YALAN ÜSTÜNE
Siyasetimizin en çok kullandığı suçlamalardan biri de " YALAN SÖYLÜYORLAR" söylemidir son günlerde. Eskiden de siyaset birbirlerini yalan söylemekle suçluyordu ama özellikle şu son günlerde iktidarın muhalefeti en çok yalancılıkla suçladığını görüyoruz. Kim doğru kim yanlış diye düşündüğümüz zaman görüyoruz ki, doğruyu belirleyen yandaşlık etiketi olmaktadır çoğu insan için. Örneğin bizim adamlarımız söylüyorsa doğrudur, karşıt adamlar söylüyorsa yalandır saplantısı vardır insanlarımızda. Dolayısıyla evrensel doğruya yaklaşımımız yandaşlık giysilerimize göre olmaktadır.
Oysa yalanın anlaşılabilmesi için bazı ipuçları olmalıdır elimizde. Yani buna göre şu söylenenin doğru olduğunu düşünemeyiz. Diyebileceğimiz bir ölçü taşının olması gerekir. Felsefe açısından bakarsak bu ölçü söylenenler içindeki çelişkilerdir. Hemen örneğimize bakalım. Son yaşanan sel felaketinden sonra hepimiz yaşanılan acıların yarattığı buruklukla baktık önce. Can ve mal kayıpları hepimizi derinden üzmüştür. Ancak bu ara bu kayıpların en az olma olasılığı var mıydı diye düşünmeye başlayanlar vardı aramızda. Bu kayıpları en aza indirgemek mümkün müydü sorusunun sorulmasından rahatsız olanlar oldu. Onlara göre tarihin en büyük sel olayının kaçınılmazdı. Daha önceleri görünmeyen yağmurlardan söz etti yandaş anlayışlar.. Ama bunları söylerken eksik olanın ne olduğunu bir türlü dile getiremediler. Örneğin bölgedeki HES lerle ilgili olmadığını söylüyordu iktidar kanattı ama muhalafet de bir Hesin parçalanmış fotoğrafını sunuyordu. Ayrıca bu HES olayından sonra büyük bir selin geleceği biliniyordu ki aşağıdakilere ARABALARINIZI ÇEKİN uyarıları yapılmıştı. Neden buna ihtiyaç duyulmuştu ki?
Olaydan sonra bir yetkilinin şu açıklaması da olmuştu. Diyordu ki o kişi her şey kanunlara uygun olarak yapılmıştır. Asla aykırı bir olay olmamıştır. Oysa bu açıklamadan birkaç dakika önce şöyle bir haber geçiyordu ekranda: DSİ, orman müdürlüğüne birkaç kez uyura yazısı yazmıştı. Tomrakluran bulunduğu yerden kaldırılması gerektiğini söylüyordu. İşte bu haberin hemen arkasından yetkili açıklaması BÖLGEDE HUKUKA AYKIRI HİÇ BİR ŞEY OYLMAMIŞTIR türünden açıklama yapıyordu. Ortada bir büyük yalan var ama acaba kim söylüyordu bu yalanı, Tomrakluranı bulunduğu yerden kaldırılmasını isteyen DSİ mi yoksa, koyacak başka yerimiz yok diyen Orman mı..
Ortada birilerinin yalan söylemesi var ama kim acaba? Yalanı ortaya çıkarmanın en önemli anahtarı, söylemlerdeki çelişkileri yakalamaktır. Eğer bir anlatımda çelişki varsa orada en az doğru olmayan bir şeyin olabileceğini düşünebiliriz. Mantık biliminde YANLIŞLIĞIN İLKESİ de denir. Ora göre insan doğru yanlış karar verebilir,,