KONUDAN KONUYA GEÇMEK

 

                                        KONUDAN   KONUYA GEÇMEK

  Tartışabilmek için konuyla ilgili ilgilerin olması gerekir.Karşı tarafın söylemlerini etkisiz hale getirecek örneklerin olması gerekir.Sadece yandaş olmak yetmez tartışmak ve konuşmak için.Tartışmanın sadece konuşmak bir şeyler söylemiş olmak için olmadığını bilmek gerekir.karşısındakini susturmak üstüne oturmamalı bir konuşma-tartışma olgusu.Tartışırken de söylenenlerin tutarlı olmasına dikkat edilmelidir.Tutarlılık, aslında tüm etkinliklerin temel kuralıdır.Bundan yoksun olanların söylemlerinde ne bir fikir aranır ne bir gerçeklik payı bulunur.İşte bundandır ki bir bakış açısında fanatiklik varsa orada doğru sonuçlara ulaşmak mümkün değildir.çünkü hiçbir fanatik bir başkasının doğrularını kabul   etmez. Yandaş da asla tutarlı olmaz nesnel olmazı.

       Bir ekranda Twitter  denilen bir ulusal medyanın son günlerde Türkiye  ile ilgili açıklamaları konu ediliyordu geçtiğimiz hafta.Bunun nedenini bir etkili kişimiz, içişlerimize karışma,siyasetimizi düzenleme gerekçesine bağlamıştı.yani bu yabancı kuruluş Türkiyenin siyasetine yön vermek için yapmıştır bunu.Sanki dünyada sadece  Türkiye için yapıyor bu çıkarma gibi algılanmış.Gerçekte ise Almanya,Rusya,Macarıstan,Brezilya gibi pek çok ülkenin hesaplarının kapatılması eylemi vardı ortada.yani bu kuruluşun  hedefleri arasında Türkiyenin siyasetine yön vermek gibi bir niyet yoktu.pek çok ülkenin hesaplarını kapatma eylemi yapıyordu.çünkü kendine göre haklı gerekçeleri ileri sürebiliyordu.

    Bunu sadece Türkiye karşı yapılan bir eylem olarak görenlerin  bundan haberleri  yoktu galiba.Ya da yanıt veremedikleri için böyle bir suçlama ile yanıt verebiliyorlardı ancak..Yandaşlarını belki bu şekilde kandırabilirler ama dünyada buna kanacak  kaç kişi bulabilirler acaba..

      Ekranda izlediğmiz bir başka konuşma -tartışma proğramında da bir yandaşın ilginç görüşlerine tanık oluyorduk,BU YANDAŞA GÖRE Türkiye tarımda bir sıçrama yaşıyordu.tarihinde hiç görülmediği kadar tarımda ileri gittiğini anlatıyordu.son günlerde özellikle söylenen milli tohum.milli tarım söylemlerini örenk olarak veriyordu ekranda.Oyysa daha bir yıl öncesine kadar yerli tohumdan söz etmek bir büyük ayıp sayılıyordu.tohum satışlarında  takastan söz ediliyordu.elinizde takas edebileceğiniz bir tohum yoksa başka tohumu alamazdın.Hatta Muğlada bile  böyle bir Pazar yaşanmışt. ıDaha geçen yıl ithal saman kavgası yaşanıyordu bu ülkede.samanı bile ithal eden anlayışın savunması ne idi biliyor musunuz?paramız var ki dışarıdan saman alabiliyoruz.

      Tarımda uçuşa geçen bir ülkeye baktığınız zaman bir zamanlar kendi kendine yeten altı ülkeden biri iken şimdi dışarıdan  saman ithal eden ülkeye dönmüşüz.Kurbanlık hayvan ithal ederek mi tarımda sıçrama yapıyoruz?

   Bu salgından sonra ilkede biraz yerli tarım üretimine kaymasının asıl nedeni bizim sıçramamız  mı yoksu buğday aldığımız ülkelerin buğday satışlarını durdurması mı?Doğu Asya ülkeleri Rusya,Ukrayna gibi ülkelerin buğday satışını durdurduğunu açıklamaları mı bizi tarıma yönelmeye zorlamıştır?

    Türkiyede tarımı baltalamak,dışarıdan daha ucuza alabiliyoruz diyerek yerli üretimi kasmaya yönelik uygulamanı en büyük örneği nedir biliyor muyuz/En büyük örneği Köylülük dinelen sosla gerçekliği yok etmektir.çünkü köye tarımla uğraşır,onu mahalleleli yaparsanız üretim gücünü de elinden almış olursunuz.geçmişte konuyla ilgili onlarca yazımız yer almıştı bu köşede,. Siz köylü olara hayvancılık her türlü tarımsal etkinlik gösterebilirsiniz ama MAHALLLELİ olarak bunların hiç birisini yapma şansınız  kalmıyor.Hadi şehirlerde köylülük gösterin bakalım üretim alanında..

   Bu gerek ortada dururken nasıl olur da biz tarımda sıçrama yapıyormuşuz acaba?Üstelik avurupayı da aşarak..

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI