NİÇİN KÜSTÜK,NEDEN BARIŞTIK

 

                             NİÇİN  KÜSTÜK,NEDEN BARIŞTIK

     Bunu açıklayabilen kişi siyaseti en iyi anlayan kişidir bana göre. Çünkü bu soruların bilimsel açıklaması yapılamaz. Sadece, "küsülmesi gerektiği için küstük, barışılması gerektirdiği için de barıştık" açıklaması yapılabilir.. Çünkü küsülmesi gereken bir ticari iş olmamıştı küstüklerimizle aramızda.. Askeri bir sorunumuz olmamıştı yine, tarihi bir uzantının gereğidir diyebileceğimiz bir durum da olmamıştı.. Kısaca küsmeyi gerektirecek ekonomik sosyal siyasal, kültürel bir sorun yoktu ortada yoktu ama bu yoka karşın on yıldır küskün kaldık birileriyle..

   Öncesi piç bir sorunu yaşamadan sürdürülen bir küskünlük küsenlere ne kazandırdı acaba?

Kimler kazançlı çıktı bu süreçten/sonuçta küskünlüğü gerektirecek oluşumlardan sonra barışı getirecek reydi de barışıyorduk?

Yani küskünlüğün tüm koşulları istediğimiz sonuçlara getirdi bize de ondan mı bu gün barışıyoruz?

   "ONE MİNUTE " ile başladı İsrail'le küskünlüğümüz. Bu ara ona yakın canımız gitti bu süreçte Kimi zaman estik yağdık kimi zaman bazı gemilerin İsrail limanlarında saklandığı haberlerini izledik.

Yani bizler küstük ama küs olmayanların gemicikleri İsrail'de barınıyordu diye yazıyor GAZETELER. Demek ki bizim için geçerli sayılan küslük bazı gemilere ulaşmamıştı henüz..

  Suriye ile de sürüp gitti küskünlüğümüz. Bu gün  çoğu insanımız bu küskünlüğün bitirilmesini istemektedir. Çünkü bu küskünlük bize çok ama çok pahalıya mal olmaktadır. O kadar istememize rağmen Suriye'nin o ünlü camiisinde bir türlü namaz kılamadık demek ki orada namaz kılabilmek için Suriye ile barışık olmamız gerek..

  Bu iki küskünlüğün bir takım dayanakları olabilir ama mısırla olan küskünlüğün hiç bir dayanağı olamaz.

Öteki küskünlükleri açıklayabildiğimiz gibi Mısırla olan küskünlüğümüzü açıklayamıyoruz. İşte bunu açıklayamadığımız için bu küskünlüğü bitirmemiz gerekir diyenler var ama bilmem hangisi doğru olur.

   Bu küsmeler arasında en traji-komik hangisidir dersiniz?

Hepsi ayrı bir trajedi ve ayrı bir komedi olarak görülebilir. Âmâ SURİYE İLE OLANIN YERİ BAŞKA GİBİ..

Örneğin önceden KARDEŞ denilen Esad bir gün baktık ki karşımıza ESED olarak çıkarılıverdi. İkisi arasında ise anlam farkı vardır.. Bunun trajedi olmasının en büyük nedeni Suriye'nin önce bir milli mesele olduğu kabul edilmesiydi.

Öylesine ki bunu  o zamanları milli olarak görmeyenler neredeyse vatan haini ilan edilecekti. Yani Suriye'yi sıradan olmaktan çıkaran bu milli mesele anlayışı oluyordu..

   Ancak bu gün gerekirse Esad'la görüşmekten söz eden anlayış galiba bu meselenin çözüldüğünü gördü. Yani  artık bu milli mesele olmaktan çıktı. Bu da barışması gerektiğini getiriyordu birilerine..

  Sonuç olarak yıllarca sürmüş küskünlüklerimizin nedenlerin sorduğumuz da verilecek yanıt öyle olması gerektiği idi mi olmalıydı. Neden barışıldığını da yine  öyle olması gerekir diyerek  açıklayacağız galiba.

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI