BAZI "ÇOKLUKLAR" NE İŞE YARAR..

BAZI   "ÇOKLUKLAR" NE  İŞE YARAR..

    Bir anlayışa göre demokrasi, birçok siyasi partinin olmasını getirir. Özellikle şekilci demokrasiler bu sava sığınırlar. Onlara göre çok siyasi parti yoksa orada demokrasi de yoktur veya eksiktir. Örneğin eski ABD başkanlarından J.CATER Küba ziyaretinden sonra şöyle demişti: KÜBADA  PEK ÇOK SORUN ÇÖZÜLMÜŞ  GİBİ ,  TEK BİR SORUNLARI VAR O DA TEK PARTİLERİ OLMASIDIR .Bu anlayış demokrasiye nasıl bakıldığını gösterir bazı çevrelerin.. Onlar için sorunların çözülmüş olması önemli değil. ÖNEMLİ OLAN O TOPLUMDA SİYASİ PARTİLERİN AZLIĞI-ÇOKLUĞUDUR.

   Oysa siyasi partilerin kuruluş amaçları var olmaları değil,  ülke sorunlarının çözülmesidir. Bir tarihte Franko'dan sonra 96 parti seçimlere katılmıştı. Cuntanın yıkılmasından sonra Yunanistan'daki ilk seçimlere elliden fazla parti katılmıştı. Biz de otuz kadar partinin katıldığı seçimler olmuştu. Ne var ki  o çok parti anlayışı, ne demokrasiyi getirdi ne hukukun üstünlüğünü ne de hukuk devleti anlayışının gelişmesini..

  Nitelikler niceliklerden sonra ortaya çıkar ama bazı örnekler bunu tam olarak kanıtlamaktan uzak olabiliyor. Onun içinde bizde"   nerede çoklu orada başka bir yokluğu getirebilir" türünden bir söylemi bile üretmiştir. Örneğin eskiden mecliste sıkça araştırma, soruşturma komisyonları oluşturulurdu. Bu komisyonlar kimi olayların açıklanabilmesi için kurulurdu. Ancak zamanla öyle bir mizah konusu haline getirildi ki bu uygulama "Bir sorunu sürüncemede bırakmak istersen onu komisyonlara havale et" anlayışını doğurmuştu. Çünkü bir konu komisyonlara havale edilirse orada mutlaka birkaç tane daha komisyon oluşturulur ve olay bu şekilde sulandırılırdı. Komisyonlar önce yani komisyonların oluşturulmasına yönlendirilir, bir alt, bir üst komisyon kurulur böylece olaya başka alanlara çekilerek sonuçsuz bırakılırdı.

  Bu örneği niye veriyoruz? Çünkü çözümsüz bırakılmak istenen konularla ilgili çok sayıda oluşumlar yaratılıp onların çözümsüz olması sağlanır. Yani bir yerde çokluğun olması her zaman oraya daha iyi da güzel ve doğru çözümlerin getirilmesini sağlamayabiliyor

Bunun bir başka örneği ise günümüzde GÖNÜLLÜ YARDIM KURULUŞLARIYLA ilgili olarak yaşanıyor. Örneğin geçmişti AKUT dinelen bir kuruluşu vardı. Bu gün de var ama yanına aynı amaçlı bir iki tane daha ilave edilmiş durumdadır. AKUT tek başına iken ne kadar gönüllü hizmet veriyorsa bu gün bu hizmetleri artmış değildir. Çünkü siyaset bunun yanına yeni yardım kuruluşları eklemiş durumdadır. AFAT diye bir ikinci oluşum getirildi yanına. Hani amaç için dersiniz? Daha iyi yardım edebilmek için mi? Bunlar da yeterli görülmedi ki bir de yanlarına daha resmi bir kuruluş olan UMKE eklendi. Böylece bir afet anında eskiden AKUT ' tek başına yaptığını bu kez ötekiler de yapmağa kalkıştı.

  Bu kuruluşların üçü de aynı amaçlı faaliyet göstermektedir. Ama birileri bu kuruluşların ille de birden fazla olmasını istedi. O zaman hizmetler daha mı iyi olacaktı?

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI