Hedef belli ama bunu görmek istemeyen uşakları var onun. Onların efendilerinin hoşuna gitmeyecek şeyleri zaten hiç görmezler, Ne kadar söyleseniz de kabul etmezler. Oysa onun hedeflerini açıkça herkese gösterecek projeleri en yetkili ağızlarından bile dile getirilmektedir.
Örneğin YEŞİL KUŞAK PROJESESİ dediği çizimlerde anlatmıştı hedeflerini.. Arkasından FAS'tan başlayarak Pakistan'a kadar uzanan bir geniş coğrafya ile ilgili çizimlerini de anlatıyordu onun sözcüleri. Bu büyük projenin içinde Ortadoğu'yu içeren bir projeden de söz etmişlerdi. Bu projeye Ortadoğu projesi demişlerdi. Bu neyi öngörüyordu? Ortadoğu'da tam 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini öngörüyordunuz çizimi de ünlü 11 Eylül İkizkule saldırısından sonra çıkamamışlardı, Ortadoğu'da bu kadar devlet mi vardı? Elbette ama oluşturulmak istenen yeni devletlerle oluşacaktı bu küçük devletçiklerin varlığı. Bunu neden ihtiyaç olarak görüyordu emperyalizm? Daha önce defalarca yazdık bunun nedenini.. Sadece şunu anımsayalım: Bu gün Saddam olsaydı emperyalizmin bölgede yaptıklarını yapma şansı var mıydı? Bu gün Kaddafi olsaydı. Bu gün Mübarek olsaydı bölgede emperyalizmin at yarıştırması mümkün olur muydu?
Emperyalizmin öngördüğü bir Dünya düzeni var. Bu düzeni kurabilmek için engel gördüğü, engel olabileceğini düşündüğü oluşumlar yani devletler var. Bu devletlerin varlığı onun istediği yerde istediği gibi davranmasını engellemektedir. Örneğin çizdiği projelerin önüne engel çıkarabilecek devletler, güçler var. Bunlar rahat etmesini önlemektedirler. Örneğin bunların başında Rusya gelir. Dünyanın neresinde bir emperyalist oluşum görülse başta Rusya onun karşısına çıkmaktadır. Sonra Çin gibi, eski Sovyet sisteminden kalan bazı devletler gibi. Bunlar emperyalizmin istediği hareketi yapmasını önlemektedirler.
Üstelik Dünya bir salgın sürecini yaşamaktadır. Kimin de olsa ağırlığı azılmıştır ama bunu bıraktığı bazı izler var beyinlerde. Örneğin sosyal devlet anlayışının gelişmesini dayattı bu salgın. Hesapta olan bir sürü harcamaların yapılmasını da getirdi bu süreç pek çok kapitalist ülkede bile SOSYAL DEVLET İHTİYACI çok açık şekilde belirmiştir. ABD'de bile bu talepler yüksek seslerle ifade edilir olmuştur,
Tüm bunlar emperyalizmin kendisi için harcayacaklarını kendi dışında harcamasını getiriyordu, yani önlem alınmazsa yakında emperyalist zihniyetin tökezlemesi gelebilecektir. Bu da onun çıkarlarına dokunuyor. Bunu önlemesi gerekir ki eski rahatını huzurunu yeniden bulabilmesini sürdürebilmesini canlandırabilsin.
Öteden beri bilinen yöntemi emperyalizmin sorunları savaşa boğarak çözmek estiğidir. Yani savaş onun sorun çözme aracıdır her zaman. İşte bu çözüm aracını devreye sokabilmek için dünyada kendisine yeni yeni ZELENSKİ'LER yaratma peşindedir.
Türk Yunan sorunlarını derinleştirmek gerekirse bunları çatışmaya götürmek, Ermeni- Azeri kavgasını körüklemek. Bu bölgede tasarlanan emperyalist oluşumlardır. Yunanistan'ı bir üs olarak kullanmak isteği bunun için önemlidir. Yunan karşıtları buna karşı çıkıyorlar ama bizde henüz seslerini duyamıyoruz yandaşların..