Başlıkta okuduğunuz sözler, CHP Lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na ait olup, bunları 20 Haziran 2023 Salı günkü partinin grup konuşmasında söyledi. Sözün devamında da; ".Başımızdaki bu montaj haber yalancısı iktidarı mutlaka, ama mutlaka Yerel Seçimler sonrası evlerine dinlenmeye göndereceğiz!.. Bunun şerefi de, bize oy veren 25 Milyon seçmenimize ait olacak!.. Yeni Şafak Gazetesi, bu son seçimde 3 Milyon TL civarında reklâm harcaması yapmış, neden? Sırf Kemal Kılıçdaroğlu CB seçilmesin diye!.. Elimde belgelerim var, bu gazeteye dava açacağım." dedi.
Bir de öğrendik ki; CHP, 28-29 Ekim 2023 tarihlerinde 'Kurultaya' gidecek, bir de 'Tüzük' değişikliği yapacakmış? Yeni Tüzükteki değişikliğin en önemli iki maddesi şunlarmış: 1-Bütün adayların seçimlerinde mutlaka 'Ön Seçim' yapılacak, 2-Milletvekili seçiminde 'Dönem Sınırı' getirilecekmiş? Madem bunları yapacak, eski parti geleneklerimize geri dönecektiniz, peki uzun yıllardır bu geleneklerimizi ne diye uygulamadınız? Neden diğer Sağcı ve 'Tek Adamcı' partilerin uygulamalarına özendiniz!?
Son seçim kaybından sonra dediniz ki; "Bu seçimde montaj videolarla, yalan iftiralarla bizi suçladılar!.. Devletin bütün imkânlarını seçimi kazanmak için kullandılar!.. Devletin çoğu Valileri ve Kaymakamları, iktidar partisinin İl ve İlçe Başkanları gibi çalıştılar!.. Sandık başlarında polis gözetiminde oy pusulalarında, AKP'ye 'Evet' mührü basarak andığa atanların görüntülerini yakaladık!.. Doğu ve Güneydoğu'da YSP oylarını MHP'ye yazıldığını tespit ettik!.." dediniz. Bunları ben kafamdan yazmıyorum, sizler söylediniz, basın ve TV arşivlerindeki sözleriniz öylece orada duruyorlar!.. Peki, bunlar için siz neler yaptınız ve bu seçim sistemiyle nasıl bir daha seçime gitmeye cesaret ediyorsunuz!? Sizler bu kafayla değil 'Altılı Masa' kurmayı, 'Altmış Altılı Masa' kursanız bile kaç yazacak, yine seçimi kaybetmeyecek misiniz!?
Yeni aldığımız bazı duyumlara göre, İYİ Parti Kongre sonrası, artık 'Millet İttifakı' içinde yer almayı düşünmüyor, tek başlarına kendi yollarında gidiyorlarmış!? İstediklerini yapabilirler tabii, ne de olsa özgür ve demokratik bir ülkede siyaset yapıyorlar!.. Ancak, Altılı Masa toplantılarında yapılan itirazlar, tartışmaları düşününce, benim aklıma şöyle bir şey geldi: 25 Ekim 2017'de kurulan İYİ Parti'nin, Meclis'te grup kuramadığı için önümüzdeki seçimlere katılması engellenmeye çalışıldı!.. CHP ve Kılıçdaroğlu bunu engellemek için İYİ Parti'ye 15 milletvekili transfer etti. Bu hareket siyaset açısından doğru ve ahlâklıca mıydı, tartışılabilir? Ama bu yardımla İYİ Parti seçimlere girdi ve 40'ın üzerinde milletvekili çıkardı, Meclis'te 4. Parti oluverdi. Peki, sayın Kılıçdaroğlu bu yardımı bir Sağcı partiye değil de, TİP, Sol Parti. gibi partilere yapsa olmaz mıydı? Hiç bugüne kadar badem ağacına 'ceviz' aşılayan birine rastladınız mı siz? Kafanıza yatmadıysa da, unutun gitsin, benimkisi sadece bir beyin jimnastiği idi, işte o kadar !..
Siyasi hayatının en büyük hatalarından birini yapıp, sağcı 'Ekmeleddin İhsanoğlu'nu sayın Devlet Bahçeli'nin tavsiyeleriyle CHP'den CB adayı yapan Kılıçdaroğlu, biz CHP'lilere şöyle dememiş miydi: "Tıpış tıpış gidip, Ekmeleddin'e oy vereceksiniz!" dememiş miydi? CHP'den Cumhurbaşkanı adayı yapılan bu adam, sonra gidip de MHP'den Milletvekili olmamış mıydı, unuttunuz mu? Unutanlar için benim arşivim sizlere yardımcı olacaktır!..
Neyse. CHP içinden çatlak sesler hâlâ devam ediyor ve bitecek gibi de görünmüyor!? Nasıl 'eğitim şart' diyenler haklıysa, nasıl 'matematik bilimi yanılmaz' diye herkes inanıyorsa, bugün de 'CHP'de Değişim Şart!' diyenlere de inanıp, güvenmemiz gerekiyor!.. Yıllardır yapılan hatalar ve seçim kayıpları, bu değişimi istesek de, istemesek de zorunlu kılıyor!.. Zati aklın yolu bir, 'Başaramayan Gider' kuralı uygulanmalı artık!.. Sakin KOŞAR..