Sokrates'ten önce bir düşünür egemenlerin hukuk anlayışını eleştirirken şunları söylemiştir.
Bana sokaktan rastgele bir kişiyi getirin.
Onu egemenlerin yaptığı hukuka göre idama bile götürebilirim. Aynı düşünceyi Hitlerin bir adamı da ileri sürmüştü. Şöyle diyordu bu adam: Bana Hitleri öven bir makale getirin buradan onun idamını bile çıkarabilirim..
Bu söylemler egemenlerin göreli hukuk mantığını yansıtmaktadır.
Onun için dünyanın hiç bir yerinde egemenler hukukun evrensel değerlere dayandırılmasını asla savunmazlar..
Çünkü o zaman dilediklerini suçlama ve mahküm ettirme seçeneklerini ellerinden almış oluruz.
Onun içindir ki bu gün dünyada bir toplumda suç sayılanların başka toplumlarda suç sayılmadıklarını pek çok örnekle gösterebiliriz
Egemen anlayışların hukuka bakışını özetlemek için iki büyük davayı tarihte görmek gerekir.Bu davalar aslında egemenlerin hukuk anlayışlarının göstergesidirler.
Bu davalar onların gerçekte hukuka bağlı olmadıklarının örnekleridir
Bunlardan biri Sokrates'in yargılanması ötekisi ise dreyfüs davası dır. Bu iki dava egemen hukuk anlayışlarının iflas örnekleridir. Onların hukuku nasıl çıkar öncelikli kullandıklarının belgesidir. Dünyada tüm yargıçların bu davaları okuması ve ondan sonra yargıç olması gerekir.
Sokrates, öğrencilerine siyasi-felsefi bilgiler sunduğu için gençliği baştan çıkarmakla suçlanmıştı. Bu suçlamayı daha kuvvetli hale getirmek için de şunlar ekleniyordu: Dönemin tanrılarını küçümseyip onların geçerli olmadıklarını söylemesiyle bir ilave ekleniyordu. Dolayısıyla Sokrates egemenlerin hukuku anlayışlarına "halkın dini duygularını küçümsemek" gibi klasikleşmiş bir suçlama anlayışı hediye ediyordu.. Bundan sonra suçlanan ve mahküm edilmek istenen insanların ceza alması için böyle bir mantık bırakılıyordu.
bu suçlamaları getirenlerin gerçekte Halkın dini duygularına ne kadar bağlı olduklarını ise kimse sorgulayamıyor öteden beri zaten sorgulamaya kalkışmaya da yine onların hukuku izin vermiyor.
Örneğin bu suçlamaya sarılanlara, siz hangi kirliliklere karşı çıktınız, hangi eşitsizliklere karşı savaştınız, hangi yolsuzluklara karşı savaştınız türünden soru soramazsınız. Halkın dini duyguları bunların hiç birinin oluşmasına izin vermiyor ama nasıl oluyor da bunlar yaşanabiliyor toplumda, diyebilir misiniz?
Egemenlerin hukuku bunların sorulmasına izin vermiyor. Ama kimi yazarların bu şekilde suçlanmasına alkış tutuyor.İşte bu suçlama Sokrates'ten günümüze kadar onların temel suçlaması olmuştur.'