SORUNLARIN OLUŞUM NEDENLERİ VARDIR

 

Her toplumda var olan yaşanan sorunlar toplumları yöneten anlayışların sonucu ortaya çıkar. O toplumda devlet denilen aracı kullanan anlayışların izlediği yöntemler onucu ortaya çıkar. Bunun içindir ki aynı koşullarda yaşayan toplumların sorunları aynı olmamaktadır. Kimi toplumlar ötekilerin zorlandığı koşullarda yaşamış olsa bile o kadar zorlanmadan arlıklarını sürdürebilirler. Kimilerini  çok az etkileyen  koşullar ötekileri zorlamaktadır. Tüm bu farklılıkların nedeni ise devlet denilen aracın kullanılmasıyla ilgilidir.

   Dünyada özellikle 70li yıllardan sonra bir özelleştirme anlayışı egemen kılınmıştır. Bu anlayışın getirdiği sonuçlar ise her toplumda farklı olmuştur.

Ayrıca toplumlar ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yapılarına göre bu özelleştirme politikalarını farklı şekillerde uygulamışlardır. Kimileri özelleştirmeyi kurtuluş aracı olarak  sundu kimileri de b ir kesimin toplumsal zenginlikleri kullanabilmesi için bir anlayış olarak sundu. Böyle olduğu için de özelleştirme denilen anlayış farklı sonuçlarla karşımıza çıkıyordu. Sonuçta bu anlayış bu günün farklı dünya düzeninin oluşmasını sağladı.

    İnsanlar bu farklılıkların kimin lehinde kimin aleyhinde olduğu konusunda ortak bir yargıdan hep uzak kaldılar, Örneğin kimilerine göre bu çok gerekliydi kimileri bunun  dünyadaki sefaleti artırmak için ilgili zeminleri oluşturacaktı. Herkes özelleştime vurgununu anlamasın diye de egemen anlayışlar yalan üstüne yalanlar besteliyordu. Böylece olgunluğun özelleştirmeden yana bir düşünceye sahip olması sağlanıyordu. Örneğin  bu yalanın başında özelleştirme ile devletlerin iç ve dış borçlarının azalacağı söylemi geliyordu. Devlet borç ödemediği aman da o para ile yeni yatırımlar yapacaktı. Oysa dünyada böyle bir örnek yoktu. Bu sadece yoksulları kandırmak için söyleniyordu ve  en büyük yalandı.

   Bir büyük yalan da özelleştirme ile sermayeni ve emeğin serbest dolaşımı sağlanacaktı. Oysa bu da kocaman bir yalandı. Çünkü sermayenin dolaşımı zaten vardı. Hatta sosyalist ülkelerde bil sermaye serbeste dolaşıyordu ama emeğin böyle bir hakkı yoktu. En büyük yalanlardan bire de ucuz mal üretiminin geleceği idi ama nerede acaba?.

Su ve benzeri yalanları ise devletler adına söylüyorlardı özelliştirmeciler. Devlet yalan söylemezdi ama onların kullandığı devlet bu yalanlara insanları kandırabiliyordu

      İşte bu günün gelişmiş ve geri bıraktırılmış tüm toplumlara bulanlarla kandırılıyordu insanlar. Bu kandırılan insanların oylarıyla sürdürülüyordu  tüm yalanlar. Bu yalanların sonucu ortaya çıkıyordu bu günün dünya düzeni..

   Bu düzen kurulurken özellikle geri kalmış toplumların yarıdan fazlası yalanların doğrudan destekçileri oluyordu. Yani çoğunluğun oylarıyla bu yalanlar çalışabiliyordu. O zaman bu günün insanları yaşam koşullarından yakınma hakkına sahip midir, diye sormamız gerekir. Eğer bu insanların oy destekleri olmasaydı dünya böyle bir çıkmaza sürüklenmeyecekti.

  Siz özelleştirme masallarıyla insanlar uyutulurken acaba nerede duruyorsunuz  bu günün emeklileri, yaşam koşullarından olumsuz etkilenenleri?

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI