MALTHUS ÖNGÖRÜSÜ
Bir İngiliz iktisatçısı olan Thomas Robert Malthus, gıda ve nüfus artışıyla ilgili öngörüsünde iki artış arasında doğru bir orantının olmadığını söylemiş ve bunun da zamanla insanların refah düzeyinin düşeceğini ileri sürmüştü. Çünkü artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanamayacağı için böyle bir düşüş kaçınılmaz olacaktır. Nüfus aritmetik besin maddeleri ise geometrik olarak artacağından tüm nüfusun gıda ihtiyacının karşılanması mümkün olmayacaktır. Besin ihtiyacını karşılayamayan insanların elbette refah düzeylerinde bir düşüşün yaşanılması kaçınılmazdır. Bu düşüş niçin ortaya çıkacaktır/Çünkü tüm nüfusun besin ihtiyacını karşılayacak bir sunum olmayacaktır. Yani sunulan ile istenen arasındaki denge bozulunca elbette refah düzeyi de düşecektir. Zamanla bu yüzden yokluklar ve yoksulluk artacaktır.
Bu yüzden egemen anlayışların pek çok kuramcısı bu dengenin yeniden kurulabilmesi için bir şekilde nüfus artışının önlenmesi gerektiğini söylerler. Nüfusun kontrol altına alınması ihtiyacı buradan gelmektedir. Bu yeterli olmazsa bazıları salgınların ve büyük savaşların çıkarılması gerektiğini bile söylemişlerdir
Dikkat edilirse son yaşanılan salgını egemenler ÇİN GRİBİ olarak sunmaya çalışmışlardır. Bu şekilde bu salgının Malthus varsayımına göre çıkarıldığını söylemeye çalıştılar. Hatta en büyük kapitalist gücü bunun bilerek çıkarıldığını ileri sürmüştü başlangıçta. DESTEK BULMAYINCA DA BUNA SADECE SALGIN DEMEYE BAŞLADILAR. Bu salgını bile başlangıçta kapitalist dünya kendine puan toplama aracı olarak kullanmağa çalıştı.
Geçmişte bunun örneği de vardı. İspanyol gribi denilen salgın önce ABD de başladığı halde buna İSPANYOL GRİBİ DEDİLER. Bu şekilde kendilerine bir pay çıkarma hesabı yapıyorlardı. Neden Amerikan gribi diyemediler? Çünkü dünyada daha önce yaşanan salgınlardan çok daha büyüktü bu grip salgını ve bunun sebepleri arasında gösterilmek istemiyorlardı. Örneğin bu İspanyol gribi denilen salgın iki yıla yakın bir süre içinde Dünyada 30 Milyona yakın insanı öldürmüştü. Kendi sistemlerinin bu kadar büyük yıkımı getirdiği anlayışından uzak tutmaları gerekirdi çünkü..
Ne var ki son zamanlarda Dünya salgınla olan mücadelesini başlangıçtaki gibi sıkı tutmamaktadır. Bazı gevşemelere gitmektedir. Salgınla ilgili sayıların bir kısmının gizlenmesi Önceki sıkı uygulamaların esneklik kazandırılması biraz bu nüfus sayısının azaltılması anlayışına çağrıştırıyor. Yani MALTHUS AÇISINDAN BİR BAKIŞIN ÖNE ÇIKTIĞI GÖRÜLÜYOR. Aşı karşıtlarının seslerini gittikçe yükseltebilmeleri, bazı ülkelerde sıkı uygulamaların bazı ülkelerde hafifleştirilmesi örnekleri bir nüfus hareketliliğini çağrıştırabiliyor. Yani KALAN SAĞLAR BSİZİMDİR anlayışına doğru bir gidiş izlenimi doğmaktadır.