KÖY ENSTİTÜLERİ
Her toplum kendi değerlerini üretir.
Aynı zamanda kendine en uygun insan modelini yaratır.
Çünkü varlığını ancak bu insanla sürdürebilecek ve geliştirebilecektir.Eski toplumdan gelenleri yeniye göre değiştirmek zorundadır da.
Hiç bir yeni toplum eskisinin değerleriyle, yargılarıyla, insan örneği ile yeniye geçiş yapamaz . Yeniye en uygun düşen insan modelinin yaratmak için de eğitim anlayışını buna göre düzenlemek zorundadır.
Köy enstitüleri böyle bir ihtiyacın doğurduğu insan örneğini yaratmak için ortaya çıkarılmış eğitim kurumları olarak tarihe geçmiştir.
Bu eğitimin öngördüğü insanı yaratmak için sisteminin FİKRİ HÜR,İRFANI HÜR,VİCDANI HÜR anlayışına dayanması gerekiyordu .Çünkü başka bir anlayışla ve öngörü ile bu insan örneği asla yetiştirilemezdi.
Bu anlayışı feodal toplum yargılarının geçerli olduğu bir toplumda geliştiremezdiniz .Referansını inançlardan alan toplumların istediği insanı bu anlayışla yaratamazdınız Bu sadece yeni toplum olan ulus toplumunda geçerli bir eğitim anlayışı olabilirdi.
Örneğin bu toplumda feodal kültür kalıntılı anlayışların geçerli olduğu bir yerde "keşke Yunan kazansaydı" diyebilenlerin olduğu bir yerde ya da "inançlarımı yaşayacaksam İngiliz sömürgesi olmaya razıyım" diyen örneklerin bulunduğu bir yerde ,bu felsefeye uygun eğitim yapılamazdı .Köy Enstitüleri bunlara uygun düşünebilenler olmasın diye eğitim felsefesini FİKRİ HÜR.İRFANI HÜR,VİCDANI HÜR anlayışına uygun olmak zorundaydı ve öyle olmuştu. Çünkü yeni bir toplum kuruyordu Cumhuriyet anlayışı ve bu yeni en uygun olan eğitim şekli buydu..
Köy Enstitüleri feodal yapıyı, feodal kültürü, insan modelini öngörülen yeni toplum örneğine tam dönüştüremediği için kısa sürede yok edildi. Eskinin değerleri yargıları ve insan örneği daha ağır basınca bu yeni anlayışın uzun süre devam etmesi sağlanamadı.
Toplumda egemen olan anlayışı yenin değil eskinin devamını düşünüyordu ve bu anlayışın öngördüğü insan modeli de eskiye daha uygun düşün bir örnekti. Bu öngörülen insanı FİKRİ HÜR İRFANI HÜR VİCDANI HÜR bir anlayışla değil de eskiye daha uygun düşen bir anlayışla yetiştirmeye başladı.
Bu okulların oraları-buraları ile oynayarak onları tümüyle işlevsiz kılmaya çalıştı.
Bu gün gelinen eğitim anlayışını DİNDAR VE KİNDAR NESİL YARATMA öngörüsüne dayalı bir anlayış getirildi yerine.
Bu gün insanların bir kısmında bu okulların biraz daha devam etmesi düşüncesini görebiliriz. Konuşmalarda ve yazılarda birkaç yıl daha devam etseydi dileklerinin sıkça görüyoruz.
Birkaç yıl daha devam etmesi için toplumun buna ihtiyaç duyacak bir düzeyde olması gerekir.
Oysa ikinci büyük savaştan sonra ülkemiz emperyalizmin kıskacı altına sokuldu.
Bu kıskaca sokulmuş bir toplumda egemen anlayışların FİKRE HÜR,İRFANI HÜR,VİCDANI HÜR bir insan modeline izin vermesini kimse bekleyemez.
Çünkü kendine en uygun düşen bir modeli yaratmak zorundaydı yeni sistem ve bu modelin KÖY ENSTİTÜLERİYLE yaratılması mümkün değildi, olamazdı da..
Kapitalist -emperyalist sisteme en uygun düşecek model Köy Enstitüleri modeli olamayacağını biliyordu onlar.