde Thera !) antik kentinde bulunur. Ama bunlar içinde en fazla bir arada ve dik bir kayada olanı Kaunos'tadır Konumuz Kaunos kaya mezarlardır
Kaunos'ta ilk inceleme yapanlar da şöyledir.
M. Collington 1877 yılında Kaunos'u ziyaret etmiş ilk yabancı bilim adamıdır, Kaunos kenti yanında kısaca kaya mezarlar hakkında detayla açıklamalar vermiştir.
Birinci Dünya Savaşı sonra Muğla Bölgesi İtalyanlar tarafından işgal edilmiş İtalyan Mauri 1916-1920 yılları arası Kaunos'ta araştırma yapmış kaya mezarların bazılarını fotoğraflamıştır.
1946-1952 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Yunanca Profesörü George Bean (1903-1977) Kaunos'ta çalışmalar yapmış, daha ziyade kent içindeki yazıtlar üzerinde çalışmıştır.
1953 yılında İsveç Arkeoloji Enstitüsü başkanı Paul Aström Kaunos'u ziyaret etmiş kendisi Kaunos kaya mezarlar üzerinde çalışmak istemiş ancak sonra karar değiştirmiş bu işi yapmak için Paavo Roos'u özendirmiş, bunu yapmak için ona tavsiye etmiştir.
Paavo Roos Kaunos'u ilk araştıran kişi 1965 yılında günlerce uğraşarak iple onlara tırmanan ilk bilim adamıdır.
Kendi kaleminden okuyalım.
Kaunos'a ilk ziyaretim 1964 yılında oldu, amacım antik kentleri görmek idi. 1962 yılında Paul Aström Atina'da kursta iken Kaunos'taki kaya mezarları inceleyecek en doğru kişi sensin dedi ve beni yönlendirdi. Beni düşündürdü, Kaunos hakkında hiç bilgim yoktu, sonra ek bilgiler topladım ve 1964 yılında Kaunos'u ziyaret ettim.
Kaya mezarlar beni çok etkiledi ve kendi kendime tezimi Kaunos kaya mezarlar üzerine yapmalıyım dedim. 1965 yılında Türk makamlarından gerekli izinleri aldım, bu o zaman için oldukça kolaydı.
1965 yılında Muğla-Fethiye arasında bir köy olan Dalyan'a indim. Köyde bir düğün olması dolayısıyla her yer doluydu. Soyadını hatırlayamadığım Dalyanlı terzi OSMAN bana evinde bir oda verdi, ilk çalışmalarım burada başladı, Osman'ın genç kardeşi FERİT de benim asistanım oldu. Ferit o zaman Ortaokula gidiyordu, daha sonra İzmir ve Ankara'da okuyup Çelik Mühendisi olmuş,
Ankara'da Mimarlık öğrencisi TANER ÖÇ çizimlerde bana yardımcı oldu.
Kaunus kaya mezarları, Balıklar dağının kenarını oluşturan ve Calbis (Dalyan çayı) çayına bakan dikey yamaçlara oyulmuştur. Kaunos'ta 167 civarında kaya mezar bulunmakta ancak ilgi çekici olan 25 civarındadır. Ben bunları A-B-C-D-E-F olarak altı gruba ayırdım. İlk grup (A-D) olanlar küçük ve önemsiz kaya mezarlar, F Grubu ise zemin seviyesinde, hatta zemin altında kısmen ilgi çekici, C ve E çok sayıda aralarında ilgi çekici olanlar ulaşılması zor. Esas ilgi çeken B grubu 10 kaya mezar bulunuyor. Özellikle iki adedi çok özel durumdaydı
KAYA MEZARLARA ULAŞIM
B Grup (Resim eklenmiştir.) hariç hepsine kolayca ulaşılabilir. E grubunda birkaçı için merdiven gereklidir. B2 olarak belirttiğim tamamlanmamış mezarlara ulaşmak için ip (urgan) gerekliydi. Bunun için Fethiye'ye gittim ve temin ettim. Ellere kavrama sağlayan içi pamuklu bir ipti.
Bu sırada ilginç bir olay oldu.
Buradaki inşaatlarda çalışmak için gelen bir genç işçi (ismini not etmemişim) geldi. Köylülerle konuşmuş antik çağdan bugüne B Grubu mezarlara kimsenin çıkmadığını öğrenmiş bana geldi ben bu mezarlara çıkacağım dedi. Kendisine mani olmak istedim. Ama engel olamadım çünkü bu benim hayalimdi. Bende bir burukluk yarattı
7-8 m yükseklikteki mezara çıplak ayakla tırmandı, çıplak ayak ayakkabıdan daha güvenli idi ama ayakları yaralıyordu.
Dorik frizli ayrı mermerden bir eşik ile oldukça ilginç bir dış cepheye sahipti Bir zamanlar orada bulunan söveler kaybolmuş, hırsızlar tarafından götürülmüş. Lentodaki ve eşikteki delikler mezarın çift kapılı olduğunu gösteriyordu, ancak iki yarısı da elbette kayıptı.
Mezara ulaştı ve içeri girdi ve bir şeyin parçalandığını duydum ve öfkeyle ağladım: "Hiçbir şeye dokunma, hiçbir şeye dokunma!" Görünüşe göre, hayal gücümün ürettiği eski vazolar değil, cazibesine karşı koyamadığı bir çift sarkıt. Aslında bu mezarda tek bir parça bile bulunamamıştır, ne o zaman ne de sonra.
Sonra aldığım iplerle kendim tırmanmaya başladım bu arada yanında yardımcım Ferit de bulunuyordu.
Bir sonraki görev büyük B2 idi. Omzunun üzerinden ip ile mezarların üzerindeki tepeye ulaştım, uygun bir yerde küçük bir çoban köpeği buldum, ipi etrafına dolayıp uçları aşağıya sarkıttım. Mezarın tabanından tırmanmayı planlamıştım ve başladım: Bir metre, iki, üç, dört, hayır, başaramıyorum. Onun yerine yarın tepeden ineceğim ve bugün başka bir şey yapacağım. Ertesi gün tepeden aşağı baktım ve şöyle düşündüm: Hayır, hayatımda asla buradan inemeyeceğim. Kayanın profili (kesiti) öyle ki, kenarı geçmeden kaya cephesinin hiçbirinde bir şey görmek oldukça imkânsızdı. Aşağıdan tekrar deneyeceğim. Bir metre, iki, üç, dört, beş, hayır, başaramıyorum... Böylece günler, yukarıdan veya aşağıdan başarılı bir girişim olmadan geçti Sonunda tırmanmayı başardım
Devamı var
Yazıma Kaunos B Grubu Kaya mezarları ve yardımcısı Ferit'le yazarın bir resmi eklenmiştir. Sağda Paavo Roos