NEYMİŞ ŞU "6-7 EYLÜL" DEDİKLERİ
1955 te yaşandı bu olaylar.. Saat 13'te "ajans "dinleyen DEVLETİN RADYOSUNDAN ÜZÜCÜ BİR HABERİ duyuyordu. Haber SELANİKTE Atatürk'ün evine bomba atıldığı söyleniyordu.
Kimse böyle bir haber beklemiyordu ama bir yerde bunu bekleyen ve bunun için bekletilen çapulcular duruyordu. Haberden sonra bunlar yavaş yavaş Beyoğlu'na doğru harekete geçiyordu. Akşama doğru gerekli kalabalıklar oluşunca da önce Beyoğlu'ndan başlayıp ve özellikle Rum ve Ermenilerin yaşadığı mahallelere doğru saldırıya geçtiler. Saldırılar ev, okul, kilise ve dükkanlara yapılıyordu .Yaklaşık 4214 EV,BİNE YAKIN İŞYERİ 73 Killese ve 26 okula yapılmıştı ve buraları yakılmış ya, eşyaları sokaklara atılmış caddelerde sürüklenmişti. İki gün üren bu saldırılarda ölü sayıları bir türlü açıklanamıyordu. Kimileri ı3 kişiden kimileri 30 kişeden söz ederken kimi kaynaklarda bu ayının çok daya fazla oduğu ileri sürülüyordu..
Kaynaklar bu saldırıları rastgele bir araya gelmiş çapulcuların değil ORGANİZE TOPLU SALDIRI olarak gösteriyor. Nasıl e kimler tarafından organize edildiği ise açıklanamıyordu. Yıllar sonra bu saldırılarda küçük rütbeli bir kişi olan birinin ekranlarda yaptığı açıklamalardan öğrenilecekti gerçekler. Şöyle demişti o genç subay ekranların karşısında: 6-7 Eylül olayları özel harp dairesinin yaptığı mükemmel bir organizasyonla ortaya çıkmıştır..
Geçtiğimiz yıllarda ekranlarda canlı olarak bunları söylemişti birileri..O zaman küçük rütbeli bir subayken bunları açıkladığında emekli biri ve çok yüksek rütbeli kişiydi..
Dönemin hükümeti de bu olayın mecliste sorgulanması isteğine yanaşmadı bir türlü. Neden yanaşmadı biliyor musunuz?
Çünkü bu organizasyonun içinde bulunmuş olan kişi bunun çok başarılı bir örgütlenme sonucu otaya çıktığını söylüyordu.
bunun başarılı bir örgütlenme olduğunu söyleyen kişini başarının ne olduğunu açıklaması gerekirdi ama açıklama yerine sadece bunun çok başarılı bir organizasyon sonucu gerçekleştiğini söylüyordu.
Peki kime karşı başarılı bir organizasyon olmuştu. Ölenlerin hepsi bu ülkenin vatandaşlarıydı. Elleri dükkanları yağmalanan kişilerin hepsi de bu devletin vatandaşlarıydı. o zaman başarı nereden geliyordu acaba?
Bunu sorgulamak ve yanıtını bulmak her yurttaşın görevi olmalıdır. Vatandaşın değil ha, yurttaşın diyoruz. Çünkü orada çapulcuların hepsi vatandaştı ama içlerinde bir YURTTAŞ bulunmuyordu nedense..
Bunu sorgulamak devlet denilen aracın bir anlayış tarafından nasıl kullanılabileceğini anlak için önemlidir aynı zamanda..