SAMİMİ VE GERÇEKÇİ OLAMAYANLAR

SAMİMİ VE GERÇEKÇİ OLAMAYANLAR

Her yıl Nisan ayı başlamadan bazı yerlerde Türkiye için kullanılacak söylemler hazırlanıyor ve ayın son zamanlarında bunlar piyasaya sürülüyor. Bir kaç gün ortalıkta dolaştırıldıktan sonra bu sözler yeniden buzdolabına konulup. Gelecek yıla kadar donduruluyor. Gelecek yıl ayı nakarat yaşanıyor ve neredeyse bu 80_90 yıldır devam eden bir oyunu oluyor emperyalist denilen dünyanın.. Bu yıl da aynısı yeniden yaşandı ve birileri bunu yüzyıla yakın yeniden kullanmaya soyundu. Bu kullanım emperyalizme karşı söz söylemenin tabu olarak görüldüğü yılların bir ürünü ve sonucu olarak günümüze dek getirilmiştir. Özellikle sağ denilen cenahın emperyalizme karşı söz söyleyemediği yıllardan günümüze dek gelebilmiş bir suçlama olarak görünmektedir. Bu cenahın emperyalizme karşı söz söyleyemediği zamanlarda emperyalistler diledikleri gibi at koşturabildiler. O zaman onların söylediklerine karşı çıkamayan bir grup vardı içimizde ve onların suskunluğu sayesinde bu görüntü yüzyıla yakın devam ede gelmektedir.

   1960'lı yıllarda ,BM'lerde soy kırım konusu gündeme getirilmişti.. Emperyalist sözcüler hep bir ağızdan soykırımın varlığını ileri sürüyordu. Yani bu gün neyi savlıyorlarsa o zaman da aynı sözleri kullanıyordu. Dönemin Sovyet lideri kürsüden şöyle sesleniyordu soykırım masallarını anlatanlara. KÖŞKLERİ SIRÇADAN OLANLARIN, BAŞKALARININ EVİNİ TAŞALAMAYA BAŞLAMADAN ÇOK İYİ DÜŞÜNMESİ GEREKİR. Arkasından şöyle sesleniyordu:  " TC DEVLETİ YENİ BİR DEVLETTİR. Cumhuriyetten önce padişahların yaptıklarından sorumlu değildir. Biz nasıl Çarların yaptıklarından sorumlu tutulamazsak TC devleti de sorumlu tutulamaz."

   Bu sözlerden sonra konu kapanmıştı. Hatta yıllar sonra ASALA denilen örgütün kurulmasına dek konu açılmamıştı uluslararası tahtada.

     BM'lerde dönemin Sovyet liderinin bizi savunmasını ise bizim sağ cenahımız görmezden ve duymazdan geliyordu. Çünkü o zaman bizde koyu bir kömünizm karşıtlığı politikası geçerliydi. SAĞCI BASIN BU SAVUNMAYA DOKUNAMAZDI. Belki o zaman kömünüzim propagandası suçu işlemiş olacaktı.(O dönemin medyasını karıştırabilenler bunun böyle olduğunu görecektir)BUNUN HABERİNİ BİLE VEREMİYORLARDI. Çünkü ola ki kömünizmi övmekten sorumlu olacaklardı. O zamanın vatanseverliği komünizme karşı sövmekte yarışanlar arasında ölçülüyordu çünkü..

 Yani yanlışı bu gün de yapanlar yok mu? Hem de o kadar çok ki. Öreğini yakın zamanda D.Perinçekin Avrupa mahkemelerinde soykırımın olmadığını kanıtlayan davasına karşı ne yaptıklarını sormamız gerekir. D.Perinçek savunmasında içimizdeki sağcı cenahtan ne kadar destek alabilmişti? Sözde  ermeni tezine karşı görünenlerin bu davada nasıl destek sağlamışlardı.. Bu uzak değil yakın tarihte yaşandı çünkü. Acaba bu konuda biraz samimi ve gerçekçi olamazlar mıydı kimileri?

   Birde şunu görmemiz gerekir. Bu dava bitecek olursa emperyalistleri yeni bir davayı fırına vermek için projeleri çoktan çizdiler. Bu yeni dava ise YUNANLILARIN sunumuyla gündeme getirilecektir. Çünkü son 10 yıldır yunanlalar dünyayı "19 MAYIS SOYKIRIMI SAVI"  İLE HARAKETE GEÇİRME DÜĞMESİNE BASMIŞ DURUMDADIRLAR. Onlar özellikle Karadeniz bölgesinde bir Rum soykırımı yaşandığı yalanı ile sırada bekliyorlar.

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI