İSRAİL HİÇ BİR SAVAŞI KAYBETMEMİŞ BU GÜNE DEK

 

 

                                                  İSRAİL  HİÇ BİR SAVAŞI KAYBETMEMİŞ BU GÜNE DEK

 1948 den beri giriştiği tüm savaşları kaybetmemiş bir İsrail var.Bu gün de tüm dünyanın telkinlerini kulakarkası yapan bir İsrail var. Bu günün gücünü her ne  kadar ABD,İngiltere gibi gelişmiş kapitalist ülkelerden alıyorsa da yine bunda kendi başarısının parmağı var diyebiliriz.Çünkü kapitalist  dünyanın tüm ülkelerinde kendi lobilerinin etkileri asla küçümsenemez.Bunun yanında   çevresindeki Müslüman deletlerinin de dolayı-doğrudan katkılarını da ekleyince yenilmezliğini sürdürebilmektedir.

  Aslında İsrail BM leri  katkılarıyla kendine sunulan topraklarda kuruldu. Kuruluşuyla ilgili bir çok öykü anlatılır. Örneğin İsrail kurulmadan önce bölgede bir takım toprakları satın almış.nasılsa buraları bize verilecek diyerek epey geniş bir  arazi almış.Hata söylenen o ki Araplar bu çöl topraklarını satarak Yahudileri kandırdıklarıyla övünürmüş. adamlara çöl toprağını nasıl da sattık diye.. Oysa İsrail  Araplar için basit bir çöl toprağı olan yerleri alırken gelecekle ilgili öngörülerine göre davranmış. Çünkü BM'lerin çizeceği sınırları bu şekilde  aşabileceklerini öngörüyorlarmış. Nitekim BM'lerin ilk çizdiği sınıra itiraz ederek tapularını gösterip BAK BURASI BİZİMDİR diyebilmişlerdir.BM bundan sonra ilk çizdiği sınırları geliştirmiştir .Bu ara ilk sınırlarına dönmesini isteyen bölge halklarıyla çatışmalar bile yaşamışlardır.Bu çatışmalarda hep kazanan İsrail olmuştur.

 O günden beri İsrail sürekli Araplarla çatışmıştır.Her çatışmadan sonra da sınırlarını geliştirebilmiştir.Ondan sonra 1967 yılanda en büyük ARAP-İSRAİL savaşını yapmıştır ve bu savaştan sonra da sınırlarını geliştirmiştir.Bu savaşı yaptığı zaman İsrai'lin nüfusu 3-4 milyon civarında idi.Arapların toplam nüfüsü ise 50 milyona ulaşıyordu. Buna rağmen İsrail Ortadoğu'da en büyük güc haline gelebilmişti.

 Müslümanlar neden İsrail karşısında  birleşip tek güç olamıyordu? Çünkü Müslümanların tarikatları bu birleşmeğe ve ortaklığa izin vermiyordu .Müslümanların bir kolu Suudi Arabistan çevresinde yer alıyor ötekisi İran cephesinde kümeleniyordu.Suudi ve İran müslümanlık anlayışları aynı değildi. Bu ülkeler etrafında kümelenen grupların arasında en büyük ayrılık ve aykırılık   SUNNİ-Şİİ kavgası vardır.Bunlar gerçek Müslümanlığın kendilerinde olduğu ve temsil edildiği anlayışıyla birbirlerine ala destek olmuyordu. Her ikisi de birbirine düşman oldukları için neredeyse İsrail in  dostu sayılırdı.En azından birbirilerine yardım etmekten uzak duruyorlardı.İsrail bu Sunni-Şii kavgasından yararlanmasını biliyor ve  arapların tek yumruk olarak kendisine saldırmalarına engel olabiliyordu.

Bu öyle derin bir ayrılık ve aykırılık yaratıyordu ki bakın bizde  nasıl yanısıyordu.Örneğin şehit cenazelerinde şehit  çocuk Alevi ise oraya bayrak bile asılmıyor.oraya devletin ilgili kişileri gitmiyor.O şehit olan çocuk sadece kendi halkı için mi öldü yoksa/Ortadoğudaki"    benim gibi olmayan Müslüman değildir"farklılığı bizde de aynen yaşanmıyor mu?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI