İSTİFA NEYİ ANLATIR DEMOKRASİLERDE
Geçtiğimiz yıllarda bir uzak komşu ülkede bize ilginç gelen ve hatta anlamsız görünen bir istifa olayı yaşanmıştı. Ülkenin içişleri bakanı izinli bir polisinin izine gittiği köyünde bir öldürme olayına karıştığı için görevinden istifa ederek, ayrılmıştı. Gerekçesinde ise benim personelimin böyle bir olaya karışmış olmasını suçum olarak gördüğüm için görevimden istifa ediyorum, demişti. Polisin köyü ise, belki bakanın haritada yerini bilemediği kadar küçük bir köy, ama bakan bu köyde iznini geçirecek olan elemanın olaya karışmış olmasından dolayı kendini sorumlu saymış ve istifasını vermişti.
Bu tür örnekleri demokratik ülkelerde sıkça duyarız ama dünyada en çok Japonya'da yaşandığını da biliyoruz. Görevlerindeki başarısızlıklardan dolayı sıkça yetkili kişilerin istifalarını okuyoruz. Bunun yanında da harakiri yapanları da sıkça okuyoruz. Bu onların etik anlayışlarından gelen davranış özelliğidir. Bizde her zaman yüksek ahlak söylemiyor öne çıkanların bu örneklere dikkat etmeleri gerekir.
Yine geçtiğimiz yıllarda Japonya'da bir belediye başkanı vaat ettiği zamanda suyu veremediği için kendini sorumlu tutarak harakiri yapmıştır. Bir su kesilmesinin sonucunda şu tarihte suyu verdiğim demiş ama o tarihte halkına verdiği sözü yerine getiremediği için harakiri yapmıştır. Neden bu yola başvurduğunu açıklarken de şunu söylemişti. Benim verdiğim söze inanıp işlerini ona göre ayarlamış insanların önüne bir daha çıkamazdım, demişti.
Demokratik toplumlarda insanların sorumluluk bilinci, anlayışı böylesine önemlidir, bu aynı zamanlarda onların etik anlayışının bir göstergesidir.
Benzer örnekleri dünyanın çeşitli bölgelerinde gören insanlar için istifa anlayışları en önemli bakış açılarından biridir. Bu hem yöneten anlayışlar için hem de yönetim adına sorumluluklar taşıyanlar için çok önemli bir olgudur. Yönetilenler demokratik haklarından olan görevlileri istifaya davet etmek haklarına sahiptir demokrasilerde. Çünkü dünyanın değişik bölgelerinden böyle davranış örneklerini sıkça görebilmektedirler.
İktidar gücünü kullanan anlayış olaya bu açıdan bakamadığı için İSTİFA söylemelerini kendine karşı bir hareket olarak sunmaktadır. Hatta bu söylemi kullananları vatan haini bile saymaktadır. İtfa isteklere başka toplumlarda demokratik bir talep olarak görüldüğü için de ona böyle bakmamaktadır ve suç olarak görmektedir.
İktidar gücünü kullanan anlayışın referans inanç sistemi olduğu için onlara göre bu istek suçtur, hainliktir. Çünkü inanç sistemlerinin hiç birinde istifa diye bar yaklaşım yoktur dünyada.
Bu açıdan bakalar maçlarda seyircilerin tezahüratların bile yasaklamaktadır. Bunun iktidarı yıkmak eylemi olarak sunanlar bile vardır. Bakınız son günlerde Komşumuzda yaşanan tren kazasından dolayı, kırka yakın ölümün gerçekleşmesi üzerine ulaştırma bakanı istifa etmiştir. Onu istifa etmesi için ne stadyumlarda bağıranlar olmuştur ne medyada konu edilmiştir. Bakın bakan istifa etti diye komşumuzun istiklali kaybolmadı. Bakan istifa etti diye komşumuz bölünmedi. Bakan istifa etti DİYE iç ve dış düşmanlar davul zurna çalıp oynamadı.
Bizde de yakın geçmişte Trakya'da bir ten kazası oldu ama kimse bundan rahatsız olmadı sanki.ni istifa isteyen oldu ne istifa eden oldu.,
Bu demokratik hakkı insanlarımıza tanımak zorunda değil miyiz acaba?