Herkes demokrat görünümlü olabilir ama gerçekten demokrat olamaz. Önce o "herkesin"birey olması gerekir. Birey olmadan demokrat olamaz..
Demokrasi anlayışı geliştiği günden beri pek çok insanın pek çok düşüncenin ,ideolojinin sığınağı, koruyucu meleği olmuştur bu demokrasi kavramı ve demokratlık. Kendini bu kavramlara bağlı biri olarak göstermek zorunda olduğu için her insan önce demokratlığından söz etmek zorundadır. Günümüzde -geçmişte de aynıydı hemen hemen tüm diktatörler ve dikta yanlıları kendilerini bu koruyucu kavramla korumaktadır.
Bakınız hangi diktatör kendini demokrasiden yana olmadığını söyleyebilmiştir?
Demokrat olmayanların bile kendilerini gizleyebilmek için demokrat olarak göstermeleri gerekir. Bu onların gerçek kimliklerini gizlemelerine yardım eder. Gerçek diktatörler dikta yanlısı olduklarını söyleseler bile yine alkışlayıcıları bulunacaktır, yine yandaşları görünecektir. Bunlar da alkışlarını asla eksik etmeyecektir.
Çünkü bu güne dek hep böyle oldu dünyamızda..
Demokrat olmak demek demokrasiden yana olmak demektir. Demokrasiden yana olmak demek tüm insanlara sayfalı olmak demektir. Demokrasiden yana olmanın ise koşulları vardır ve bunlar dünyanın her toplumunda bulunur. Yaşamını bu koşullara göre düzenleyen davranışlarını bunlara uygun yapabilen insanlar ancak demokrat ve demokrasiden yana olabilir. Ama bunun için önce, yukarıda değinildiği gibi sıradan bir insan olmak değil BİREY OLABİLMEK gerekir. Birey olmayanların demokratik olması mümkün değildir. Kendini bir yerlerin, birilerinin.
Bir şeylerin kulu olarak görenlerin ise birey olma şansları yoktur. Çünkü bu seçeneği kullanma hakları, özgürlükleri yoktur bunların.
Demokrasinin varlığı önce bireylerin ANLAYIŞ, SAYGI, HOŞ GÖRÜ denilen özelliklerle donatılmasına bağlıdır. Bu özelliklerden biri yoksa o bireyin demokrat olma şahsı ve seçeneği asla olamaz.
Bu açıdan bakılınca hiçbir ideolojinin hiçbir inanç biçiminin demokratik olması beklenemez.
Çünkü bunlar kendilerinden başka doğruları kabul etmez.
Kendilerinden başka düşünceleri kabul edemez. Kabul edilmeyen düşüncelere ise zaten saygı ile bakamaz.
Demokrasiler bir yaşam biçimidir önce. Sonra da bu yaşama uygun bir yönetim şeklidir. Bu yönetim anlayışının ilk özelliği ise çoğunluk ilkesine uygunluktur. Demokrasilerde en çok oy alan anlayış ötekilerine hükmetme hakkını kazanır. Bunu kabullenemeyen yaklaşımlar vardır ve şu anda dünyada pek çok toplumda geçerlidir bu. Yani egemen gücü kullanma hakkını kazanan bir anlayış onu kolayca bırakmak istemez.
Bunun için de bir çok değişimlere başvurur toplumun yönetim anlayışında. Nasıl olur da çoğunluğu kaybetmeyeyim başlıca araştırması olur.
İşte bunun için insanların kendilerini demokrat olarak göstermeleri demokrat sayılmaları için yeterli ve geçerli değildir. Kendinden başak düşüncelerin varlığına bakışı nasıldır, onlara hangi şekliyle yaklaşır. Nasıl kabul eder gibi sorulara bakmak gerekir.
Günümüzün demokrasisine katılımcı demokrasi diyorlar. Bunun anlamı ise her düşüncenin yaşam içinde kendine yer bulabileceği bir anlayışın varlığına bağlıdır. Hatta bu günün demokrasisini azınlıkta kalan düşüncelerin haklarının korunduğu ve güvence altına alındığı bir yönetim şekli olarak görülür.
Böyle düşünebiliyorsa bir insan için demokrat insan denilir ancak..