Siyasetin gündeme getirdiği her sözün herkes için anlamı yoktur.. Ama siyasetin söz söylemesi adına bir anlamı vardır. Bu anlam herkes için aynı şeyi taşımaz. Herkes için aynı değeri vermez. Sadece konuşmuş olmak için kullanılmış sözler vardır.
Yandaş bir kanalda yaklaşık iki yıldan fazla bin süre de kullanılan söz "ADAYINIZ KİM,AÇIKLAYINIZ" sorusu olmuştur. Her gün olmasa bile iki günde bir mutlaka bu konu işlenir ekranlarda. Bazen haber olarak bazen tartışma konusu olarak.. Üstelik bu tartışmalara yandaş ağırlıklı gazeteci sayılanlar katılmakta. Hepsi de ,bir tarafın adayı belli iken neden öbür taraf adayını açıklamıyor, sorusuna odaklı bir mantık-algı üretmek için çaba sarf etmekteler. Anlaşılan o ki bu sorun bir grup siyasetçi ve yandaşları için tüm sorulardan önce geliyor. Sanki bu sorunun yanıtı bilinirse ülkenin tüm sorunları çözülecekmiş gibi. Bu soruda ısrarcı olmak için onların başka sorunlarla ilgili açıklama yapmalarından kaçınmaları olabilir diye düşünenler bile var.
Gerçekten bunun açıklanmasıyla ülkenin hangi sorunu çözülecek de bunca ısrar ediliyor?
Bu ısrar öteki temel sorunların düşünce ötesine atılması mı yatıyor?
Öteki soru da şu ünle 6 MASA ile ilgili. Bu masa kurulduğu günden beri egemen siyaset ona nasıl bir çamur atabilirim de güç olmaktan çıkmasını sağlayayım, anlayışıyla bakıyor. Yine aynı yandaş kanallalar yine aynı sözde gazetecileri kullanarak bu masaya getirilebilecek ne kadar suçlama ve sorgulama varsa onları üretiyor durmadan. Özellikle masadaki yapı gereği onları en iyi HDP ile yandaş olmak suçlamasına alet ediyorlar. Hatta bir ortakları da sürekli bu masaya "6 LI Masa ve bir artı" ifadelerini kullanarak onu bozmayı düşünüyor. Oysa bu masada hiçbir lider Kürt hareketinin önderleriyle doğrudan bir görüşme yapmamıştır. Ama yine de onu işbirliği ile suçlamaktan geri kalmıyor..
Oysa bu masanın içinde örneğin Habur sınır kapısındaki GÖRÜNTÜLERDE ÖNEMLİ ROL OYNAYAN BİR İSİM YER ALMIYOR.
Olsun diyorlar sanki biz öyle diyelim ki, kendilerini öyle savunsunlar mantığıyla davranan yandaşlar görülüyor.
Arda bir yine şu EZAN SUSMAYACAK, BAYRAK İNMEYECEK sözünü kullanmaktan geri kalmıyorlar.
Oysa bu güne dek "Bu ezanlar susacak, bayraklar inecek" diyen birini ben hiç duymadım.
Onlar nereden duyuyorlar acaba, kim söylemiş bu sözü acaba?
Örneğin keşke Yunan kazansaydı Diyen bir yandaşları mı söylüyordu bu sözleri? Aklı başında kimse söyleyemeyeceğine göre olsa olsa o kişi kullanmıştır demekten alamıyoruz kendimizi
Egemen siyasetin söyleyecek sözü olmadığı zamanlarda ve durumlarda sıkça kullandığı bir sözü daha vardır.2023 yılını umut ve hedef yılı olarak gösteriyorlar ama yine de yanına başka bir tarih eklemek zorunda kalıyorlar.2023 DE OLMAZSA HEDEFTE İKİBİNELLİLİ YILLAR DURUYOR.o ZAMAN DA OMAZSA İKİBİN YETMŞLİ YILLARI DA DEVREYE SOKUYORLAR..BÖYLECE DÜŞLER HEP ÖTEERE SARKITILIYOR
Bir ara şu sözler de önemliydi .Örneğin bir bakan SİZ %10 la sokağa çıkamıyorsunuz ama ben %80le sokakta dolaşıyorum..
Bu övünülecek bir şey mi yoksa başka bir anlamda kullanılabilecek bir söz mü acaba?
Siyasetçi bunu düşünmez ama söyler işte..
Daha nice örnekler sıralanabilir. Toplumu oyalamak için sadece,sorunları çözmek için değil..
Onun için her söyleneni geçerli sayamayız.Çünkü kimileri varki bunların arasında, eskilerin İNCİR ÇEKİRDEĞİNİ DOLDURMAZ türünden sözler sınıfa girmektedir..