"ÜLKE BİTTİ, HİÇ BİRİMİZ KURTARAMAYIZ !.."
Bu garip sözü, 1. Dünya Savaşı sonunda, sadece Ankara ve civarı dışındaki bütün toprakları 'Savaşın Galip Devletleri' tarafından işgal edilmiş olan Osmanlı Padişahı Vahdettin söylememiş!.. Bunu, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'dan 1919'da başlattığı "Kurtuluş Savaşı" karşıtı olan ve teslim bayrağını erken çekmiş olan yurt içi işbirlikçileri söylememiş!.. Ya kim söylemiş? (Eğer doğruysa?) taa 2023 Nisan ayında, bir kitap hazırlığı içinde olan ve bazı duyumlar alınca kendisini ziyarete giden ünlü gazeteci Levent Gültekin'in yüzüne karşı, daha "6'lı Masa" için çok hummalı çalışmalar yapan CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu söylemiş, iyi mi? O hiç umut kalmayan işgal yıllarında bile söylenmeyen bu sözü, bugün geldiğimiz 2023 yılında, tam da Cumhuriyet'in 100. Yılında söylüyor!.. Hem de kim söylüyor!? Kurtarıcımız ve Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi elleriyle kurduğu "Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin şimdiki Genel Başkanı" söylüyor, bu daha da iyi mi!?
Dürüst ve gözünü budaktan sakınmayan bir gazeteci olduğunu bildiğimiz, hatta Kemal Beyin de aynı görüşte olduğu bu kişi, herkesin inandığı ve güvendiği bir meslektaşımızdır Levent Gültekin !.. Başlıktaki sözü duyunca Kemal Beye; "Öyleyse siz niye aday oluyorsunuz, zaten kazanamayacaksınız, neden vazgeçmiyorsunuz bu işten?" diye sormuş. Ona yanıt olarak da; "Levent, benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok!" diyor, ya bu cevabını nasıl buldunuz!? Geldiği günden beri; "Kemal Kılıçdaroğlu Bir Projedir, Bir Kasetle Onu FETÖ'cüler Başa Getirdi!" diyenler haklı çıkmış olmuyorlar mı, ha!?
Bir başka ilginç olay da; bu tartışmalar çıktığı günden beri Kemal Bey çıkıp da ne bunları doğruluyor, ne de yalanlıyor, Ankara dışında olmayacak işlerle oyalanıp duruyor!.. 10 günlük Bolu-Ankara yürüyüşü sonunda Belediye Başkanı Tanju Özcan CHP Genel Merkezi önüne geldi, ağzına geleni söyledi, çok ciddi iddialarda da bulundu, değil mi? Ona da bu iddialar cevap verileceğine, Genel Merkezi Yönetimince yeni bir karar alındı: "Tanju Özcan'a yakın olan, ona yardım edenler derhal tespit edilip, hiçbir CHP örgütünde bunlara görev verilmeyecektir!" dediler, ya bu kararlarını nasıl buldunuz? Yahu, şu bizim CHP Yönetimi ne kadar da özgürlükçü, demokrasi ve adalet düşkünü yöneticilermiş de, haberimiz yokmuş !? Bu yaptıklarınızla herhalde 'gurur gibi bi şey' duyuyorsunuzdur gari.
Hey gidi koskoca Ce Ha Pe yönetimi kimin-kimlerin elinde!? Genel Başkan kalkıp; "Ülke bitti, kimse kurtaramaz, benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok" diyebiliyor!.. Yahu, siz bu ülkenin kurucu partisinin Genel Başkanı mısınız, orada birilerinin esiri veya piyonu musunuz!? Bu nasıl sözler böyle!? Kim karışabilir böyle bir partinin Genel Başkanının aday olup-olamayacağına, bu mecburiyetiniz neden ve nereden geliyor beyefendi!? İnanın bu sözleri duydum, gözlerime-kulaklarıma inanamadım, yemin olsun bu sözlerinizle Yüce Atatürk'ümüzün kemiklerini de sızlatmışsınızdır artık!..
Artık biz parti üyelerini yok Kurultay yapacağız, yok yönetimi değiştireceğiz, yok Yerel Seçimlere yine 'İttifaklarla' girip başarılı olacağız martavalları okumayı bırakın da, bir an önce o koltuklarınızı boşaltıp, yerlerinize de gerçek Atatürkçü ve CHP İlkelerini gerçekten özümsemiş kişilere bırakınız artık!.. Benim adım Hıdır, bütün diyeceğim de budur!.. Bu parti gerçek fabrika ayarlarına ne zaman dönecek yahu!?
Bugün Orhan Veli'nin "Pazar Akşamları"şiiri bu yazıya iyi gider:
"Şimdi kılıksızım, fakat/ Borçlarımı ödedikten sonra/ İhtimal, bir kat da yeni esvabım olacak/ Ve ihtimal ki sen/ Yine beni sevmeyeceksin!?// Bununla birlikte Pazar akşamları/ Sizin mahalleden geçerken/ Süslenmiş olarak/ Zannediyor musun ki ben de sana/ Şimdiki kadar kıymet vereceğim!.." Sakin KOŞAR.