HAYVAN SEVGİSİ İYİ DE
Toplum insanların yaşam alanıdır. İnsanların yaşadığı alanın içinde hayvanlar da yaşayabilir. Ancak hayvanların yaşam alnıdır toplum diyemeyiz. Bunun için yaşam alanlarını hayvanlarla paylaşmak isteyen insanlara herkes aynı gözle bakmaz Örneğin kimi insanların kendi yaşam alanlarında hayvanların da bulunmasını normal karşılayamazlar. Bu yüzden zaman zaman insanlar arasında bir takım tartışmalar da yaşanmaktadır. Birileri kendi alanlarında hayvanların yaşamasına karşı çıkar. Kimileri de onlarla birlikte yaşamaktan rahatsız olmaz. Karşı çıkanlarda genellikle hayvanlardan duyulan korku vardır. Bu korkular da küçük yaşlarda oluşmuştur. Bu nedenle hayvanlardan korku duyanların onlarla ayını çevrede yaşamaktan hoşnut olmayanların psikolojilerini anlamamız gerekir
Hayvanlara karşı duyulan ilgiyi "hayvan sevgisi " olarak. Görmemiz mümkün. Ancak her insanda bunun olması gerektiğini düşünmek doğru değildir
Doğru olmayan başka bir şey daha vardır. Hayvanlardan korku duyanları anlamak gerekir. Çünkü yukarıda değindiğimiz gibi bu korku çocukluk dönemlerinin ürünüdür. Bunun için kimseyi çocukken neden korkuyordun diye suçlayamayız.
Her şeyde olduğu gibi ister sevgi olsun ister korku olsun elbette bunların bilinç altlarında yerleşmiş bir takım nedenleri vardır. Bu nedenleri bilmeden de kimseyi suçlamak doğru değildir.
Ancak doğru olan bir şeyde vardır. Hayvan sevgisi diye sunulan davranışın bir psikolojik nedeni de vardır. Böyle bir neden olmasaydı herkesin aynı şekilde korkusu veya sevgisi olması gerekirdi. Burada yetişkinlerin sevgileri ile çocukların sevgilerini bir tutmamak gerekir. Yetişkinlerin hayvan sevgileri de yine psikoloji ile yakından ilgilidir. Örneğin özellikle apartmanlarda bitişik komşular arasında yaşatılan hayvan tartışmaları, kavgaları önemlidir. İşte bunu nedenleri de önemlidir. Bunun görülmesi gerekir. Baktığımız zaman çevremizde yetişkinlerin hayvanlardan ötürü anlaşmazlıkları, tartışmaları, kavgaları gerçekte birinin sevgisi birinin sevgisizliği ile ilgili olmayabilir. Nitekim yetişkinlerin hayvan kavgalarını açıklayan bir psikolojik yaklaşım vardır. o da şudur.. Çevresinde inanlarla ilişkileri zayıf olan kişiler kendilerini bu sözde hayvan sevgisi ile çevrelerine kabul ettirmeğe çalışır. Ne kadar çok sorunlu insan varsa çevrede bir bakınız hayvanlarla daha iyi geçinebilmektedir. Kendini hayvan sevgisiyle göstermek bu şekilde doyurmak istemektedir.
Hayvanları ev ortamında kat ortamında bakmak ise onların yaşam hakkına bir saldırıdır. Çünkü hayvanın yaşayabileceği alan insanların yaşam alanları değildir. İnsanlar kendilerini tatmin için hayvanları kendi içgüdülerine uygun değil insanın öngördüğü koşullara uygun yaşatma hakkı nereden geliyor? Kim insanlara bu hakkı vermiştir?
Onun için hayvan sergilerini gözden geçirmelidir bazı kişiler..