SPORUN GÜCÜ VE İNSANLARIN GÜCLÜSÜ
Dünya kupasının açılış töreninde konuşan kişi. Sporun gücünü belirtmek için ,dünyanın çık farklı renklerini birleştiren güç diye söz ediyordu. Oysa Dünya görüyordu ve biliyordu ki bu güç futbolun değil başka bir şeyin gücüydü. Futbolun gücü olsaydı. Dünya kupası maçlarının Katara verilmesi gerekirdi. Çünkü bu turnuvaya katılanların içinde Katar denilen ülkenin bu güne dek sportif başarıları hiç olmadı. Futbol tarihine hiç katkısı olmadı. Uluslararası başarılarda adı hiç geçmedi. Aksine sportif başarıları çok olan tüm ülkelerin karşı çıkmasına rağmen Katara sunuldu bu paye.. Elbette bu sunum futbolun gücünden gelen değil futbol dışındaki olgulardan kaynaklanıyordu. Yani futbol dışı etkenler başrol oynadığı için katar bu şansı yakalıyordu
Katarın futbolla dansı son yıllarda emekliliği gelmiş oyuncuların mazilerindeki başarı paylarına kiralamalarıyla başlamıştı. Başka yerlerde alamayacakları paraları Katar verebildiği için adını futbol dünyasında duyuruyordu.
Dünyada siyasetin dışında kalan, siyasetle ilgisi bulunmayan bir tek gerçeklik yokken kimileri bu toplumu NE SAĞCIYIM NE SOLCU FUTBOLCUYUM FUTBOLCU masalıyla uyutmağa kalkıyordu uzun senelerden beri. Oysa siyasetin dışında değil tam göbeğinde yer aldığını geçmiş yıllarda bir diktatör şöyle açıklıyordu;" BEN DEVLETİ 3-F İLE YÖNETTİM".Bu Flerden biri futboldu.. Bunun sonucu kitleleri oyalamak sorunlardan uzak tutmak. Onlara yapan sevgiler, korkular ,heyecanlar aşılayarak taleplerini başka kanallara yönlendirmek başarısını yakalamıştı..
Avrupa'da 5 yıl üst üste şampiyon yaptığı futbol takımının başarısı için ne yapılması gerekiyorsa hepsini yaptırmıştı. Dönemin en ünlü futbolcularını satın alarak büyük bir futbol tutkusu yaratmıştı. Futbolun böyle bir gücü olduğunu biliyordu çünkü..
Ancak futbol bu gücünü uzaydan almıyordu. Egemen siyasetin bu gücü yaratma ve kullanma yönteminden alıyordu. Böylece daha küçük yaşlarda içlerine futbol çomağı sokulmuş çocukların zamanla nasıl hasta bir futbol insanı olduklarını görüyordu herkes. Egemen anlayışların kullandığı önemli propaganda araçlarından biridir günümüzde futbol. ÖRNEĞİN BİR FUTBOLCU SOL YUMRUĞUNU KALDIRIRSA OLAY YAPILIR AMA EGEMEN SİYASETİN KULLANDIĞI BİR Rabia işaretini kullanırsa alkışlanabilir bile. Futbol ikisi için farklı anlamları taşır içinde. Bu gün ünlü bir antrenör olma yolundaki bir topçumuz geçmişte siyasetin alkışlarını alırken sorgulanmazdı ama topçuların örgütlenmesi için uğraşan eski bir futbolcu ise tarihin derinliklerine atılmaktadır. Bu elbette futbolun gücünden değil siyasetin gücünden kaynaklanıyor. İşte bu güç KATAR'a dünya kupası organizasyonunu veriyordu. Tüm futbol anlayışlarına aykırı düşen örneklere rağmen bu gün KATAR düzenlemektedir kupayı.. Katarın o kadar çok futbol gücü olduğundan değil elbette..
ŞABELİ BAŞLANGICI GİBİ İLK MAÇLARDA ÖNCEKİ KUPADA GÖRÜNMEYEN ÖRNEKLERİ DE GÖRÜYORUZ. Örneğin aynen bizim ligimizde olduğu gibi bir yerine top veya el-ayak gelse hemen topçularımız yerleri yumruklamağa başlar. Top sırtına çarpsa hemen eller penaltı diye kalkar havaya. Sanki ölürcesine çırpınan topçu birden nasıl canlanıp daha koşuyor.. Tüm bu hileleri daha ilk maçlarda görüyoruz. Demek ki sonraları bol bol göreceğiz.
Onun için futbolun güzelliklerini söyleyerek özellikle çocukları kandırmayalım bu süreç içinde.