"ULEMANIN BİLDİRİSİ"


Geçtiğimiz hafta 14 İlahiyatçı bir bildiriye imza attılar. İslam ve Şeriatla ilgili görüşlerini  paylaştılar. Bu ilahiyatçıların bir kısmı PRF, dr, bir kısmı alan bilgisiyle donanmış seçkin din adamlarından oluşuyordu. Özellikle ilkel bakışların din-şeriat bakışları eleştirilerek akla uygun güncellemeler yapıyorlardı, Laiklik konusunda, laikliğin ö nemi ve gereğinin vurgulaması yapılıyordu.    

     BU İNSANLAR SIRADAN İNANAN KİŞİLER DEĞİL. Neye inandıklarını bilen gören ve anlayan kişilerdir. Kimisi PRF olmuş kimisi din bilgisiyle ilgili kendini donatabilmiş ve bu bilginin gerektirdiği eğitim anlayışıyla düşünce yapısıyla donanmış kişilerdir. Yani sıradan inanan kişiler değildir inanmaya yol gösterici donamlarla  dopdolu  kişilerdir. Bu insanların hiç biri ,kendini siyasetin parasal iplikleriyle ona teslim olmuş ve mal varlıklarını buradan oluşturmuş kişiler değildir. YOBAZ ANLAYIŞLAR BUNLARA KULAK ASMAZ VE HATTA SAPKIN OLARAK GÖRÜRLER AMA O YOBAZLARI BUNLARIN BİR GÜNDE OKUDUKLARI MAKALELERİ ACABA BİR ÖMÜR İÇİNDE OKUMUŞ MUDURLAR?  Okumuş olsalardı zaten ulema olurlardı değil mi?

      Bu gün Dünyamızda 60'a yakın  Müslüman ülke ve 80'a yakın Müslüman toplumun varlığı kabul ediliyor. Bu devletlerin çoğu ve bu toplumların hepsi kendilerini en büyük İslam toplulukları olarak kabul ederler. YANİ BUNLAR  DİNE EN UYGUN YAŞAM BİÇİMLERİNİ GETİRDİKLERİNİ VE UYGULADIKLARINI İLERİ  sürerler. Örneğin bir Ortadoğu'da bile birbirinden çok farklı anlayışları savunular bu Müslüman toplumları. Din aynı kitap aynı, peygamber aynı ama varlık ve olaylara bakışılar farklı olabilmektedir. Aynı olan dinsel unsurların hiç biri bu farklılıkları giderememektedir. Üstelik siyaset denilen anlayış bu farklılıkları gidermek yerini onları daha çok birbirinden uzaklaştırmakla meşgul. Bir Taliban anlayışına bakınız. Varlık  ve olaylara bakış acısıyla öteki anlayışların bakış açılarının bir yerde kesiştiklerini görebilir miyiz?

      Bu farklılığı getiren nedir?  Şeriat denilen anlayışın varlığı değimlidir?   Ulemanın bildirgesinde bu anlayışın ne olduğu ve toplumlara göre nasıl değiştiğinin açıklaması yapılıyor.

       Birazcık akıl ve mantık denilen güce sahip olanlar bunu anlayabilirler elbet. ÖTEKİLERİ İSE ZATEN İNSAN SAYMAYA GEREK YOKTUR. Onların yeri Nijerya'da bir dini örgütün çukurlarda beslediği kadınların yanında olabilir ancak.

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI