DEMOKRASİ HERKESİN SORUNU MUDUR
Eğer öyle olsaydı anti-demokratik toplumların hiç birisi anti-demokratik anlayışla yönetilmezdi. Dünyada anti-demokratik anlayışların olmaması gerekirdi. O zaman demokrasiyi herkes ister ama herkes ille de demokrasi ile yönetileceğim diye bir anlayışta birleşmezdi. Yani kimi anlayışlar vardır ki görünmek zorunda oldukları için demokrasiden yanadırlar ama bu zorunluluk ortadan kalkınca da ille de demokrasi demezler. Nitekim geçmişti ve günümüzde pek çok toplumda demokrasiye uygun olmayan yönetim biçimlerini görebiliyoruz. Ancak demokrasiye uygun olmayan anlayışlar bile demokrasiden yana görünmek zorundadırlar. Dün de böyleydi bu, bu gün de dünyamızda. Hele günümüzde en baskıcı yönetimler bile demokrasiye bağlı olduklarını söylemek zorundadırlar. Başka türlü çoğunluğun oyunu alarak yönetme gücüne sahip olamazlar. Bakınız tüm dikta rejimleri, tüm baskıcı yönetim şekilleri bir şekilde seçim yaptırmak zorundadırlar. Ben seçim istemiyorum diyebilen bir baskıcı yönetim örneği henüz görülmedi. En baskıcı yönetim anlayışları bile en çok demokrasiye bağlı olduklarını söylemek zorundadırlar.. İşte böyle bir gücü vardır demokrasilerin. Olmayan da olan gibi görünmek zorunda bırakır insanları, diktatörleri daha çok,
Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu da seçimlerdir. Seçimlerin kazananı da oyu en çok alandır. Demokrasinin bir özelliği de olanların daha çok alınmış olmasıdır. Yani bir yerde seçimde en çok oyu alan o seçimin kazananı olmaktadır.
Tüm yönetim anlayışlarında olduğu gibi demokrasilerde de İNSAN GERÇEĞİ önemlidir. İnsanların demokrasiye uygun olmaları önemlidir. Çünkü her anlayışın bir insan modeli vardır. İnanç ideolojilerin, etnik anlayışların, hukuk anlayışlarının insan modeli aynı değildir. Her insanın, demokrasinin temel özelliği olan Anlayış, saygı, hoş görü anlayışına sahip olması gerekir ki demokrasiye uygun olan insan modeli ortaya çıksın.
Her insan modeli de bu özellikleri taşıyamaz, Çünkü o modelin demokrasiye uygun düşünebilmesi .davranabilmesi için önce BİREY OLMASI GEREKİR. Demokrasinin istediği insan BİREY olabilen insandır. Kendini bir yerlerin, anlayışların kulu olarak gören insanın BİREY olması beklenemez. Birey olunmadan da demokrasiye uygun davranması mümkün değildir.
Bir toplumun genelinde kendini Birey olarak göremeyen insanların çokluğu orada demokrasinin gelişmesine izin vermez. Çünkü Birey için sorun olan sıradan insanlar için sorun olmayabilir .Örneğin sazın -yayın özgürlüğü. Hukuk üstünlüğü, hak ve özgürlük gibi sorunlar sadece bireyleri ilgilendirir. Birey olamamış insanlar için bunların anlamı bile yoktur. Hatta bu sorunlarla uğraşanlar iyi gözle bile bakılmaz .
O zaman demokrasi bir yazarın bir yayıncının sorunudur sadece sıradan insanların değil. Sıradan insanları ilgilendiren sadece günlük telaşlardır günlük ilişkilerdir..
Bir seçimin sonuçlarının değerlendirilmesi istenirken bir de bu açıdan bakılması gerekir.