NASIL BİR DEMOKRASİ İSTİYORLAR

NASIL  BİR  DEMOKRASİ   İSTİYORLAR

        İnsanı BİREY  olarak değil  KUL olarak gören anlayışlar demokrasiye de bu açıdan sakarlar. Genellikle sağ cenahın bakışı budur insana..Bu anlayışların demokrasiye bakışı da BİAT  ve İTAAT  kültürüne uygun duyan,düşünen ve eyleyen insanların demokrasi anlayışıdır.Ancak böyle olursa onlar demokrasiden hoşnut olurlar. Bu insanların oluşturacağı örgütlenmeleri de demokrasiye uygun görürler.Örneğin geçtiğimiz günlerde bir ilimizde ikinci BARO oluşturma çabaları içinde olan bir av ukat.bir parti liderini ziyaret ettikten sonra sorulan bir soruya emir ve talimatlarını almak için gittik,yanıtını veriyordu..İşte genellikle sağ cenahtan olanların aradıkları örgütlenme biçimi budur. 
Emid ve talimatlara uygun düşen örgütlenmelerdir aradıkları. Sacı liderlerin çoğu bu tür örgütlenmeleri savunur ve olmasını ister. Bunun dışındaki örgütlenmeler ise onlar için anti demokratik sayılmalıdır hatta vatana ihanet içinde bakılmalıdır. Demokrasiye uygun geliştirilmiş örgütlenmeleri de dışarıdan beslene,emir alan ,dışarıya göre davranan örgütler olarak görürler.
Emirleri ve talimatları dışarıdan alan örgütler olarak bakarlar onlara.
    TTBne yönelik suçlamalara bakarsanız bunlar emir ve talimatlara uygun davranmadıkları için suçludurlar.
Yani BİAT VE İTAAT  kültürüne aykırı gördükleri için bu örgüt  "raydan çıkmıştır". Bunun için de daima  suçludur TTB gibi örgütler.Hatta vatan haini bile sayılmalıdır.
Çünkü bunlar solcudurlar ve Marksisttirler.
Bu da onların vatan haini sayılması için yeterlidir..
       Geçmişe bu sağ denilen cenahın söylemlerini hatırlayalım.."
Bu anayasa lükstür." 
Diyordu bunlar adına birileri.."Bu danıştayla memleket idare edilemez" diyorlardı aynı zamanda. 
Neden, çünkü o lüks dedikleri anayasa ve  memleketin idare edilmesine izin vermeyen Danıştay onların istediği uygulamalara izin vermiyordu. Diledikleri tüm anti demokratik uygulamaların önüne engel çıkarabiliyordu. 
Onları ne istiyorlardı?
Yasaların değil kendi isteklerinin, dediklerinin geçerli olmasını.Her yaptıklarına onay veren bir hukuk mantığının olmasını..İşte ancak o zaman onlar için demokrasi olabilecekti..
    12 Eylül anayasasına baktığımız zaman sağ cenahın demokrasiden hukuk ve özgürlüklerden ne kadar korktuğunu görebiliriz. Çünkü ilk fırsatta kendilerine korku veren maddelerin değiştirilmesi için kolları sıvamışlardı..Kendi hazırladıkları anayasada da bazı hak ve özgürlükleri kabul etmişlerdi ama o hakların  sonuna  ancak diye bir çekince maddesi eklemek ihtiyacı duymuşlardı. Bu ancak olası bir hak kullanımının önüne geçmek için getiriliyordu.
    Bu korku ve çekinceyi anayasa mahkemesinin son kararlarında da görüyoruz. Mahkeme kararının devlete FETÖ'cuların  sızmasına izin vereceğini aç ıklıyordu bir bakanımız..
      Egemen anlayışlar hak ve özgürlüklerin anayasa ve yasalarda bulunmasından asla rahatsız değildir. 
Ama ne zaman birileri bunları kullanmaya kalkışırsa o zaman huzursuzlukları  büyür.
En büyük korkuları bu hak ve özgürlüklerin birileri tarafından kullanılmak istenmesidir. 
Sadece yazılı kalırsa  hiç sorun olmaz ama ne zaman birileri onları demokrasi gereği kullanmaya kalkışırsa o zaman sorun olur..

YAZARIN DİĞER YAZILARI