"YANLIŞ ANLAŞILDIM"YALANI ÜSTÜNE
Son yılların moda sözü, eleştiri ile karşılaşıldı mı hemen yinelenir oldu YANLIŞ ANLAŞILDIM.. Veya sözlerim çarpıtıldı, maksadını aştı.. gibi sözde özür bildiren söylemler oldu. Önce diyeceklerini derler ama karşı görüş çıkarsa karşılarına hemen bu savunmaya soyunurlar.. Genellikle bunları yapan siyasilerimiz oluyor.
Bunun son örneğini bir milletvekilimiz sunuyor bize.. Tüm ülkeyi üzen Narin OLAYINDAN SONRA ŞÖYLE DİYOR BU VEKİL EFENDİMİZ: "Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var.. Çünkü aile de yani, bizim dostlarımız.." diye açıklama yapıyor. Bu söylediklerini ekranlar nokta nokta veriyor.. BU SÖYLENENLER TÜM ÜLKENİN GÖZÜ, KULAĞI ÖNÜNDE söyleniyor. Yani ne dediğini anlamayacak kimse yok. O kadar açık ve net ki yanlış anlamak isteyen bile yanlış anlayacak bir nokta bulamıyor.
Ancak suskunluk üstüne yapılan eleştiri ve yorumlardan sonra söylediklerinden vazgeçmek zorunda kalıyor. Çünkü söyledikleri arasında eleştirilebilecek sözler bulunuyor. Örneğin "bazen bilip de söylenmemesi gerekenler" gibi bir cümle geçiyor. Bu onu rahatsız etmiş olacak ki ertesi akşam yine ekranlarda SÖYLEDİKLERİM YANLIŞ ANLAŞILDI diyerek geleneksel yanlış anlaşılma savunmasına gidiyor.
Söyleneler o kadar açık ve net ki yanlış anlamak için çok düşük bir zeka örneğine sahip olmak gerekir. Normal bir zeka ile bakıldığında yanlış anlaşılacak bir taraf görünmüyor.
Daha önceleri bu yanlış anlaşılma konusuyla ilgili yazdığımız tüm yazılarda hep şunu söyledim-yazdım.. Hiç bir insanın hele bir siyasetçinin, yanlış anlaşılabilecek bir dil kullanmaması gerekir. Siyasetçi yanlış anlamaya izin verebilecek bir sözü kullanmaktan kaçınmak zorundadır. Siyasetçi yanlış anlaşılmaya meydan verebilecek sözcükleri kullanmaktan kaçınmak zorundadır. Her insan ve özellikle siyasetçi yanlış anlaşılmaya götürecek sözleri kullanırken çok dikkatli olmak zorundadır.
Bu sadece siyasetçi için değil her insan için geçerlidir. Bunu başaramazsa kişiler ne kendilerini anlatabilir ne doğruya ulaşabilirler..
Sayın vekili rahatsız eden ne burada? "bazen bilmediğimiz, bazen de bilip söylemekten kaçındığımız.." anlamına gelen sözcüklerdir. Çünkü bu bakış açısında tümüyle etik anlayıştan yoksunluk vardır. Bir insan doğruyu biliyor ama bunu söylemekten kaçınıyorsa buna belki birilerinin ahlakı izin verebilir ama gerçekte etik bilimi asla izin vermez.. Örneğin ünlü düşünür Kant diyor ki: Öyle hareket et ki senin hareketinin dayandığın ilke herkesin de ilkesi olsun.. Burada yanlış anlaşıldım anlayışına ise asla yer yoktur.
Bir insanın, yanlış anlaşılmasına yol açabilecek sözlerden kaçınması gerekir ki toplumda doğruluk ortaya çakabilsin.