ROMA HUKUKU


       Küçük bir şehir devletinden doğan bir imparatorluğun hukuka yaptığı katkı dünyaya örnek olmuştur.

Bu örnek bu gün bile  hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmaktadır.

Oysa tarihte  o kadar çok imparatorluklar gelmiştir ama hiç birinin hukuk sistemi, yaklaşımı böylesine bir iz bırakmamıştır.

Günümüze dek gelen bir  anlayışla kendisinden ROMA HUKUKU diye bahsedilmektedir.

Ondan önce de sonra da  imparatorluklar ortaya çıkmıştır ama hiçbirinin hukuk sistemi ROMA HUKUKU gibi etkisini bu güne kadar sürdürememiştir.

Roma hukuku   bir anlayışın idare şeklinden, topluma insana bakış şeklinden doğmuştur.

Dönemindeki tüm bakış şekillerinden ayrılan bir özeliği var ki onu öne çıkarmaktadır. İmparatorluk sadece askeri gücüyle bir anlayış v bakış getirmiştir ama hukuk anlayışı özel hukuk mantığıyla bir anlayış getirmiştir.

Bu mantık sınırlar içinde kalanlara aynı bakışı getiriyordu. Yani suçlu ise ona göre cezalandırılıyor değilse de ona göre işlem yapılıyordu.

Yurttaş da biliyordu ki yaptığının suçu varsa cezasına çekecektir.

Bu sınırların içinde hep aynı idi.

Yani bir suça hukuk az ceza görüyorsa aynı suça her yerde aynı cezayı görüyordu.

Bu Hukuka inanmaları güvenmeleri getiriyordu ki öteki toplumlarda bu çok görülen bir özellik değildi. Bunun için şunu söylemek yanlış olmayacaktır: Hukuk sistemleri gelişirken  elbette Roma'daki anlayış ve uygulamalardan esinlenmişlerdir Dünyada. Elbette bu esinlenme hak ,özgürlük, eşitlik gibi  temel hukuk değerlerinden yapılmış bir esinlenme değildi. Âmâ o günün koşullarında  başka hukuk anlayışlarında pek görülmeyen bağımsız yargı gibi bir anlayışı getiriyordu. Onun ötekilerden farklı kılan bu anlayıştı.

Bu toplumlarda öyle bir inanç ve güven getiriyordu ki insanlar bu yargının kendilerinin haklarını vereceğine ve koruyacağına inanmaya başlamıştı. Roma'da yargıçlar vardır diyebilecek kadar hukuklarına inanabiliyorlardı.

Haksızlığa uğramış olsalar bile hukukun haklarını teslim edeceğine inanıyorlardı.

      Bu inancı getiren uygulama örnekleri olmuştur.

Bu inancı getiren ise yargıçların  giyimden başlayarak özel dikkatleriyle tolumda bıraktıkları izleri olmuştur.

Karar verici yargıçların kararlarında sadece  hukuku örnek aldıklarını görmeleriydi. Öteki görevliler teki  idare edenler gibi değil sadece hukukun öngördüğü  şekildeki  davranışlarıydı. Kendini bir tarafa eğikli biri olarak değil tam anlamıyla tarafsızmış gibi davranabilmeleriydi.

Onun için  hukuk adamların çalışma sırasında özel giysileri oluyordu. Baktığınız zaman şu şu eğilimlidir diyemezsiniz.

Tarafsızlığını korumak önemliydi onlar için.

Ancak bu şekilde toplumda farklı algılanabilirlerdi.

     Tarafsızlık  o kadar önemlidir ki hukukta güven  verebilmesi buna bağlıdır birinin, Hele bu günümüz için çok daha önemlidir.

Yargıçların kararlarına etki eder gibi görünen en küçük bir şekilden kendilerini korumaları gerekir..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI