Uzun bir 'Pandemi Dönemi' 11 İlimizi vuran depremler ve çok tartışmalı bir seçim dönemi sonrasında, güzel ülkem Türkiye İnsanları ilk kez bir konuda aynı duygu ve düşüncelerde birleştiler: Müzik, tiyatro, sinema ve TV Dizisi sanatçımız "Özkan Uğur"un zamansız ölümü ile birlik ve beraberlik mesajları yayımladılar!.. İktidar ve muhalefet partileri, -(tabii, aralarında birkaç radikal ve dinci malûm partiler hariç) - her dinden ve düşünceden sanatçılar, bu ünlü ve üretken insanımızın kaybı üzerine içlerinden geldiği gibi açıklamalarda bulundular!.. Uzun zamandır böyle bir şey ilk kez oluyordu!.. Bu durum bizlerin hep arzu ettiği bir ortamdı, kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz!..
Baba adı Hurşit Uğur olan ve trenlerde çarkçıbaşılık yapan ailenin 5'inci çocuğu olarak İstanbul'da 17 Ekim 1953 yılında dünyaya gelen "Raif Özkan Uğur"; ilk olarak müziğe amatör olarak kurduğu "Atomikler" müzik grubuyla başladı. 1971 yılında 'Mazhar ve Fuat' ile tanıştı ve "Kaygısızlar" grubunu kurdular. Bunlar 'Kurtalan Ekspresi' orkestrasında çalışırken, Özkan 'Baş Gitarist' oldu. Ferhan Şensoy ile tiyatroda çalıştılar, 1984 yılında da "Mazhar-Fuat-Özkan (MFÖ)" grubunu kurup; "Mecburen Mecburen, No Problem, Ali Desidero, Hep Aynı ve Bazen" besteleriyle zirveye çıkıp, ünleri sınır dışına da çıktı, yurt dışından gelen isteklerle çok konserler verdiler!..
MFÖ grubunda 'Özkan Uğur'un ilginç tipi, şakaları, aniden yüz ve ses şeklini değiştirerek muzipçe yaptığı çıkışlar, taklitler, herkesin çok hoşuna gitti, galiba bu yeteneği dolayısıyla birçok sinema filmi ve TV Dizisinden teklifler aldı, özellikle ünlü komedyen 'Cem Yılmaz'ın filmlerindeki garip karakterlere çok iyi hayat verdi, çok tutuldu!.. İyi ki de bu teklifleri kabul etmiş, iyi ki de o rollerde oynamış, 08 Temmuz 2023 itibariyle cismen aramızdan gitse bile, oralardaki görüntülerle ismen ve yaptıklarıyla yıllarca aramızda yaşayacak ve hatırlanacak!..
Sizleri bilemem, ama ben hep şunu düşünürüm: Türk milleti olarak içimizden çıkan böyle üretken ve yetenekli insanlarımız için, hep ölümlerinde mi böyle birleşeceğiz, bunlar yaşarken de böyle beraberce sahiplensek, bunlar için yumruğu hep beraber bir yere vursak da, bu insanlarımızı tüm dünyaya da tanıtmaya çalışsak olmaz mı!? Görüyorsunuz işte, böyle insanlar çok nadir yetişiyorlar ve biz onları hep öldükten sonra göklere çıkarıp, etrafında ancak o zaman birleşebiliyoruz, gelin bu çemberi kıralım artık yahu!..
Bakınız; bir Zeki Müren'imiz vardı, bir Zeki Alasya'mız vardı, bir Kemal Sunal'ımız vardı, Fatma Girik-Erol Taş-Hulusi Kentmen-Aliye Rona-Cem Karaca-Barış Manço-Naim Süleymanoğlu-Yusuf Hayaloğlu-Ahmet Kaya" gibi her meslekten ünlülerimiz vardı, hangisini geri getirebildik, hangisinin yerine birini koyabildik!? Bunların çoğuna yaşarlarken sahip çıkabildik mi, bu yetmezmiş gibi, arkalarından bir sürü dedikodularını bile yapmadık mı!?
Özkan Uğur'un babası zamanında (1950'lerde) ailede sadece baba çalışır, 7 kişilik ailesine bakardı; çocuklarını okutur, evlendirir, kendisi de emekli olunca evini satın alır, geçinir giderlerdi, değil mi? Şimdi geldik 2023 yılına, bırakın tek kişinin çalışmasını da, ailede bulunan 4 kişi de çalışsa, kişi başı 10 Bin TL'den ayda toplam 40 Bin TL gelirlerinin tamamı, zaten boğazlarına gidiyor!.. Çünkü dört kişilik bir ailenin aylık gıda gideri 35-40 Bin TL civarında!.. Eee, kalan parayla çocuk okutmak, evlendirmek, ev-araba almak mümkün mü!? Keşke bütün siyasilerimiz işte bu 'çok önemli konu' üzerinde de yumruğu bir yere vurup da, keşke bu sorunlara da beraberce çözümler üretmeyi bir bilebilseler!?
Ünlü sanatçımız Özkan Uğur'u sonsuzluğa uğurlarken, biraz da bunları düşünmenizi istedim, çünkü bu gidişimizin sonu yok!.. Umarım bundan sonra el birliği ile böyle düşünmeye çalışırlar!.. Seni asla unutmayacağız, toprağın bol, mekânın Cennet olsun inşallah, eserlerinle seni hep hatırlayacağız güzel insan!.. Sakin KOŞAR.