"FETRET DEVRİ (1402 - 1413)" NEDİR ?

 

Osmanlı Tarihinde, iki güçlü Türk Devleti olan "Osmanlılar ve Moğollar" arasında 1402 yılında Ankara-Çubuk Ovası'nda yapılan kanlı savaşta, Osmanlının ünlü Padişahı Yıldırım Bayezid, Moğol İmparatoru Aksak Timur'a yenilmiş, dağılmanın eşiğine gelmiş olan Osmanlıların bu 11 yıllık bunalım dönemine "Fetret Devri" veya "Fasıla-i Saltanat" adını vermişlerdir!.. Çünkü bu dönemde Timur, Osmanlının emrinde olan bütün Beyliklerin yönetimlerini geri vermiş, Yıldırım Bayezid'in 5 oğlundan birini yanına alıp, kalan 4 oğlunu Anadolu'da bırakarak, taht kavgalarının çıkmasına zemin hazırlamıştı...

Savaş sonrası Amasya'ya çekilen oğlu Çelebi Mehmet, kısa sürede gücünü toplayıp, devletin devamı için elinden geleni yapmış, bütün kardeşleriyle savaşıp, 1413'te yeniden istikrarı sağlamıştır!.. Bu yüzden Çelebi I. Mehmet, Osmanlının ikinci kurucusu olarak da anılır...

Şimdi geldik 2024 yılına!.. Aradan geçen tam '611 yıl sonra' Türkiye Cumhuriyetimizin partili Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan çıkıp, tam da yerel seçimlere giderken, 31 Mart 2019 yılında iki defa yapılan seçimin ikisini de kazanan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için; "İstanbul'da 5 yıldır devam eden FETRET DEVRİ, 31 Mart 2024'te nihayet sona erecektir!" dedi...

Orada 2019 yılında iki ayrı devlet savaşı olmadı!.. İstanbul, işgalci ülkenin eline değil, yine ve bizzat bu ülkenin 'kurucu partisinin' adayının iki seçimi de kazanmasıyla sadece 'Büyükşehir Belediye Başkanlığını' alnının akıyla ve mertçe kazandı!.. Bunun neresi işgal, neresi bozgun, neresi kardeş Şehzadeler Savaşı, neresi bunalım da, bu 5 yıllık süreye 'Fetret Devri' adını koydular acaba!? Bunlar tarihi mi bilmiyorlar, yoksa demokrasinin bir gereği olan seçim zaferini adeta 'Bozgun' gibi mi görüyorlar!?

Bu ne alâkaydı, bu nasıl bir benzetmeydi böyle!? İstanbul'da 5 yıldır kardeş katliamları, devletin yıkım ve taht savaşları mı yapıldı? İlk seçimde '14 Bin Oy Farkı' desen, zorla yeniletilen ikinci seçimde '806 Bin Farka' çıkmıştı!.. Bunun neresi 'Fetret veya Bunalım Devri' idi efendiler!? Haa, söylendiğine göre bir Fetret veya 'Bunalım' yaşayanlar çok oldu!.. Daha önceki 25 yıllık kendi Belediye yönetimleri sırasında cukkaya alışmış, işe gelmeden ay sonlarında maaşlarını ATM'lerden çeken, kendilerine İstanbul Belediyesi mekânları beleşe verilen bazı dernek, vakıf ve cemaat başkanları, ellerinden bu imkânlar kayıp gidince çok maddi-manevi zorluklar çekmişlerdi!.. Bu 'Fetret Devri' benzetmesi ile onlar kastediliyorsa eğer, buna eyvallah... Ama halk bu son 5 yıldan çok memnun ki, yeniden Ekrem İmamoğlu'nu istiyorlar!.. Kamuoyu araştırmaları hep böyle gösteriyor, vallahi ben demiyorum!..

Aslında bu tarihimize kazınan "Fetret Devri" hiç yaşanmayabilirdi... 13 yıl Padişahlık yapan Yıldırım Bayezid, bu kısa sürede çok büyük işler yapmış, hazinesini ağzına kadar doldurmuş, Hıristiyanları bir daha kendilerine saldıramayacak hale getirmiş, topraklarını da hayli genişletmişti!.. İyi bir savaş komitesi vardı, kendisi çok hızlı ve ani kararlarla düşmanını hep şaşırtan, ordusunun önünde bir asker gibi savaşan, çok gözü kara biriydi!.. Ankara Kalesi'ni kuşatıp, alamayan Timur Ordusu, Çubuk Ovası'na çekilmişti... Aynı gün Ankara'ya hızla gelen Yıldırım Bayezid, 26 Temmuz 1402 Çarşamba günü hemen saldırsa idi, Timur ordusu hazırlıksız yakalanacak, büyük ihtimalle yenilecekti !? Ama çok mert olan Yıldırım Bayezid, komutanlarının bütün ısrarına rağmen bunu yapmadı, Müslüman Osmanlı ordusuna bunun yakışmayacağını söyleyip, illâ 28 Temmuz Cuma gününü bekledi!.. Ama kalleş Timur bu iki günde bütün savaş hazırlıklarını tamamladı, üstelik Osmanlı Ordusu içinden bazı birlikleri rüşvetle satın almayı, bir Müslüman Moğol Türkü olarak hiç sakınca görmedi!.. Savaş sırasında ordumuzun arkasından ok atıp, Timur tarafına geçen "Karar Tatarları" ve Anadolu Beylerine bağlı olan "Tımarlı Sipahiler" savaşın dengesini bozup, kendi Osmanlı ordusunun yenilmesine sebep oldular ve "Fetret Devri" de işte o 'kalleşler savaşı' sonrası oluştu, mert olanlar da kaybetti!.. İşte tarihi gerçekler, işte sonuçları!.. Bu hiç hatırlamak istemediğimiz '28 Temmuz 1402' bozgununu, 611 yıl sonra ısıtıp da önümüze niye koyarlar acaba?                                                  Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI