HANGİ AKILLA BAKIYORUZ VARLIK VE OLAYLARA
Bir uluslar arası yarışmada madalya alan bir bayan sporcumuz başarının sırrını açıklarken akılla değil ırksal özelliklerle açıklıyordu aylar önce. Hatta bu başarıda akılla özelliklerin yanında Tanrısal özellikleri de ilave ediyordu.. Sanki bu özellikler bundan önceki yarışmalarda yokmuş da tam bu yarışma sırasında ortaya çıkmıştı. Aynı şekilde başarıyı tanrısal özelliklerle açıklarken de sanki önceden aynı özellikler yoktu da tam bu bayanın derece alacağı sırada çıkıyordu bunlar. Buna dayanarak birileri de bu başarıları TÜRKÜN GÜCÜ ile sunmağa çalışıyordu. Uluslararası yarışlarda bu güç neden sadece kazanılan başarılarda ortaya çıkıyor da kaybedilen yarışlarda kendini göstermiyor? Bunu düşünecek sorabilecek akıldan yoksun mu ki bu toplum böyle mantıksızlıklara başvuruyor kimileri..
Benzer bir yaklaşımı CUMHURİYET sürecinde sunulan yerli otomobil sunumlarında görüyoruz. Sanırsınız ki dünyada ilk kez böyle bir araç yapılıyor ve onu biz yapıyoruz. Sanırsınız ki otomobilin dünyada ilk örneğini bizler verdik dünyaya..
Sıradan bir yarışmada bile bizden birinin başarı göstermesi hepimizi sevindirir gururlanmamızı sağlar. Bunu çalışmanın dışındaki, aklın dışındaki nedenlerle açıklamaya kalkışmak doğru olur mu? Çünkü bu toplum Cumhuriyetin ilk yıllarında uçak bile yapabilmiş ve üstelik o zaman bu uçak yüzden fazla ülkeye bile satılmıştı. Örneğin Mısıra yirmiye yakınının satıldığını biliyoruz. Bu uçaklardan Danimarka'ya satılan bir tanesinin 1960lı yıllara kadar tarımda kullanıldığını da biliyoruz.. Bu kadar çok uçak yapılmış ve satılmış olmasına karşın bunlarla ilgili resimler bile ortadan kaldırılmıştır. Sanırım bir tanesinin elimizde olması gerekir
Cumhuriyetin kısıtlı olanaklarına karşın bunları yapabilen akıl bu günün koşullarında haydi haydi otomobil de yapabilir. Bu bize övünç ve gurur kazandırır sadece.
Bu çağda yapılabilmiş olması ise çok önemli bir gelişme olmasa gerekir.
Çünkü teknolojinin bu gün geldiği nokta bunun bir çok toplumun yapabilecek durumda olduğunu da göstermektedir.
Toplum bu başarısıyla övünebilir, övünülmesi gerekirse elbette övünülecektir bu başarı.. Ama bunu siyasal amaçlı ve siyasi puan kazandırmak için kullanmak ne kadar doğru sayılabilir?
Kaldı ki geçmişti bu toplumda bir otomobil üretimi çalışması da vardır. Bunu da içimizden birilerinin başarması bizlere sevinç verir sadece. Ama bunu ırksal övgülerle öne çıkarmak doğru değildir. Çünkü bir çok ırktan insanlar bu güne dek bu tür araçları yapmışlardır. Onlar bunu yaparken acaba bizim ırksal bakışımızı gerektirecek özelliklerimi neredeydi?
Başarılar önce aklın ürünüdür, çalışmanın ürünüdür. Toplumun bileme bakışın ve verdiği önemin ürünüdür. Bunu bir siyasi anlayışa bağlamaya çalışmak önce aklı yadsımak olur. Sonra bilimi sonra uygarlığı yadsımaktır.