KİMSENİN ATATÜRKÇÜLÜĞÜ SORGULANMAZ AMA
Toplumlarda insanların ürettiği-yarattığı maddi ve manevi değerler vardır. Bu değerler insanların DOĞA.İNSAN,HAYVAN ilişkileri sonucu ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda bu ilişkileri düzenlemek ve toplumsal yaşamı sağlamak içindir bu değerler. Neyi ihtiyaç duyulmuşsa o ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkarılmıştır. Bu değerler toplumun öngördüğü birlikte yaşamı düzenlemek insanların birbirine bağlanmasını sağlamak için gereklidir de.. Zaman içinde bu değerlerin bazılarında veya bazı insanlarda zayıflamalar, çözülmeler de ortaya çıkabilir. Bu durumda toplumun birlik-beraberliği tehlikeye girer. Bu tehlikelerin doğmaması için de insanlar değerlerini korumak için özel bir çaba da sarf ederler. Onun için kişiler ve toplumda oluşturulmuş kurum ve kuruluşlar değerlere bağlılığı önemli bir koşul olarak görürler.
Ancak insanların bilgileri, anlayışları, inançları, öngörüleri değerleri bağlılığı herkeste farklı olarak ortaya çıkarır. Kimi insanlar için önce bağlılık olması gerekirken kimileri için, ötekilerle çatışmalara düşmemek için "bağlı görünmek" önemli sayılır. Böylece kimilerinin gerçekte değerlere bağlı olduklarını anlamakta zorlanır insanlar.. Hatta öyle değerler var ki onlara bağlı olunmadan bağlı imiş gibi görünmek daha öne çıkarılır.
Toplumda Atatürkçülük böyle bir bağlılık örneği göstermektedir. Gerçekten buna bağlı olanlar olduğu gibi bağlı görünenler de olabilmektedir. Çünkü bağlılık görüntüsüyle şahsi çıkarlar kazanılır.
Bu açıdan bakılınca bizim toplumumuzda en çok istismar edilen ATATÜRKÇÜLÜK olmuştur Cumhuriyet tarihi boyunca.. Tartışma kabul etmeyen, herkesin aynı şekilde bağlı olması gereken bir değerdir bu. Onun için gerçekten sağlı olanlarla olmayanlar da ona bağlılıktan söz etmek zorundadırlar. Nitekim hep böyle yapılmıştır. Son yıllarda biraz değişime uğratılsa bile herkes kendini bu değere bağlı olarak göstermek ihtiyacını duymuştur. Bu bağlılık şekil ve tören Atatürkçülüğü anlayışını getirmiştir.. Bu Atatürkçülük sadece isimden ibarettir gerçekten uzaktır. Örneğin Atatürkün bir felsefesi vardır. Bu anti kapitalist ,anti emperyalist bir dünya görüşüne dayanmaktadır. Atatürkün bir TAM BAĞIMSIZLIK anlayışı vardır. Atatürkün bir YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ anlayışı vardır. Atatürk'ün bir sol içerikli dünya görüşü vardır. Hata bu görüşünü açıklarken şöyle diyordu:"Ve genel memleket mesaisi için iyi düşünülmüş, iyi tayin olunmuş, bir hayat programına,ilim ve siyasette bizi bir gün sağa, bir gün sola bocalamaktan kurtaracak bir ölçüye,bir pusulaya sahip olalım. Sağa mı,sola mı? Nereye gideceğiz?
Şekil Atatürkçüleri bu sözlerin ona ait olduğunu bile bilmezler.Hatta onlar ona ait olmayan Komünizim görüldüğü yede ezilmelidir diye bir yalanı yıllardır heykellere bile yazdılar. Buna ses çıkarmayanın nasıl Atatürkçü olabileceğini düşünebiliriz ki? Onun emperyalizm ve kapitalizm için söylediklerini bir kez bile söyleyemeyenlerin Atatürkçülüğü olur mu?
Atatürkçülük onun söylediklerini söyleyebilmektir. Onu düşündüklerini düşünebilmektir. Onun dünya görüşünü sahip olabilmektir. Yoksa her kimse ben Atatürkçüyüm demekle olunmaz.