MESLEKLER VE ÖĞRETMENLİK
Toplumsal işbölümünde toplumun ihtiyacını karşılamak amacıyla çeşitli melekler ortaya çıkmıştır.
Bunların arasında üstünlük göstermeğe çalışanlar olsa de .ihtiyaç devam ettiği sürece onu karşılayan meslek de devam edecektir .Ne zaman ihtiyaç olmaktan çıkarsa onu doyurmak için bir mesleğe olan ihtiyaç da ortadan kalkar.
Örneğin bu günün kuşakları geçmişte var olan ama kaybolmuş bir çok mesleğin , belki adını bile bilmezler.
Nalıncı olmak isteyen, semerci olmak isteyen bir gence çevrenizde rastlayamazsınız. Onlar da ne ki diye size bakarlar bunu sorsanız gençlere.
Her dönemde meslekler, yönetim anlayışları tarafından farklı değerlendirilir.
Örneğin bizim çalıştığımız yıllarda bir üstün akıllı meslekleri önem derecesine göre sıralamağa kalkışmıştı. En düşük meslek çöpçülük türünden bir ifade bile yer almıştı felsefe kitaplarında ama büyük bir tepki çekmişti bu bakış şekli .
Birilerinin en düşük saydığı o meslek olmazsa bu günün şehir yaşamı nasıl olurdu acaba?
Örneğin belediye işçilerinin bir iki günlük grevi sonrası kentlerde yaşamın nasıl felç olduğunu biliyoruz.
O birilerinin küçümsediği çöpçülük mesleği olmasaydı acaba insanlar yine var olabilecekler miydi?
Bu gün mesleklerin önemi değil toplumsal işlevleri açısından öne çıkanlar -arkada kalanlar şeklinde bir ayrımı yapılabilir sadece.
Örneğin bir yargıçlık mesleği, bir öğretmenlik mesleği pek çok meslek arasında daha seçkin görülebilmektedir.
Bu da elbette toplumdaki işlevine göredir.
Öğretmenlik mesleği insan yetiştirme amaçlı olduğundan kimi toplumlarda sıralama içinde ilk soranlarda gösterilebilmektedir.
Toplumun öngördüğü insan modeli ancak eğitimle yaratıldığı içindir ki öğretmenlik orada en önemli meslek olarak algılanabilir.
Çünkü toplumların hedeflediği insan örneği doğada hazır yoktur.
Ancak onun yetiştirilmesi gerekir.
Bu yüzden o insanları yetiştirmekle yükümlü insanların önemli sayıldığı toplumlar vardır.
Bunun için bu toplumlarda öğretmenlik mesleği ilk sıralarda anılan bir meslektir
Ancak egemen anlayışların geçerli olduğu toplumlarda öğretmenlik o Kadar önemli sayılmaz .Sıradan bir meslek olarak görülür. Ona ne kadar az ücret verilebilir anlayışı şekillendirir bu bakışı.
Nitekim bu gün gelişmiş toplumlarla gelişmemiş toplumlarda öğretmenlik mesleğine verilen ücretler birbirinden çok farklıdır.
Ücret dışında bir meslek olarak görülür ve bunu herkesin yapabileceği varsayılır. Oysa öteki mesleklerden çok farklıdır öğretmenlik Sıradan bir meslek olarak görüldüğü için öteki mesleklerde uygulanan bölünmüşlük gerçeği burada daha çok öne çıkarılır. Örneği son yasa ile anlaşılıyor ki öğretmenleri ne kadar bölersek o kadar kazançlı çıkacaktır yönetim anlayışları. Burun için öğretmenleri bölen bir anlayış getirilmiştir.
Baş öğretmen, sıradan öğretmen normal öğretmen yeni öğretmen türünden ayrımlar öngörülmektedir. Bunun tek amacı vardır öğretmenlerin ortak davranışlarını önlemek dayanışma anlayışını yok etmektir. Çünkü farklı kategorilere ayrılmış öğretmenlerin ücretleri de farklı olacaktır.