HER ŞEYİ BİLEN İNSANLARIMIZ ÇOK
Çevremizde öyle insanlar var kiçok şey bildiklerini kimileri de her şeyi bildiklerini söyleyebiliyorlar.Y ani çok bilen bir toplum içinde yaşıyoruz.hele hele kimileri var ki bunların arasında öyleleri var ki "bildiklerini söylerlerlerse yer yerinden oynayacak.."..Bunlara biz cahil biliciler desek yanlış olmayacaktır.Bunlardan birini yakın zamanda bir yerde tanık oldum.Adamın biri yakında emekli olacağını söylüyor.bilici de ,ee sende bizim gibi emeki sandığına ait olacaksın
Diyor ama adam ben esnaflıktan oluyuyorum memur değilim ki..İşte burada alim cahil (?) bilgiçliğini gösteriyor ve şöyle diyor;Emekli olunca herkesemekli sandığına bağlı oluyor.Nereden olursan fark etmez.İnsanların çoğu bunu bilmediği için yok sigortadan yok bağkurdan emekliyim diyorlar ama hepse yanlış kulylanıyor..
Bu sözler bana hasıl bir toplumda kimlerle birlekte yaşadığımızı anımsattı.adam emekli lafından herkesin emekli sandığına bağlı olduğunu sanıyor.Üstelik sigortadan,Bağ KURDAN EMEKLİ OLDUM DİYENLER HEP YANLIŞ KULLANIYORMUŞ ..Bu bilgiçliğe şapka çıkarılmaz mı ne dersiniz?
Tarihte Sokrates diye biri bundan tam ikibin beşyüz yıl kadar önce bu çok bilicilere karşı şöyle demişti.BİR ŞEY BİLİYORSAM O DA HİÇ BİR ŞEY BİLMEDİĞİMİDİR..Gerçi bunu diyen adam bir filozoftu ama bizim öyle filizoflarımız var ki değme filozoflar bile sonlarda kalır.Tıpkı bu emekli bilgisini sunan adam gibi.birisi ona o anda Sokratesi hatırlatsa nasıl bir yanıt alacak acaba?
Bu her şeyi bilenler arasında yaşadığımız için çok konularda anlaşmakta zorlanıyoruz.çünkü bu bilenlere bir şeyi kabul ettirmek kolay değildir.Onlar hep en iyisini bilirler de..
Bilim insanları blimle ilgili bildiklerini söylerler ve övünmezler bile.Ama onların eline su dökemeyecek durumda olanlar var ki bilmedikleri bir konuları yoktur.
Nedense bu çok şey bilen insanların bir özellikleri var,o da psikolojik bir olgudur.bunların tümü psikolojik bir eziklik içinde görünüyorlar.Bunu örtebilmek için bilgçlik taslamak zorundadırlar.Özellikle bildiklerimi söylersem yer yerinden oynar türünden konuşanların tümünde bu psikolojik eksiklik bulunmaktadır.Onlar bu ekikliklerini de bu şekilde övgüleriyle gidermek istemektediler..
Siz siz olun bu her şeyi bilen ya da çok şeyler bildiğini söyleyen insanlara fazla değer vermeyin.Onlar kendilerine değer verilsin diye yapıyorlar burnu.Ama başkalarının ilgilenmediğini görürlerse bu özelliklerinden vazgeçmek zorundadırlar
Sakın bu yazıyı da bilgiçlik tasıyor mantığıyla düşünmeyin ha..
Bilmek, bilmeyi istemek insanın ihtiyaçlarından biridir.Zaten bilim bu ihtiyacın doyurulmasından çıkmıştır.İnsan yaşadığı çevrede var olanların ,değişimlerin nedenlerini merak etmiştir sürekli..Bu merakını gidermek için sürekli gözlemiştir etrafını.O GÜNKÜ AKLININ ELVERDİĞİ ÖLÇÜDE DE merakını gidermek için bir şeyler üretmiştir.bunları geliştirdiği sürece de bilimler ortaya çokmıştır.inanç sistemleri de böyle ir ilgiden doğmuştur.ÇEVRESİNDE OLUP BİTENLERİ BİLME İHTİYACI İHSANLARI BİLEN VARLIK ANLAYIŞINA GÖTÜRMÜŞTÜR.Bu bilen varlıkla ilgili düşünceler sonunda tanrısal anlayışı getirmiştir insanarda..