2019 YKS SONUÇLARI VE EĞİTİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK

2019 YKS SONUÇLARI VE EĞİTİMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK

Prof. Dr. Kemal Kocabaş

Türkiye,  siyasal iktidarın akıl ve bilim dışı eğitim politikaları nedeniyle  eğitimde  dibe vuran sonuçlar almaya devam ediyor. PISA-2015 uluslararası sınavda fen, matematik ve anadilini kullanmada OECD ülkeleri arasında sonlarda,  yerli PISA olarak adlandırılan ABİDE-216 ve 2018  sınavları da  benzer  sonuçlar verdi. Geçen haftalarda basına yansıyan Yüksek  Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları olabilecek en olumsuz sınav sonuçları olarak karşımıza çıktı.  Tüm bu sınav sonuçları eğitimdeki nitelik kaybını somut olarak gösterirken Milli Eğitim Bakanından sonuçlara yönelik bir değerlendirme henüz basına yansımadı. Çok sayıda projeyi (!) gösterişli toplantılarla kamuoyuna açıklayan bakanın sonuçlarla ilgili açıklaması, özellikle laik-demokratik bilimsel eğitimle ilgili  değerlendirmeleri merakla bekleniyor.  Tüm bu sınav sonuçları üzerinden üniversitelerin, özellikle eğitim fakültelerinden de bir ses çıkmıyor.  Ama  bu sonuçlar üzerinde ülkenin tüm demokratik dinamik güçleri eğitimi yeniden düşünerek geleceğe yönelik projeksiyon geliştirmeleri acil bir görev olarak karşımıza çıkıyor.

Yüksek  Öğretim Kurumları Sınavı (YKS)  Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi (AYT)  adıyla iki basamakta yapılıyor. iki basamakta yapılıyor. TYT' de sınavı geçerli olan 2 milyon 390 bin 188 adayın testlerdeki netleri aşağıdaki tablodaki gibidir.  Türkçe’de 40 soruda ortalama net yanıt 14.6, temel matematikte  40 soruda doğru yanıt ortalaması  ise 5.6 ve 20 soru sorulan sosyal bilimler ve fen bilimlerinde doğru yanıtlanan soru ortalamaları  sırayla 6.6 ve 2.2…

TTY’de 15  bin öğrencinin puanı yarım  net bile yapamadıkları için açıklanmadı. Yine ilk oturumda 15 net doğru yanıt veremediği için 628 bin 796 öğrenci  puan barajı altında kaldı ve AYT’ye giremedi. 2018-YKS’de AYT’ye giremeyen öğrenci sayısı  511 bin  idi.  Sonuçlar, PISA-2015, ABİDE ve YGS  sınav sonuçlarını doğruluyor,   eğitim sistemindeki nitelik kaybı artarak devam ediyordu.   Nitelik kaybı, okulların işlevselliğini yitirdiğini, okulların öğrencilere vermesi gereken becerileri  veremediğinin  ve  çok az  sayıda öğrencinin nitelikli eğitim aldığını ifade ediyor. Tabloda görüldüğü gibi dört alanda da yüzde ellilik başarı ortalaması yakalanamamış. Geçen yıl (2018’de) TYT’de 400 ve üstü puan alanların oranı yüzde 2,5 iken bu oran bu yıl  2.25 ‘te kalmış.  Geçen yıl yüzde 27,38, 300 ve üstü puan almış. Bu oran bu yıl yüzde 25,84’e düşmüş. Hem 400 puan ve üstü hem de 300 puan ve üstü puan alanlarında ciddi bir başarı düşmesi görülmektedir.

Sıra No

Dersin Adı

Sorulan Soru Sayısı

Ortalama Net Yanıtlar

Başarı Yüzdesi (%)

1

Türkçe

40

14.6

36.5

2

Sosyal Bilimler

20

6.6

33.0

3

Temel Matematik

40

5.6

14.0

4

Fen Bilimleri

20

2.2

11.0

 

 

Alan Yeterlilik Testi (AYT)'te sınavı geçerli kabul edilen 1 milyon 880 bin 711 adayın ortalama net sayıları ise aşağıdaki tablodaki gibidir. Bu testlerde en başarısız alanlar fizik ve kimya oldu. Adaylar her iki alanda da soruların sadece yüzde yedisini doğru işaretlemiş. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi testlerin hiçbirinde yüzde ellilik başarı yakalanmamış. Sonuçlar gösteriyor ki YKS sınavı bir lise bitirme sınavı olsaydı öğrencilerin büyük bir çoğunluğu liseyi bitiremeyecekti. Okullarımızın sadece yüzde 2,5’i amacına ulaşmış oluyor. Yüzde 25,8 civarındaki öğrenci de ortalama civarı bir başarı gösteriyor. Bu da okullarımızın yüzde 75’inin bir lise ve meslek lisesinden beklenen beceri ve başarıyı sağlayamadığını ortaya koymaktadır. Okullarımızın yüzde 98’i de ideal düzeyde değil.

Sıra No

Dersin Adı

Sorulan Soru Sayısı

Ortalama Net Yanıtlar

Başarı Yüzdesi (%)

1

Türk Dili ve Edebiyatı

24

4.9

20.4

2

Tarih-1

10

2.0

20.0

3

Coğrafya-1

6

2.1

35.0

4

Tarih-2

11

1.9

17.2

5

Coğrafya-2

11

2.3

20.9

6

Felsefe

12

2.4

20.0

7

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

6

1.0

16.6

8

Matematik

40

4.7

11.7

9

Fizik

14

1.0

7.1

10

Kimya

13

0.9

7.0

11

Biyoloji

13

1.2

6.3

 

Sistemin aynası olan bu sınav sonuçlarının üniversitedeki eğitimin niteliğini de etkileyeceği çok açık. MEB ve YÖK sınav sonuçları ile mutlaka yüzleşerek eğitimin nitelik kaybını önleyecek adımlar atmalıdır. YKS-2019 verileri eğitim sistemimizin ve okullarımızın döküldüğünü gösteriyor.  Tüm bu sonuçlar karşısında ne yapacağız. Temel sorun bu sorunun yanıtını aramak. Eğitim sisteminin tüm bileşenlerinin ortak aklıyla eğitim sistemini yeniden yapılandırmalıyız. Okul öncesinden yükseköğretime bir eğitim reformunun alt yapısını tartışmalıyız, düşünmeliyiz. Bunu yaparken nitelikli öğretmen yetiştirmeyi öne çıkarmalıyız. Eğitimde adaleti, eşitliği, zorunlu 4-6 yaş  okul öncesi eğitimi okul sisteminin içine katmalıyız. Mesleki ve teknik eğitimi nitelikli kılmanın yollarını üretmeliyiz. Laik, demokratik bilimsel eğitimi temel almalıyız. Eğitimi bir insan hakkı olarak bakan temel evrensel anlayışı öne çıkarmalıyız. Sonuçlar,  eğitim sisteminde  fen matematik, sosyal bilimler eğitiminin iflas ettiğini,  verilemediğine işaret ediyor. Eğitimde dini, ve bilimdışı anlayışlardan acilen vazgeçerek fen,  sosyal bilimler, matematik, felsefe ve güzel sanatlar  ağırlıklı evrensel  eğitime dönüş yapmalıyız. Sonuçlar bunu söylüyor.  Eğitim tarihimizin sayfalarında onurla-işle-emekle yer alan Köy Enstitülerini tekrar hatırlamalıyız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI